HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana, Kürdistan’ın Filistin’le bir olmadığını, Kürtler’le Filistinliler’in karşısındaki güçlerin de birbirine benzemediğini söyledi.

 

Avrupa Parlamentosu (AP) Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Rebecca Harms ve AP Sosyal Demokratlar Dışilişkiler Kordinatörü İngiliz Richard Howitt'in moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıda Leyla Zana, 7 Haziran seçimleri öncesindeki duruma geri dönülerek tarafların tekrar çözüm masasına oturması gerektiğini belirtti.

 

Zana, gelinen noktada çözüm sürecinde üçüncü bir göze duyulan ihtiyaca da vurgu yaparak, “Kimdir bu tür ihlalleri yapan, kimdir tekrar şiddete başvuran? Kimdir şiddet ortamından beslenen? Kimdir Ortadoğu'da ikinci bir kaotik ve kriz sürecini başlatan? Bütün bunlar hepimizin olduğu gibi Avrupa Birliği'nin de sorumluluğundadır” dedi.

 

Masadaki üçüncü gözün kimin olacağı ile ilgili de Leyla Zana, “Bu AB Konseyi mi olur güçlü şahsiyetler mi olur, AB artık Amerika kendi aralarından anlaşarak bir ülkeyi mi görevlendirir... Ama iki tarafın onay vereceği bir üçüncü göze ihtiyaç var” diye konuştu.

 

Zana sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“90'larda çoğumuzun tanıklık ettiği cesetlerin teşhirinden tutalım, sağ olarak yakalanan kadın bedenlerin teşhirine kadar bir süreç ilerlemeye başladı. En son Cizre, Silvan, Doğubeyazıt, Uludere, Şırnak, bütün kırsal alanlar 12 Eylül'ün görüntüsünü aratmayacak militarist araçların konuklandığına tanıklık ettik.”

 

AK Parti'nin kazan-kazan siyasetini güdeceğini ifade ettiğini de hatırlatan Leyla Zana, “Şu an kaybeden-kaybeden siyasetiyle karşı karşıyayız. Birlikte kaybediyoruz. Kürtler de kaybediyor, Türkiye'de kaybediyor, bölge insanı da kaybediyor. En son mültecilerle birlikte insanlıktan kaybediyor" ifadelerini kullandı.

 

‘Kürdistan Filistin değildir’

 

Leyla Zana, “Birleşmiş Milletler ve Avrupa'nın çağrıları, çözümü sağlayabilir mi?" yönündeki soruya, “Türkiye, Filistin halkına gösterdiği ilginin çeyreğini Kürtlere de gösterirse, Türkiye'nin bu tür çağrılara olumlu yanıt vermesi gerekir. Kıyaslamak istemiyorum elbette, Kürdistan Filistin değildir. Kürdistan halkı da Filistin halkı değildir. Karşısındaki güç de benzeşmiyor; fakat birçok ortak payda var. Yeter ki çağrılara kulaklarını açsın” yanıtını verdi.

 

AK Parti'nin 2002'de ezilenlerin umudu olarak başa geldiğini söyleyen Zana, 12 Eylül askeri rejimin oluşturduğu bütün tahribatları gidermek üzere toplumdan onay alarak güçlü bir şekilde iktidara geldiğini, Kürtlerin de bu süreç de AK Parti'yi destekleme kararı aldığını kaydetti.

 

 

AK Parti'nin bütün ezilenlerin koalisyon gücü temelinde oluştuğunu anlatan Zana, “Tek dil, tek ırk, tek kültür, bütün kuruluş aşamasında bu temeller üzerine oturmuş bir zihniyetin, değişimi isteyen güçleri de kendisine benzetti” ifadelerini kullandı.(rüdaw)