HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve aralarında HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in de bulunduğu partili bir heyet ile Ankara'da yaşanan katliamda üyelerini kaybeden emek ve demokrasi örgütlerine taziye ziyaretinde bulundu.

Gün boyu ziyaretlerini sürdüren Yüksekdağ, ilk olarak Güven Hastanesi'nde tedavi gören Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) Genel Başkanı Uğur Yaman ve diğer yaralı yurttaşları ziyaret etti.

Ziyaret sonrası hastane çıkışında gazetecilere demeç veren Yüksekdağ, katliamın üzerinden bir hafta geçtiğini hatırlatarak, aradan geçen süreye rağmen hala katliamın gerçek sorumlularının bulanamadığını ve hala Türkiye kamuoyuna gerçeğin söylenmediğini hatırlattı.

 

'Katliamın sorumlusu siyasi iktidar'

 

Katliamın sorumlularının kimler olduğunun çok net bilindiğini söyleyen Yüksekdağ, şunları söyledi:

"Bu bir hafta boyunca katliamın failleri iki canlı bombanın, aslında hükümetin istihbarat kayıtlarında olduğunu, MİT tarafından, istihbarat tarafından bilindiğini, yakalandığını, bırakıldığını ve takip altında olduğunu görüyoruz. Açığa çıkan çeşitli bilgiler, bulgular, tanıklıklar bize bu gerçeği çok somut olarak gösteriyor ve bu da bizim iddialarımızı doğruluyor. Siyasi iktidarın ve Sayın Başbakanın reddettiği iddialarımızın ne kadar doğru olduğunu gösteren kanıtlar bunlar. Biz ısrarla katliamın gerçekleştiği günden itibaren bu katliamda siyasi iktidarın, devletin sorumluluğuna işaret ettik. Çünkü daha önce yaşanan katliamlarda da çok açık bir biçimde faillerin önceden bilindiğini yine gözaltına alındığını, bırakıldığını ve denetim altına tutulduğunu biliyorduk ve bu deneyimlerden yola çıkarak Ankara katliamının sorumlusunun siyasi iktidar olduğunu çok net bir dille ifade ettik."

 

Katliamın sorumluluğuna karşın hükümetin kendilerini, akla ve mantığa sığmayacak siyasi yapı ve örgütleri sorumlu tutulmaya çalıştığına dikkat çeken Yüksekdağ, "Örneğin yeni bir birleşik örgüt icat edildi Davutoğlu ve siyasi iktidar tarafından. 'DAEŞ Birleşik Terör Örgütü', kokteyl terör örgütü. Bu bütün akıl sınırlarını, halkımızın, insanlarımızın anlama kabiliyetini alaya alan bir siyasi yaklaşımdır, başka bir şey değildir" ifadelerini kullandı.

 

'IŞİD ile ilişkilerinin deşifre olamaması için gerçekleri gizliyorlar'

 

Yüksekdağ, siyasi iktidarın IŞİD ile bağlantısının, kurduğu ilişkinin deşifre olmaması için gerçekleri gizlemeye çalıştığını da kaydetti.

 

Katliamlara rağmen Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun dün Bursa'da miting düzenlemesine de tepki gösteren Yüksekdağ, "Türkiye'de yer yerinden oynamışken, bizler acılarımızın, yaralılarımızın, cenazelerimizin arkasından koşarken, insanlarımız, halklarımız parçalanmış yüreklerini, ciğerlerimizi toplamaya çalışırken, bu ülkenin Başbakanı çıkıp hiçbir şey olmamış gibi seçim mitingi yapmaya devam ediyor" dedi.

 

'Barış birliği kurulmalı'

 

Yüksekdağ gazetecilerin sorularını yanıtlamasının ardından hastaneden ayrılıp, Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) Genel Merkezi ile katliamda 16 üyelerini kaybeden Emek Partisi (EMEP) Genel Merkezi'ne ziyarette bulundu. HDP heyetini, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan ve EMEP yöneticilerinin karşıladı.

 

Buradaki ziyaretinde de konuşan Yüksekdağ, tüm demokrasi örgütlerinin barış birliği etrafından buluşması ve dayanışma içinde bir mücadele hattı oluşturulmasını istedi. Daha sonra söz alan Selma Gürkan ise, ziyaretin kendilerini son derece mutlu ettiği ve umut verdiğini belirterek, "Ancak bu katliamın arkasındaki siyasi ilişkiler ve katliamın sorumluların kim olduğu aslında katliamın boyutlarının çok daha büyük olduğunu gösteriyor. Bu katliamı salt 2 IŞİD bombacısının düzenlemediğini sizler gibi bizler de biliyoruz. Bu katliamın verdiği mesaj, 'siz ezilenler yan yana gelirseniz sizi dağıtırız' mesajıdır. Doğal olarak bu mesaja en iyi yanıt da bir arada durmak, mücadele etmektir" diye konuştu.

 

Ardından Halkevleri Genel Merkezi'ni ziyaret eden Yüksekdağ'ın programı son buldu.(diha)