HDP Adıyaman Milletvekili Adayı Kemal Bülbül, Ankara Katliamı ile yeniden gündeme gelen kentteki DAİŞ örgütlemesine ilişkin HDP İl Örgütü binasında basın toplantısı düzenledi. Adıyaman'ın mazlumların ve yoksulların emeğiyle geçindiği, onurlu insanların yaşadığı bir kent olduğunu, barbar DAİŞ çetelerinin kenti olmadığını söyleyerek sözlerine başlayan Bülbül, "Planlı bir şekilde Adıyaman'da IŞİD hücreleri oluşturup, eğitim yapan, DAİŞ'e katil devşiren kimdir?" diye sordu.
AKP ve devletin Adıyaman üzerinde çok kirli bir oyun oynadığını söyleyen Bülbül, DAİŞ hücrelerinin nerede ve kim tarafından oluşturulduğunu kentte ve Türkiye'de bilmeyen yokken, nasıl oluyor da Adıyaman Valisi, Emniyet Müdürü, İstihbarat ve Güvenlik Şubesi'nin bunu görüp, bilmemesi, duymaması üzerinde durdu.
Bülbül, "Analar, babalar güvenlik güçlerine gidiyor 'Benim çocuğum DAİŞ'e katılıyor. Çocuğumu ya kurtarın ya da tutuklayın' diyor ama Adıyaman'daki devlet yetkilileri bu feryadı umursamadığı gibi DAİŞ'e katılmalarının önünü açıyor" dedi.
'Bunca katliama rağmen tutuklu DAİŞ üyesi yok'
İki ay önce Adıyaman Emniyet Müdürlüğü'nün, DAİŞ üyesi olup canlı bomba olacakları şüphesiyle bir liste yayınladığını hatırlatan Bülbül, sözlerinin şunları söyledi."Bu şahıslar Suruç katliamından sonra gözaltına alındı. DAİŞ ile bağlantılı olduğunu, İslam Çay Evi'ne gittiğini söylemesine rağmen tamamı serbest bırakılmıştır. Söz konusu kişileri hâkim 'Terör örgütüne üye olma' suçu işlediklerine dair 'kuvvetli şüphenin varlığı nedeniyle' haftada bir gün imza karşılığı serbest bırakmıştır. Bunca katliama ve somut delile rağmen Adıyaman'da tutuklu olan DAİŞ üyesi veya sanığı yoktur."
'Tüm mülki, idari ve güvenlik yetkilileri yargılanmalı'
Bülbül, halen kentte ve Türkiye'de DAİŞ üyelerinin elini kolunu sallayarak gezdiklerini de ifade etti. Bülbül, bu nedenle "Adıyaman'da DAİŞ hücreleri oluşturulmaya başladığından beri görev yapan tüm mülki, idari ve güvenlik yetkilileri yargılanmalı ve mevcut olanlar derhal görevden alınmalıdır" dedi.
Katliam serbest, katliama karşı durmak yasak
HDP'nin yöneticilerini, partilerine oy verenleri ve parti çalışanlarını uyduruk ve komik gerekçelerle gözaltına alan, işkence eden ve tutuklayan zihniyetin sıra DAİŞ'e gelince 'canlı bomba var ama eylem yapmadan yakalayamayız' diyecek kadar katliamlara zemin sunduğunu da dile getiren Bülbül, "Bu aymazlık, hukuk, siyaset bilimi ve devlet yönetme ciddiyeti açısından yüz karası bir tutumdur. HDP'yi potansiyel suçlu olarak gösteren Adıyaman'ın mülki, idari, güvenlik ve hukuk yetkilileri, DAİŞ canilerini ise koruyor. Katliam serbest, katilleri yakalamak, kınamak, katliamlara karşı durmak, katilleri yargılamak yasak" diye konuştu.
AKP neyi örtbas etmek istiyor?
AKP'nin adının artık katliamlarla anıldığını da söyleyen Bülbül, Ankara Katliamı sonrası açılan soruşturma dosyasına getirilen "gizlilik" kararı ile "yayın yasağı" kararlarını da eleştirdi.
Bu kararların hükümetin katliamdaki sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını vurgulayan Bülbül, konuşmasını şu sözlerle noktaladı: "Bütün dünyanın gözleri önünde planlı, programlı bir katliam yapıldı. Ama katilleri ve devletin katliamdaki sorumluluğunu konuşmak, eleştirmek, anlatmak yasak. Katliamın hemen ardından utanıp sıkılmadan 'Güvenlik zafiyeti yoktur' diyecek kadar aymazca davranan hükümet yetkilileri, Ankara Emniyet Müdürünü, güvenlik ve istihbarat daire başkanını görevden alarak katliamın yarattığı ağır sorumluluk ve suç ortaklığından kurtulamazlar. Adıyaman ilimizin adını katil, cani, barbar DAİŞ'le kirletmek isteyen zihniyeti kınıyoruz." (diha)
