Sözcü, Japonya ve ABD liderlerinin Çin ile ilgili sorunları kötü niyetli bir şekilde manipüle ederek, Çin'i asılsız bir şekilde karalayıp, Çin'in içişlerine kabaca müdahale ettiğine işaret etti.Sözcü, uluslararası hukuku ve uluslararası ilişkilerin temel normlarını ciddi şekilde ihlal eden bu eylemden güçlü memnuniyetsizlik duyarak, kararlılıkla karşı çıktıklarını belirtti.

Soğuk Savaş zihniyetine bağlı kalan Japonya ve ABD’nin grup siyaseti, bölücülük ve zıtlığı kışkırtarak sadece başkalarına değil aynı zamanda kendilerine de zarar vereceğini vurgulayan sözcü, Japonya ve ABD'yi zamanın trendini takip ederek sıfır toplamlı oyun gibi dar görüşlü politikayı terk etmeye, Çin'in içişlerine karışmayı ve ideolojiye göre küçük çevreler oluşturmayı durdurmaya çağırdı.Sözcü, “Çin'in Taiwan, Xinjiang, Hong Kong ve denizle ilgili konulardaki tutumu tutarlı ve açıktır. Diaoyu Adaları ve bağlı adaları Çin'in doğal topraklarıdır. Japonya ve ABD ne söylerse söylesin, Diaoyu Adaları'nın Çin'e ait olduğuna ilişkin nesnel gerçekler değiştirilemez. Çin halkının ulusal egemenliği ve toprak bütünlüğünü koruma konusundaki kararlılığını, kararlı iradesini ve güçlü yeteneğini kimse küçümsememelidir.” ifadelerini kullandı.Sözcü, Japonya ve ABD gibi ülkelerin demokrasi ve insan hakları bahanesiyle Çin'in içişlerini  manipüle edip, jeopolitik çıkarlardan dolayı deniz meseleleri üzerine çatışma ve anlaşmazlıkları kışkırtmasının başarısızlığa mahkum olduğunu dile getirdi.Japonya’nın belli bir zamandan beri bölgesel ve uluslararası ortamlarda Çin’le ilgili konuları kışkırtarak Çin-Japonya ilişkilerin iyileştirilmesine ciddi zarar verdiğine dikkat çeken sözcü, Japonya’yı iki ülke arasındaki ilişkilerin daha büyük zarar görmesinin önlenmesi için yanlış söz ve eylemleri düzelterek kırkıştmayı durdurmaya çağırdı.

KAYNAK: Çin Uluslararası Radyosu

Hibya Haber Ajansı