Vitaminler vücudumuzun canlılığını devam ettirebilmesi için gerekli mikro besin ögeleridir. Hücre yenilenmesinden enerji üretimine kadar birçok döngü için belirli miktarlarda olması gereken elzem maddelerdir. B ve C grubu vitaminler suda çözünebilirken, A, D, E ve K vitaminleri yağda çözünebilir ve bir kısmı vücutta depolanabilir.
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Beslenme ve Diyet bölümünden, Dyt. Şeyma Öner ‘K vitamini hakkında’ bilgiler verirken, Vücutta depolanabilen K vitamininin ‘felç, kalp krizi, beyin kanaması gibi ciddi komplikasyonların gelişimini önlemek açısından oldukça önemli’ olduğuna değinerek, K vitamini açısından zengin olan ‘lahana, ıspanak, kabak, pancar, pazı, şalgam, maydanoz, brokoli, marul gibi sebzeleri tüketmenin vücudu hastalıklara karşı daha dirençli hale getirdiğini’ ifade etti.
Vücutta depolanabilen K vitamini kanın pıhtılaşmasında, kalp rahatsızlığı riskini azaltmaya yardımcı olur ve kemik sağlığında önemli görevleri bulunan bir vitamindir. Bu vitamin kanın pıhtılaşmasını sağlayarak aşırı kanamayı önleyen ve kemik metabolizmasında çeşitli görevleri olan protrombin isimli proteinin üretimi için gereklidir.
K vitamininin kaynağına göre iki çeşidi bulunmaktadır. Bunlar: K1 vitamini (filokinon) yeşil yapraklı sebzelerde bulunur, K2 vitamini (menakinon) bağırsak bakterileri tarafından üretilir. K1 vitamini (fitonadion), pıhtılaşma için önemlidir ve K2 vitamini, kalsiyum metabolizması için daha önemlidir. K vitaminini çoğunlukla gıdalarla alabiliyoruz. K1 yeşil yapraklı sebzelerde bol miktarda bulunur. K2'yi hayvan kaynaklarından alırız ve bağırsaklarımızdaki bakteriler az miktarda sentezler. Bu iki türün dışında K3 olarak adlandırılan sentetik yolla elde edilen bir K vitamini türü de mevcuttur ve karaciğer için zararlı olduğu bilindiğinden artık kullanılmamaktadır.
Bağırsak bakterileri (mikrobiyota) tarafından üretilebilen bir vitamin olduğundan eksikliği ile yetişkinlerde bazı bağırsak hastalıkları gibi bazı kronik hastalıklardan kaynaklı olarak vitamin emiliminin etkilenmesi gibi durumlar dışında pek karşılaşılmazken, yeni doğan bebeklerde çok yaygındır. Yetişkinlerde eksikliğine nadir olarak rastlanması nedeniyle K vitamini alımı genellikle diğer vitaminlerle karşılaştırıldığında daha az önemsendiği ve araştırıldığı görülmektedir. Ancak eksikliğinde kanama bozuklukları, osteoporoz gibi hastalıklara yakalanma riskinin artması gibi olumsuzluklar geliştiğinden sağlıklı bireyler tarafından K vitamini alımına gereken özen gösterilmelidir.
K Vitaminin Faydaları
Kanın pıhtılaşmasında aldığı rol nedeniyle yaraların doğru şekilde iyileşmesinde ve aşırı kanamanın önüne geçilmesinde etkilidir. Kan sulandırıcı ilaçların aşırı kullanılmasına bağlı olarak oluşan kanamaların önüne geçebilmek için belirli miktarlarda K vitamini takviyesi uygulanabilir.
Kemik yoğunluğunun korunması ve kemik metabolizmasının düzenlenmesi açısından önemli etkilere sahip olan K vitamini, osteoporoz gibi kemik dejenerasyonuna bağlı birçok hastalığın önlenmesinde etkili olduğu yapılan bazı çalışmalarla kanıtlanmış. Ayrıca kemik mineral yoğunluğunu arttırdığından kemik kırılma riskini de azalttığı görülmüştür. Buna ek olarak kemik metabolizmasında kritik bir rol oynadığı bilinen bir diğer vitamin olan D vitamini ile K vitamini kombine edildiğinde daha etkili olabilir.
Yapılan farklı bir çalışmada yüksek miktarda K1 vitamini seviyelerine sahip 70 yaş üzerindeki sağlıklı bireylerin yüksek sözel hafıza performansına sahip olduğu anlaşıldı. Bu da K vitaminin beyin sağlığı üzerine de olumlu etkilerinin olduğunu göstermektedir.
K vitamini, damarlarda mineralizasyonun ve birikimin önlenmesi üzerinde yardımcı etkileri vardır. Dolayısıyla K vitamini yeterli düzeyde alındığında yüksek tansiyon gelişim riskinin azaltılmasına katkıda bulunur. Bu durum kalp ve damar hastalıklarından korunmak için önemliyken, felç, kalp krizi, beyin kanaması gibi ciddi komplikasyonların gelişimini önlemek açısından oldukça önemlidir.
K Vitamini Eksikliği
K vitamini suda çözünmez, yağda çözünür ve vücutta depolanan bir vitamindir. Bu nedenle K vitamini eksikliği nadir durumlar dışında görülmez. K vitamini eksikliği görülebilecek durumlar şunlardır:
Çölyak, kistik fibrozis gibi hastalıklar
Siroz gibi karaciğer hastalıları
Antibiyotik kullanımı ile mikrobiyotanın zarar görmesi
Ülseratif kolit, crohn gibi sindirim ve emilimi engelleyen hastalıklar
Bağırsakların her hangi bir bölümünün operasyonla çıkarılmış olması
Yetersiz ve dengesiz beslenme.
K vitamini eksikliğinde; kanama sorunları (siyah ve kanlı dışkılama gibi), tırnak altlarında kanamaya bağlı kırmızı beneklerin oluşması, vücutta morarmalar, bebeklerde ise göbek kordonu bölgesinde kanama ve sünnetin ardından iyileşmenin gecikmesi gibi belirtiler görülebilir.
K Vitamini Kaynakları
Zengin K vitamini kaynakları yeşil yapraklı sebzelerdir. İçerisinde en çok K vitamini bulundurma sırasına göre; Lahana, ıspanak, kabak, pancar, pazı, şalgam, maydanoz, brokoli, maruldur.
Hibya Haber Ajansı