Urfa'nın Haşimiye Meydanı'ndaki tarihi Kazancılar Çarşısı’nda bakır işlemeciliği yapan ustalar, üretimleri ile yaklaşık 7 bin yıllık bir kültürü meslekleriyle yaşatıyor. Kalkolitik Çağ olarak da adlandırılan Bakır Çağı ile başlayan bakır işlemeciliği, insanların ihtiyaç malzemelerini bakırdan üretmeye başlamasıyla başladı. Mesleğin günümüze taşıyıcısı olan ustalar da, bakırı çekiçle çukurlaştırıp, sopayla dövdükten sonra, şimşir ağacından yapılan örste kenarlarını kaldırmak suretiyle şekle sokup kazan, tepsi, güğüm, bakraç, tas ve süs, hediyelik eşyalar üretiyorlar. Ustalar, yanlarında çalıştırdıkları çırakları ise, özenle geliştirip aynı zamanda geleceğin ustalarını yetiştiriyor. Bakırın sağlıklı ve kullanışlı olduğunu söyleyen ustalar, günümüzde ürettiklerine müşteri bulamamaktan şikayetçi.
Savaş koşulları olumsuz etkiliyor
Ailesine ekonomik destek sağlamak amacıyla çocuk yaşta mesleğe başladığını söyleyen 17 yaşındaki İbrahim Çığcı, ürettikleri ile geleceğin ustaları arasında olacağını şimdiden gösteriyor. Babası kasap olan Çığcı, bu mesleği tercih etmesinin nedenlerini ise "Ben 3 yıldır bu işle uğraşıyorum. Bu işi severek yapıyorum. İşi yapmamın nedeni hem ustamın mesleğini yaşatmak hem de az da olsa aileme ekonomik olarak destek olmaktır” sözleriyle açıklıyor. Suriye'de iç savaşın başlaması ile kente göç eden yüz binlerce insan ve savaş koşullarından kaynaklı kente turist akışının durduğunu ve işlerinin kırıldığını ifade eden Çığcı,"Yaptığımız ürünleri yerli halktan çok yabancıya satıyoruz. Turistlerden çok fazla talep alıyoruz. Ancak geçen senelere göre turistlerin buralara çok az gelmesi bizim işi de olumsuz etkiledi” diyerek, AKP'nin başlattığı savaşın tarihi mesleği de etkilediğini dile getirdi.
Bakır işlemeciliğini küçük yaşta öğrenen 24 yaşındaki Mehmet Kürekçi de mesleği 17 yıldır aralıksız yaptığını söyledi. Babasından öğrendiği meslekle ailesine ekonomik destekte bulunduğunu dile getiren Kürekçi, mutfak eşyası ve hediyelik eşya ürettiklerini ancak bakırdan mutfak eşyalarına ilginin olmadığını belirtti.
'Fabrika ucuz ama kalitesiz üretiyor'
İşin ustalarından 60 yaşındaki Mehmet Çirkin ise, 45 yıldır devam ettirdiği mesleği ağabeyinden öğrenmiş. Çirkin, eskiye göre şimdi mutfaklarda daha çok cam, porselen, çelik gibi ürünler kullanıldığını söyleyerek, “Teknoloji geliştikçe bizim meslekler anlamını yitiriyor. Daha önce sadece bizim ürettiğimiz araç gereçler şimdi fabrikalarda seri üretiliyor. Fabrika kalitesiz ama ucuz üretiyor. İnsanlar yoksul. Bu sebeple ucuz olanı tercih ediyor. Bakırda yapılan yemek daha sağlıklıdır. Düdüklü tencere de yemeği 15-20 dakikada pişiriyorsun. Bakırda pişirilen yemek geç olur fakat daha lezetli olur” dedi.(diha)