DEVA Partisi Sağlık Politikaları Başkanı Aysun Hatipoğlu, Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu, Türk Tabipleri Birliği ve çok sayıda sağlık sendikası ve meslek örgütünün önderliğinde hekimlerin ve diğer sağlık meslek mensuplarının 17-18 Şubat tarihlerinde gerçekleştireceği iş bırakma eylemi hakkında bir yazılı açıklama yaptı.

DEVA Partisi olarak hekimlerin ve diğer sağlık meslek mensuplarının haklı mücadelesini desteklediklerini ifade eden Hatipoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:

‘Sağlık çalışanları haklarını ve maddi kazançlarını büyük ölçüde kaybetti’

“2021 yılı DSÖ tarafından “Uluslararası Sağlık Çalışanları Yılı” olarak kabul edilmişti. Bu gelişme ile pandemide hayatlarını ortaya koyan sağlık çalışanlarının maddi ve sosyal haklarının düzeltileceğine dair umutlanmıştık. Ancak görüyoruz ki 2021 yılı bitmesine rağmen olumlu yönde hiçbir adım atılmadı. Tam aksine, yeni yapılan düzenlemeler hem çalışanların temel hak ve özgürlüklerine kısıtlamalar getirdi hem de meslek grupları arasındaki iş barışını ve huzuru bozdu. Aslında her şeyin iktidarın yarattığı bir algı operasyonu olduğunu, yıl içerisinde kademe kademe tüm sağlık çalışanlarının gerek temel hak ve özgürlüklerini gerekse maddi kazançlarını önemli ölçüde kaybettiklerini tecrübe ettik. Sonuç olarak hekimlerimiz düşük gelir seviyesi, artan iş yükü ve beraberinde gelen “şiddet” gibi yakıcı sorunlara dikkat çekmek için tüm yurtta eyleme gidiyor.”

‘Şehir hastanelerinde ayrılan kaynak sağlık personeline ayrılmadı’

“Sağlık Bakanlığının bütçesinde, 2019 yılında bütçenin yüzde 44,6’sı personel giderlerine aktarılırken, 2020 yılında bu oran yüzde 41,8’e, 2021 yılında ise yüzde 33,7’ye kadar gerilemiştir. Buna karşın mal ve hizmet bedelleri ile kira ve gayrimenkul giderlerinin bütçedeki payı önemli ölçüde artmıştır. Özellikle şehir hastanelerine ödenen yüksek ücretler ve yüksek mal ve hizmet bedelleri yüzünden kamu sağlığına ve açlık sınırında çalışan sağlık personeline yeterince kaynak ayrılamamıştır.

‘Aile hekimleri ve sağlık çalışanları adeta cezalandırılıyor’

“Birinci basamak sağlık hizmetleri de hatalı ve plansız sağlık politikalarından nasibini almıştır. Gerek sağlığa yeterli bütçe ayrılmaması gerekse bütçe içerisinde koruyucu sağlık hizmetleri yerine tedavi edici hizmetlere ağırlık verilmesi nedeniyle birinci basamak sağlık hizmetleri özellikle günümüzün pandemi koşullarında tam anlamıyla kaderine terkedilmiştir. Örneğin, Aile Sağlığı Merkezlerinde aşırı artan tıbbi malzeme ve araç gereç masrafları, faturalar, personel ve kira giderleri nedeniyle sistem tıkanmıştır. Geçtiğimiz temmuz ayında yürürlüğe giren yeni yönetmelik de sorunlara çözüm getirmek yerine aile hekimleri ve sağlık çalışanlarının mesleklerini adeta cezalandırma bazlı bir zeminde icra etmelerine sebep olmuştur. Artık çok yüksek olan Aile Sağlığı Merkezli kurulum maliyetleri nedeniyle yeni birimler açılmamakta, yüksek işletme giderleri nedeniyle de mevcut birimler birer birer boşalmaktadır. Yeni yönetmelikle duyurulan göstermelik tedbirlerin bu duruma da çözüm getirmediği geçen süreçte görülmüştür.”

‘Sağlık camiasının sorunlarını çözmeyi taahhüt ediyoruz’

“DEVA Partisi olarak, Aile hekimlerinin ve Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarının haklı mücadelesini destekliyoruz. Sistemin tüm yükünün sağlık çalışanlarının omuzlarına yüklendiği bir sağlık sisteminin adil ve sürdürülebilir olmadığının farkındayız. Ekonomik koşulları iyileştirilmiş, iş-yaşam dengesi iyi kurulmuş bir sağlık camiası yaratmayı taahhüt ediyoruz.”


Hibya Haber Ajansı