Fed ve Rusya eksenli hissiyat piyasalarda etkili olmaya devam ederken, ABD'den Rusya'nın anlamlı bir geri çekilme içinde olmadığını iddia eden açıklamaları halen aksiyonsuz dünyada kriz olgusunu canlı tutan çağrıları karşımıza çıkarıyor. Kayda değer bir etki olup olmadığı noktasında ise, Brent petrol 94 dolarda seyrettiği için ve “Rusya 16 Şubat’ta Ukrayna’yı işgal etmediği” için yeni bir durum yok. Rusya ile Ukrayna arasındaki jeopolitik kriz, birkaç gün oyunun içinde olmayı sürdürecek görünüyor. Asıl kriz olgusunun ise, beklentiden çok realite bazında olması muhtemel.

 

Bu işin kaotik senaryo kısmına evrilmesi noktasında kademeler şunlar: Rusya’nın askeri yığınağı askeri operasyona dönüşür, Batı Rusya’yı SWIFT’ten çıkarır, Rusya kendi ödeme sistemiyle birçok ülkeyi finansal sistemden ayrıştırır ve Avrupa’ya olan gaz akışı kesilir. Krizi hala atlatmadık, ancak diplomasi bacağında kalan mevcut aksiyonsuzluk, oyun rakip sahaya yıkılmadığı sürece kanıksanmış bir durumu önümüze getirecektir. Ukrayna, bir doğal kaynak ülkesinden ziyade bir transit ülke. Enerji akışı günün sonunda Avrupa’ya doğru sağlanıyorsa, bunun Ukrayna’dan geçip geçmiyor olmasının bir önemi yok. Aynı zamanda Ukrayna bir NATO üyesi değil ve olması da aslında gündemde olan bir senaryo değil. Olay Ukrayna da değil aslında. Rusya, zamanında Sovyet Rusya ve Doğu Bloku tehdidinden Avrupa’yı korumak için kurulan NATO’nun doğuya, halen kendi arka bahçeleri olan ve söz sahibi olduklarını düşündükleri ülkelere doğru genişlemesini istemiyor ve bunu bir güvenlik sorunu olarak değerlendiriyor.

 

Artı olarak, olası bir keskin emtia fiyatı yükselişi Batı ülkelerinde ekonomi politikası uygulamayı çok zorlaştıracak ve para politikası enflasyona karşı sıkılaştırılırken, büyüme dinamiklerinin çok zarar görmesine neden olacaktır. Stabilite şu anda her tarafın arzusu. ABD’nin kriz olgusunu canlı tutmasında ise stratejik çıkarlar yatıyor. Sonuçta NATO demek aslında Avrupa üzerindeki 2. Dünya Savaşı sonrası askeri güdümü düşünecek olursak ABD demek. O askeri varlıktan rahatsız olan ve ülkesindeki üretimi canlı tutabilmek için enerji kaynaklarına ihtiyaç duyan Almanya dışarıdan seyretmeyi ve ılımlı kalmayı seçiyor. Ekonomide de, politikada da hatanın çok telafisinin olmadığı ve krizin ucunda gezilen bir dönemdeyiz.

Kaynak: Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı