ANKARA - HDP, Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek, TBMM çatısı altında Kadın Grubu oluşturdu. HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, elde edilen bütün kazanımların kadınlar açısından kazınılmış birer mevzi olduğunu, bundan bir adım geri atmayacaklarını belirterek, "Bu yarattığımız etkiden ne sistem, ne erkek egemen anlayış ne de bu anlayışın etkisinde kalan kadınlar kurtulamaz" dedi.

 

1 Kasım seçimlerinden sonra Meclis çatısı altında kadınlara ilişkin özgün çalışmalar için kolları sıvayan HDP'li kadınlar, Meclis tarihinde bir ilke imza atarak, HDP Kadın Meclis Grubu'nu kurdu. Kadın Meclis Grubu'nu geçen hafta Meclis'te yaptığı toplantı ile deklere eden HDP'li kadınlar, hayatın her alanında kadınların yaşadığı sorunların kaynağını Meclis'e taşıyarak, çözüm olmayı hedefliyor. 23 kadın vekilin bulunduğu grupta HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, milletvekillerinden Pervin Buldan, Besime Konca, Dirayet Taşdemir, Leyla Birlik, Filiz Kerestecioğlu ve Çağlar Demirel'den oluşan 7 kişilik bir kadın grubu yönetimi oluşturuldu. Kadın grubunun yapacağı çalışmaları esas olarak oluşturulan yönetim belirleyecek. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP Kadın Meclis Grubu'nun yürüteceği çalışmalar hakkında bilgi vererek DİHA'nın sorularını yanıtladı.

 

İlk kez bir kadın grubu oluşturuldu Meclis çatısı altında, nasıl bir etki yaratır sizce?

 

Tüm kadınların sesi, sözü ve iradesi olma amacıyla kuruldu

 

HDP Meclis Kadın Grubu'nun her şeyden önce bütün kadınlara hayırlı olmasını diliyorum. Meclis'te HDP'li kadınlar olarak yine bir ilki gerçekleştirdik. HDP, kadın özgürlük mücadelesi bakımından tarihsel adımları atan ve ilkleri gerçekleştiren bir parti. Kadın gurubunu Eşbaşkanlık sisteminin kabul ettirilmesi ve artık bir yönetimin siyasi yönteme dönüştürülmesinin ve bu kazanımın kalıcılaştırılmasının ardından ikinci bir kazanım sağlamaya dönük bir adım olarak değerlendirebiliriz.  Meclis kadın grubumuzun Meclis çatısı altında sokakta, fabrikalarda, iş yerlerinde okullarda yani hayatın her alanında haksızlığa maruz kalan, ayrımcılığa uğrayan, hak ve özgürlük mücadelesi veren bütün kadınların ayrım gözetmeden sesi, sözü ve iradesi olma amacıyla kurulmuş bir yapıdır.

 

Kadın özgürlük mücadelesinin meclisteki siyasi merkezidir

 

HDP'nin siyasi faaliyetlerinin yarısı olarak tanımladığımız bir yapıdır. Meclis çatısı altından iradesi ve eşit temsiliyet hakkı yok sayılan kadının eşitlik mücadelesinin ve isteğinin de en güçlü ve istikrarlı bir şekilde dile getirildiği bir örgütsel mekanizmadır. Kadın gurubunu iki şekilde tarif edebiliriz. Türkiye ve Kürdistan'da uzun yıllar boyunca sürdürülen kadın özgürlük mücadelesinin Meclis'teki siyasi odağıdır, merkezidir. İkincisi yine uzun yıllardır oluşturulan çok çeşitli kadın örgütlerinin açığa çıkardığı son ve etkili biçimlerden birisidir. Hem bir örgütlenme biçimi olarak kadınların yeni düzeydeki biçimi olarak hem de merkezi siyasette kadınların eşitlik mücadelesinin sözü ve iradesi olarak bir anlam ve değer taşıyor.

 

Cumhuriyet tarihinde atılmış önemli tarihsel bir adımdır

 

İlan etimiz kadın gurubu aynı zamanda tarihsel bir muharebeye giriyor. Kadın gurubumuz çok köklü ayrımcılığa, erkek egemen şiddette ve savaş merkezli siyasete karşı kadının eşitliğe, eş yaşama barışa ve demokrasiye dayanan programın ideolojisini savunacak. Bu çok zorlu bir muharebe, her gün daha fazla erkek egemen devlet siyasetiyle şiddetiyle karşı karşıya gelmek anlamına geliyor. Ve bütün bu zorlukları göğüsleyerek inadına yürümek anlamına geliyor. O nedenle kadın gurubu Türkiye Cumhuriyeti Meclis tarihinde atılmış çok önemli ve tarihsel bir adımdır.

 

Mevcut sorunu çözmeye dönük bir kadın iradesidir

 

Kadın gurubumuz bu zamana kadar sürdürülen Kürt kadınların başta olmak üzere feminist hak ve özgürlükler mücadelesinin geldiği en ileri aşamayı tarif eder. Ayrımcılığın beslendiği merkez egemen siyasettir. Hükümetin yürütme aygıtlarının kendi varlığını inşa ettiği yer Meclis'tir. Burada besleniyor kadına dönük ayrımcılık ve şiddet üreten yasalar uygulamalar. Biz tam da sorunun kaynağında karşı bir tutum aldık. Bir tavır geliştirdik. Kadın gurubu sorunun kaynağında, sorunu çözmeye dönük bir kadın iradesidir. Bu yanıyla tarihsel anlam kazanmaktadır.

 

Kadın gurubunun çalışmaları nasıl yürüyecek, nasıl bir yöntem belirleyeceksiniz?

 

Bizim bakımımızdan en önemli şey kadın gurubunun istikrarıdır. Sistemli ve disiplinli bir şekilde çalışmasıdır. Bu çalışmanın istikrarını güvence altına alacak bir disiplin belirledik. Ve bir kadın grup yönetimi kurduk. Genel yönetimimizin yanı sıra aynı zamanda bir kadın gurubumuzun yönetimi oluşturuldu. Bu yönetim 7 kadın vekilden oluşuyor. Genel yönetim gurubumuzda da yaklaşık 18 vekilimiz yer alıyor. Bunun yarısı kadınlar aynı zamanda. Genel yönetim gurubumuz eşit temsiliyet üzerine kurulu.

 

Kadın örgütleri kadın grubunun organik parçasıdır

 

Kadın gurubu yönetimimiz, kadın çalışmasının ihtiyaçlarından doğan koordinasyon sevk ve idari görevlerini yerine getirecek. Grup çalışmasının genel disiplinini düzenleyecek. Ayda bir Meclis çatısı altında bir kadın grubu toplantısı yapacağız. Kadın grubu sadece kadın vekillerinin içerisinde yer aldığı ve çalıştığı bir kadın gurubu olmayacak. Kadın kuruluşlarıyla birlikte çalışacağız. Şuan Meclis'te kurduğumuz kadın gurubunu sadece kadın vekiller bileşenleri ile tarif etmiyoruz. KJA, HDP, HDK Kadın Koordinasyonları ve bağımsız tüm feminist kadın örgütleri kadın gurubunun organik bir parçasıdır.

 

Kadın örgütleri ile ortak çalışacağız

 

Kadın gurubunu sadece Meclis'teki seçilmiş kadın milletvekillerini çalışma yapısı olarak görmüyoruz. Biz çalışma sistemimizde buna göre planlayacağız. Çok farklı kadın guruplarını Meclis gurubumuz içerisinde birleştirmemiz ve beraber çalışma sistemini kurmamız gerekiyor. Bu nedenle özelikle kadın gurubumuzun yönetimi çok aktif pozisyon alacak. Kadın örgütlerin katkılarıyla birlikte toplantılarımız gerçekleşecek. Kadın gurubu toplantılarının dışında da bizler kadın örgütleriyle birlikte ortak çalışacağız.

 

Giderek artan kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüze ilişkin nasıl bir çalışma yürüteceksiniz?

 

Direnişi büyütmek için görev üstlendik

 

Kadın gurubu Kürdistan ve Türkiye'de kadın özgülük hareketinin bir direniş mevzisidir. Kadın grubu bir kadın direnişinin paçası ve uzantısı halinde çalışmalara başladı. Bizim bakımımızdan temel ilke esası şiddete karşı direniş çizgisini büyütmek olacak. O nedenle bizim ayağımızın birisi sıkıyönetim, sokağa çıkma yasağı ilan edilen mahallerde diğer ayağımız ise hayatın her alanında şiddete ve ayrımcılığa, uğrayan kadınların yanında olacaktır. Sadece Meclis'te kadın direnişi çizgisini değil, evde, sokakta, fabrikada, okulda ve yasaklı mahallelerde kadınların direniş ve özgürlük mücadelesinin çizgisini güçlendirmek için görev üstendik.

 

Genel olarak barış mücadelesinde de kadınları en önde görüyoruz. Daha farklı bir çalışmanız olacak mı?

 

Bundan sonraki süreçte özelikle barışın sağlanması AKP'nin savaş çizgisine karşı kadınların öcülüğünde bir barış mücadelesinin geliştirilmesi ve başarı kazanması için karalı bir mücadele yürüteceğiz. Mücadele ajandamızın ilk maddesi ve gündemi budur. AKP ve sarayın savaşına karşı kadınların ve halkların barışını inşa edeceğiz. Barışın ve eşitlik temelinde birlikte yaşamının harcı kadınların direnişi ve mücadelesidir. Barışa ancak kadınların kararlılığı, inadı ve iradesiyle ulaşabiliriz. Artan kadın katliamlarına karşı Meclis'te kararlı bir mücadele yürüteceğiz. Erkek katillerin korunduğu 'iyi hal ve teşvik' siyasetiyle desteklendiği erkek egemen şiddetine karşı daha örgütlü bir kadın mücadelesini yaşama geçireceğiz. Önümüzdeki yasama dönemi önemli bir dönem, yeni bir Anayasa gündemde bu nedenle burada aktif bir rol alacağız.

 

Tam da bu noktada var olan sorunlara karşı diğer siyasi partiden kadın vekilleri de kadın gurubunuza dahil edecek misiniz?

 

Bütün toplantılarımıza ebetteki kadın vekilleri davet edeceğiz. Ancak biz istesek de AKP ve MHP'li kadınları ortak kadın gurubu çalışmasına dahil etmek oldukça zor. Neredeyse imkânsız görünüyor. Özelikle AKP ve MHP gurubunu erkek egemen politika ve zihniyet ele geçirmiş durumda. Hemcinslerimiz olmasına rağmen iki partinin gurubunda yer alan kadınlar bir erkek zihniyetiyle yönetiliyorlar. Kadınların cins olmaktan kaynaklanan asgari ortak sorunlarını birlikte çözme davetimiz ne yazık ki yanıt bulmadı. Bizler o nedenle birlikte çalışabileceğimiz genel bir çağrı yaptık. Bazı özel çabalarda gösteriyoruz. Ancak buna icabet eden bir tek CHP oldu.

 

Kadına yönelik şiddete karşı da mı ortak bir tutum yok?

 

İsterdik ki bütün kadınlarla birlikte kadının hiçbir ayrım gözetmeksizin sadece kadın olmasından doğan sorunlara karşı birlikte mücadele yürütebilelim. Erkek şiddeti bütün kadınları vuran bir tehdittir. Bir karanlık güçtür. Ve bunun karşısında bütün kadınların birlikte hareket etmesi gerekir. Ne yazık ki siyasetteki erkek egemen zihniyet kadınların bağımsız bir biçimde cins olmaktan dolayı sorunlarını birlikte çözme yaklaşımını da tar u mar ediyor. Bizler bu bozulma tablosu karşısında sorumluluğun daha fazla bizim üzerimize düştüğünün farkındayız.

 

Cumhuriyet tarihinde bir ilki başardınız nasıl bir etki yaratır Meclis'te?

 

Şuan görmemeyi tercih ediyorlar. Eğer gözlerini kapatırlarsa bir gerçekten kurtulacaklarını sanıyorlar ama ben HDP'nin kadın faaliyetinin bütün partilerin tabanlarında yer alan kadınları çok önemli oranda etkilediğini ve yönlendirdiğini düşünüyorum. Bunu çok çeşitli örneklerle görüyoruz.  Açığa çıkmış güçlü bir istek olmasa dahi kendi parti yapıları içerisinde erkek egemen yapıyı sorgulayan tartışmaları yönlendiriyor. Bu nedenle HDP kadın çalışmalarının, HDP kadın grubunun bir görünen bir de görünmeyen derin bir etkisi var. Bundan sonraki süreçte özelikle kadın meclis gurubu çalışmamızın başlamasıyla birlikte bu derin etkinin daha da güçlü bir etkiye dönüşeceğine inanıyorum. Daha yönlendirici, teşvik edici bir etkiye yol açacağına inanıyorum.

 

Yürütülen savaş konseptine karşı kadın vekiller olarak ne yapacaksınız ve diğer siyasi partili kadınlara çağrınız ne olacak?

 

 

Savaşı bütün tarih boyunca erkekler ve erkek egemen siyasi anlayışlar başlattı. Türkiye'de de bu böyle. Çözüm sürecinin bitirilmesi ve bir bütünen savaş konsepti ile yönetilmesinin tek sorumlusu bir erkek iktidardır. Tek adam ve tek parti olan AKP-Saray iktidarıdır.  Bizler bunun karşısında kadınların çözücü bir irade olarak, barışın yaratılması ve kurulmasının harcı olarak devreye girebileceğini düşünüyoruz. Meclis ve merkezi siyasette barış siyasetinde öncülük görevini en kararlı bir şekilde yerine getireceğiz. Tüm kadın vekilleri de bu kapsamda mücadele etme, barışın öncüleri olması çağrısında bulunuyoruz.

 

Eş başkanlık sistemi hala belediyelerde yasal olarak kabul görmüyor, yine belediye eş başkanları tutuklanarak hukuksuz uygulamalara maruz kalıyor bunu neye bağlıyorsunuz?

 

Öncelikle şunu belirteyim Türkiye'deki devlet siyaseti, devlet mekanizması Eşbaşkan'lık sisteminden kurtulamaz. HDP, halkların özgürlük ve eşitlik iradesi var olduğu müddetçe Eşbaşkanlık gerçeğinden kurtulamazlar. Bu gerçeği onlar bir kabus olarak yaşıyor. Ama kadınların binlerce yıllık rüyasıdır Eşbaşkanlık sistemi. Biz bu gerçekten vazgeçmeyeceğiz. Seçilmiş belediye eşbaşkanlarımıza dönük saldırı aslında sadece bireylere değil kadın eşbaşkanlarımıza değil kurumsal bir yapıyı yıkmayı tasfiye etmeyi hedefleyen saldırılardır. Eşbaşkanlık Kurumu nezdinde eş yaşam irademizi tasfiye etmeye çalışıyorlar.

 

Siz bunu bir mevzi olarak mı görüyorsunuz?

 

Evet bunlar kazanılmış mevzilerdir. Ve öylesine kazanılmış mevziler değil. Eşbaşkanlık kurumunu o mevziyi kadınlar, halkımız bedavadan kazanmadı. Kimse kusura bakmasın dişe diş bir mücadele ile kazandı kadınlar. Kazanılmış mevzileri asla düşüremezler. Kimse kadınlara Eşbaşkanlığı lütfederek vermedi. Kadınlık aleminin binlerce yıllık özleminin yansımasıdır, sonucudur bu kazanımlar. Şu bir tesadüf değil gözaltına alınan, tutuklanan belediye Eşbaşkanlarının çoğu kadın. Aslında bir darbe vurarak iki sonuç elde etmek istiyorlar hem belediyelerimizi güçten düşürmek hem de belediyeler içerisindeki Eşbaşkanlık sistemini ve kadın iradesini tasfiye etmek istiyorlar.

 

Bu konuda bir ısrarınız var, bu devam edecek mi?

 

Biz her yerde Eşbaşkanlık kurumunu, ister yasal olarak kabul etsinler isterse de kabul etmesinler uygulamaya devam edeceğiz. Hiçbir zaman demokratik hakların icazetle, onayla, devletin lütfüyle kazanıldığını düşünmedik. Ne kazandıysak fiili meşru mücadelemizle kazandık. Bizim bakımımızda önemli olan meşruiyettir. Halkımız tarafından iki Belediye Başkanı seçildi. Halk tarafından seçilmiş hiçbir irade, bütün yasal mekanizmaları, dayanakları çürümüş bir yapı tarafından tasfiye edilemez. Şuan denklem tersine dönüştürüldü. Yasal olan meşru değildir. Meşru olan yasal değildir. Biz bu dengesizliği olması gereken doğal mecraya, zemine taşıyacağız. Mücadelemizi sürdüreceğiz. (diha)