İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı  Ümit Özlale, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla "Kalkınma ve Kadın Emeği" başlıklı basın açıklaması yaptı. Özlale konuşmasında şuifadelere yer verdi:

"Kadını toplumun alt bireyleri olarak gören mevcut zihniyet, kadını eve kapatmaya çalışarak ona sosyal ve ekonomik sömürüyü reva görüyor. Kadınların toplumsal yaşamda şiddete, sömürüye ve eşitsizliğe maruz bırakılması yalnızca kadınların değil bütün bir toplumun sorunudur. Dolayısıyla bir toplumun özgürleşmesi ancak kadının özgürleşmesiyle mümkündür. Bu nedenle kadınların büyük bir güç ve kararlılıkla vermekte oldukları eşitlik ve özgürlük mücadelesi, ülkemizin de demokratikleşme, refah ve kalkınma mücadelesidir.

Kadınların kaderini 100 yıl önce değiştiren cumhuriyet vizyonundan bugün geldiğimiz noktada kadınlar erkeklere kıyasla daha az istihdam ediliyor, daha az eğitim alabiliyor, daha az kazanıyor, daha az temsil ediliyor. Ne yazık ki Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu’nun araştırmasına göre kadınların ekonomiye katılımı ve fırsat eşitliği açısından 140’ıncı sırada yer alıyor.

“TÜRKİYE’DE KADINLAR İŞ BULAMIYOR, İŞSİZ KALIYOR VEYA EVE KAPATILIYOR”

İlgili veriler, istihdamdaki cinsiyet krizinin boyutlarını da gözler önüne seriyor. TÜİK Aralık 2021 İş Gücü verilerine göre, ülkemizde 9 milyon erkek işgücüne dahil değilken, bu sayı kadınlarda 21 milyona yükseliyor. İstihdama baktığımızda ise tam tersi bir durum söz konusu. Erkek istihdamı 20 milyona ulaşırken, kadın istihdamı yalnızca 9 milyonda kalıyor. Yani Türkiye’de kadınlar iş bulamıyor, işsiz kalıyor veya eve kapatılıyor.

“TÜRKİYE, 36 OECD ÜLKESİ ARASINDA CİNSİYETE DAYALI ÜCRET FARKINDA SONDAN DÖRDÜNCÜ SIRADA”

Cinsiyete Dayalı Ücret Eşitsizliği de ülkemizde kadınların karşılaştığı istihdam alanında karşılaştığı sorunların başında geliyor. Türkiye’de faktör bazlı cinsiyete dayalı ücret farkı %21.1 düzeyindedir. Üstelik eğitim seviyesi düştükçe de cinsiyete dayalı ücret farkı artıyor. İlkokul ve altı eğitim düzeyine sahip ücretli çalışanlar arasında kadınlar %38,6 oranında daha az ücret alırken, yüksekokul ve üzeri eğitim düzeyinde %15,8 oranında daha az ücret alıyor. Kayıtlı çalışanlarda ücret farkı %11,5 olarak hesaplanırken, kayıt dışı çalışanlarda ücret farkı %24,2 olarak hesaplanıyor. Yani kayıt dışı çalışan bir kadın, kayıt dışı çalışan bir erkeğe oranla dörtte bir daha az para kazanıyor.

“ÇALIŞAN HER 100 KADINDAN 36'SI KAYIT DIŞI İŞLERDE ÇALIŞMAK ZORUNDA KALIYOR”

Günümüzde kayıt dışı istihdam sorunundan en fazla etkilenenlerin yine kadınlar olduğunu görüyoruz. 2021 Yılı 4. Çeyrek Büyüme Verilerine göre çalışan her 100 kadından 36'sı kayıt dışı işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Bu kadınların çoğu tarımda mevsimlik geçici işçi veya ev işçisi olarak çalışıyor. Kayıt dışı işlerde çalışarak geçimlerini sağlamaya çalışan kadınlar, kötü çalışma koşulları altında ve düşük ücretlerle çalıştırılıyor. Kayıt dışı çalışan kadınlar hayatları boyunca işsizlik sigortası, emekli aylığı, meslek hastalığı ve iş kazasında sağlanan yardımlar ile sosyal güvenlik haklarından yararlanamıyor.

Ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınlar ise çalışan statüsünde bile görülmüyor. Ülkemizde halen ev işi=kadın işi olarak görülüyor. TÜİK 2015 Zaman Kullanımı Araştırması’na göre kadınlar ev bakımına erkeklere göre 5 kat daha fazla süre harcıyor. Erkekler ev bakımına günde 46 dakika harcarken bu sürenin kadınlarda 3 saat 35 dakika olduğunu görüyoruz.

“TÜRKİYE’NİN KALKINMASI KADINLARIN ELİNDE”

Kadınların iş gücüne katılma ve istihdam oranındaki yerlerinin sağlamlaştırılması ülkemizin başlıca hedefleri arasında olmalıdır. Bilinmelidir ki Türkiye’nin büyümesi, zenginleşmesi, gelişmesi kadınların elindedir ve onların emekleri ile mümkündür. İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanlığı olarak biz, kadınların olmadığı, onların emekleri ile yoğurulmayan bir kalkınma modelinin sürdürülebilir olmayacağını biliyor, program ve projelerimizi kadın emeğini merkeze alarak üretiyoruz. Büyümenin sürdürülebilir ve kapsayıcı olması için kadın istihdamını önceliklendiriyor, Türkiye’nin kalkınmasının kadınların elinde olduğunu söyleyerek 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde kadın istihdamı ile ilgili yaptığımız çalışmaları bir kez daha paylaşmak istiyoruz.

Bakım Ekonomisinin Yaygınlaştırılması

Toplamda 1 milyon 840 bin kadın, bakıma muhtaç aile fertlerine baktığı için işgücüne dahil olamıyor. 1 milyon 840 bin kadından 450 bini uygun şartlar oluştuğunda iş gücüne geri döneceğini söylüyor.

Her mahalleye kreş veya kaliteli yaşlı bakım merkezlerinin açılması kadın istihdamında önemli bir artışı beraberinde getiriyor.

Bakım ekonomisinin yaygınlaştırılması aynı zamanda çocukların daha erken ve nitelikli eğitim almasını, yaşlıların ve engellilerin ihtiyaç duydukları kaliteli hizmete erişmesini de sağlıyor.

Bakım ekonomisine yapılan kamu yatırımlarının artması kadın istihdamına dair birçok soruna çözüm üretiyor. Örneğin bakım ekonomisine yapılan yatırımların OECD ortalamasına çıkmasıyla 720 bin yeni iş yaratılıp bu işlerin çoğunda kadınlar istihdam edilebiliyor. Bakıma muhtaç aile fertlerine bakmak için çalışmayan 450 bin kadın ise iş gücüne dahil olabiliyor. Yani kadın işsizliğini üçte bir oranında azaltmak Türkiye için küçük yatırımlar ile mümkün.

https://umit-ozlale.medium.com/evde-kad%C4%B1nlar-yetersiz-bak%C4%B1m-ekonomisi-e35b0e85ef6f

Kadın Girişimciliğinin Desteklenmesi

Türkiye’de kadın ve erkek istihdamında olduğu gibi kadın-erkek girişimciler arasındaki eşitsizlik de büyük sorun teşkil ediyor. Türkiye, kadın girişimcilerin erkeklerin yarısından az olduğu 6 ülkeden bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor.

Peki, kadın girişimciliğini desteklemek için neler yapabiliriz? Öncelikle kadınlara özel girişimci destekleri, beceri geliştirme eğitimleri birlikte verilmelidir. Finansal okur-yazarlık eğitimleri de kadın girişimcilerin hem gelirlerini artırması hem de yatırım olanaklarına erişmeleri için gereklidir.

Kadınların verilen desteklerden haberdar olması da ayrıca önemlidir. Bu açıdan bilgilendirme toplantıları, kamu spotları gibi tanıtım faaliyetleri büyük önem taşımaktadır.

Dünyadaki başarılı örnekleri Türkiye bağlamı göz önüne alınarak uygulamak kadın girişimciliğini desteklemek için önemli olacaktır. Örneğin Fransa’da kadınlara özel finansal okur-yazarlık, mentörlük, makro-mikro iktisat, işletme eğitimlerinin ve hibelerin verildiği “Plan Entreprenuriat des Femmes” gibi örnekler hem kadın istihdamını hem de kadın girişimciliğini artıracaktır.

Kadın girişimciler için yapılabilecek bir başka iyi devlet politikası da yerel yönetim ve diğer kamu ihalelerinde kadın girişimcilerden veya kadın kooperatiflerinden belirli oranda mal/hizmet/danışmanlık alma zorunluluğudur. Tüm dünyada kamu ihalelerinden pay alan kadın girişimcilerin payı yalnızca %1’dir. Yani kamu ihalelerinin %99’u erkek girişimcilere gitmektedir. Kadınların kamu ihalelerinden daha çok pay alması için ABD’nin bazı eyaletlerinde uygulanan kota uygulamalarının ülkemizde de uygulanması kadın girişimcileri güçlendirecek, kadın istihdamını artıracaktır.

https://umit-ozlale.medium.com/kad%C4%B1n-giri%C5%9Fimcili%C4%9Fini-desteklemek-d0999edca4d5

Cinsiyete Dayalı Ücret Eşitsizliğinin Ortadan Kaldırılması

Bu sorunun çözümü için “Eşit İşe Eşit Ücret” hakkının temel bir insan hakkı olduğunun kabul edilmesi ve bunun Anayasal ve yasal düzeyde kabul edilmesi gerekiyor.

Toplu sözleşmelerin daha dezavantajlı grupları kapsaması, kadınların üst pozisyonlarda yer alması, kız çocuklarının başta STEM olmak üzere geleceğin işlerine yönlendirilmesi de çözüm seçenekleri arasında yer alıyor.

Ek olarak ücret konusunda şirketlerin şeffaf davranmasını sağlamak da çok önemli hale geliyor. Şirketlerin belirli sürelerde ilgili devlet kurumuna yapacağı ücret bildirimlerinin hem kurumların adaletsiz maaş veren firmalara yönelik politikalar geliştirmesine yardımcı olmasını hem de cinsiyete dayalı ücret eşitsizliğini azaltmasını hedefliyoruz.

https://umit-ozlale.medium.com/cinsiyete-dayal%C4%B1-%C3%BCcret-e%C5%9Fitsizli%C4%9Fini-ortadan-kald%C4%B1rmak-9dfb4ff103cd

Kayıt Dışı Çalışmanın Önüne Geçilmesi - Gelir Güvencesinin Sağlanması

Sosyal sigorta tarafından kapsanmaları neredeyse istisnai bir durum olan ev işçileri için İnsana Yakışır İş Sözleşmesi’nin (189 Sayılı ILO Sözleşmesi) imzalanması ve insana yakışır çalışma koşulları için gerekli tüm haklara sahip olmaları için yasal düzenlemeler ile haklarının korunması gerekiyor.

Kadınların gelir güvencesinin sağlanması için öncelikle istihdam garantili programlar yaygınlaştırılmalıdır. Türkiye’de iş başı eğitim programı olarak ele alınan bu uygulama kadınların ilgisini çekecek mesleklerde yapılmalı ve yaygın hale getirilmelidir.

Kadınlara evlerinden makul bir uzaklıkta (örneğin 10 kilometre) iş imkânı verilmesi, kadınların bakmakla yükümlü oldukları kişiler için kreş/bakım evi gibi hizmetlerin ücretsiz sunulması, isteğe bağlı olarak kadınların maaşlarının bir bölümünün gıda desteği olarak ödenmesi ve asgari ücretli güvenceli bir işin garanti edilmesi kadınların gelir güvencesini artıracaktır.

https://umit-ozlale.medium.com/kay%C4%B1t-d%C4%B1%C5%9F%C4%B1-%C3%A7al%C4%B1%C5%9Fman%C4%B1n-%C3%B6n%C3%BCne-ge%C3%A7ilmesi-gelir-g%C3%BCvencesinin-sa%C4%9Flanmas%C4%B1-5367b91f7220

Çalışma Saatlerinin Katılığı ve Fazlalığı Sorununun Çözülmesi

Kadınların iş hayatında olmalarının önündeki en büyük engellerden biri çalışma saatlerinin katılığı ve fazlalığı. Halihazırda ev işleri ve aile bireylerinin bakımı gibi sorumlulukları sırtlanmak zorunda kalan kadınlar katı çalışma saatlerinin de yüküyle istihdamdan çıkmak zorunda kalıyorlar. Esnek çalışma saatlerinin ve evden çalışma faaliyetlerinin yaygınlaştırılması ve desteklenmesi kadınların istihdama katılımını arttıracaktır.

Sağlanacak bu haklarla birlikte kısmi zamanlı çalışmanın özendirilmesi kadın istihdamını arttıracak niteliktedir. Elbette kısmi zamanlı çalışma modellerinin güvencesiz istihdamı özendirmesinin de önüne geçilmelidir. Bu sorunun çözümü için çalışanların haklarını gasp etmeden ve çalışanları bazı iş yerlerinin sömürüsüne bırakmadan, güvenceli esnek sözleşmeler ve esnek çalışma saatleri uygulanmalıdır.

Kısmi ve yarı zamanlı çalışmada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, yarı zamanlı çalışmak zorunda kalan kadınların terfi ve iş yerinde ilerleme gibi imkanlara erişimde sıkıntı yaşamalarının önüne geçmektir. Eğer esnek çalışma ve yarı zamanlı çalışma konusunda bilinç yükselir ve genel görüş değişirse bu sıkıntılar da ortadan kalkacaktır."

Hibya Haber Ajansı