Çocukların okul öncesi dönemde yabancı dil öğrenmeye daha yatkın olduğu görüşü oldukça yaygın olsa da bilimsel araştırmalar bu teze yeni bir yaklaşım getiriyor. İsrail’de yapılan bir araştırma, erken çocukluk döneminin ardından yabancı dil öğrenmeye başlayan çocukların daha avantajlı olduğunu ortaya koyuyor. Genç yetişkinler olarak tanımlanan 14-21 yaş arasındakilerin yabancı dil öğrenme becerilerinin 12 yaşındaki çocuklardan daha ileri seviyede olduğunun tespit edildiği araştırmaya göre, okul öncesi dönemde taklit ederek başlayan dil öğrenme becerisi yaş ilerledikçe olgunluk seviyesine ulaşıyor.
Yaşamın farklı dönemlerinde verilen yabancı dil eğitiminin avantajlarının da yaşa bağlı değişiklik gösterdiğine değinen UP İngilizce Kampları Direktörü Kubilay Güler, “Sanıldığının aksine çocuklar büyüdükçe, dil öğrenme yetenekleri azalmıyor, aksine öğrenme becerileri gelişiyor. Okul öncesi çocuklarda konsantrasyon seviyesi daha düşük olduğu için, dil eğitimi taklit etmenin ötesine gidemiyor, dolayısıyla kalıcı olmuyor. Yaşın yanı sıra ailede verilen eğitim, sosyal çevre, entelektüel seviye gibi unsurlar da dil eğitimini etkiliyor” dedi.
Farklı yaş gruplarına özel çok yönlü eğitim metodolojisi
Yaş gruplarına özel geliştirdikleri kamplarla farklı bir İngilizce öğrenme deneyimi sunduklarını söyleyen Kubilay Güler, “Sosyal yaşama entegre, dinamik ve etkileşim temelli İngilizce eğitim modelimiz, çok yönlülüğüyle geleneksel eğitim metodolojilerinden ayrışıyor. Öğrencilerin kendi yaş gruplarına uygun sosyal bir çevrede yabancı dil öğrenme becerilerini geliştirmeye odaklanıyoruz. Türkiye’de daha önce hiç uygulanmamış olan konseptimizle öğrencilerin dil eğitiminden en yüksek verimi elde etmelerini olanaklı kılıyoruz” dedi.
Her şey dahil İngilizce öğrenme kampı
Bu sene 3 Temmuz- 28 Ağustos tarihleri arasında Uludağ’da gerçekleştirecekleri UP Uluslararası İngilizce Kampı’nda çok sayıda ülkeden gelen 9-17 yaş arasındaki öğrenciyi bir araya getireceklerini kaydeden UP İngilizce Kampları Direktörü Kubilay Güler, “Her şey dahil konseptine sahip kampımıza katılanlara, ana dili İngilizce olan öğretmenlerimizin rehberliğinde eğitici ve eğlendirici etkinliklerle farklı bir dil öğrenme deneyimi yaşatacağız. Çocuk ve gençlerin birer ya da ikişer hafta olarak katılabilecekleri kampımızda, bolca konuşma pratiği yapma avantajı sunarken, kültürler arası bir etkileşim yaratacağız. Katılımcılar İngilizce öğrenmenin yanı sıra sosyal ilişkilerinde tecrübe ve özgüven kazanacaklar” dedi.
Yüzlerce öğrenciyi Türkiye’de buluşturacağız
Uluslararası eğitim sektöründe edindikleri 12 yılık deneyimle binlerce öğrencinin eğitim hayatına yön verdiklerine değinen Kubilay Güler, “12 yılda biriktirdiğimiz tecrübeyi yenilikçi bakış açısıyla buluşturarak hizmetlerimizi UP markası bünyesinde birleştirdik. Malta’da elde ettiğimiz birikimi Türkiye’ye kazandırmak için faaliyetlerimizi genişletme kararı aldık. Geliştirdiğimiz İngilizce kamplarıyla dünyanın farklı noktalarından yüzlerce öğrenciyi önümüzdeki birkaç yıl içerisinde ülkemizde buluşturmayı hedefliyoruz” diye ifade etti.
