Kanser günümüzde dünya çapında her geçen gün artış gösteren önemli sağlık problemlerinin başında geliyor. Güncel veriler dünya genelinde her 5 erkekten birinin ve her 6 kadından birinin hayatı boyunca herhangi bir dönemde, herhangi bir kanser türüne yakalanma olasılığının ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Kanser, günümüzde en korkulan hastalık türü olsa da, yeni nesil yöntemlerle artık birçok kanser türünün tedavi edilmesi mümkün olabiliyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Sadi Kerem Okutur, 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası öncesinde kanser hastalığına ilişkin güncel veriler ve en yeni tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Dünyada 9.5 milyon kişi kanser nedeniyle hayatını kaybediyor
Dünya Sağlık Örgütü’nün 2018 yılı verilerine göre küresel bazda 18.1 milyon kanser vakası saptanmış durumdadır. Hastalığa bağlı da yaklaşık 9.5 milyona yakın ölüm gerçekleştiği bildirilmektedir. Her 8 erkekten birinin ve her 11 kadından birinin de kanser nedeniyle hayatını kaybedeceği düşünülmektedir.
Kanser nedenlerinin yüzde 90’ı değiştirilebilir faktörler
Aslında kanserden korunmak, kanser tedavisinden çok daha kolaydır. Çünkü aslında hastalığın yaklaşık sadece %10’unun genetik, yani değiştirilemez bir faktör olduğu görülmektedir. Yani bunun anlamı aslında kanser vakalarının %90’ına önlenebilir nedenler sebep olmaktadır. Bunlar arasında en yüksek riski sigara kullanımı taşımaktadır. Sigara neredeyse tüm kanserler için önemli bir risk faktörüdür. Bunun yanında sigara dışındaki tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı, alkol tüketimi, aşırı kilolu olmak, sağlıksız ve dengesiz beslenmek de riski artıran diğer önemli faktörlerdir. Ancak sigaradan sonra gelen en önemli risk faktörü obezitedir. Başta meme, pankreas ve prostat kanseri olmak üzere birçok kanser türünde önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu faktörler ortadan kaldırıldığı takdirde yani sigara kullanımı bırakılırsa, obeziteden korunulursa, alkol tüketimi sınırlandırılırsa ve beslenme sağlıklı yapılırsa kanser hastalığının yarısına yakınının engellenebildiği bilinmektedir. Bu faktörleri eğer yerine getirebilirsek kansere yakalanma riski yarı yarıya ortadan kalkıyor anlamına gelmektedir. Üstelik de bu faktörlerin kanser tedavisine göre çok daha kolay şekilde ortadan kaldırılabildiğini göz önüne alırsak…
Türkiye’de akciğer ve kolon kanserinin yanı sıra, prostat ve meme kanseri sık görülüyor
Bunun dışında son yıllarda kanser tedavisinde çok önemli gelişmeler oldu. Özellikle kanserin moleküler ve gen özelliklerinin anlaşılmasıyla, kemoterapi dışında başta akıllı ilaçlar ve immunoterapiler olmak üzere birçok tedavi yöntemi seçeneklerimiz arasına girdi. Bu tedavilerin savunma araçlarımız arasına girmesiyle birlikte hastalıktan kurtulma olasılığı ve hastalığın kontrol süresi ve genel yaşam olasılığı eskiye kıyasla çok arttı. Özellikle immunoterapinin ve akıllı ilaçların etkili olduğu akciğer kanseri, meme kanseri, kolon kanseri, cilt kanseri gibi hastalıklarda yaşam süresinde önemli uzamalar elde edildi. Türkiye’de bu hastalıkların görülme sıklığı açısından ilk 3 sıraya yerleştiğini görmekteyiz. Türkiye’de kadınlarda en sık görülen ilk 3 kanser sırasıyla; meme, akciğer ve kolon (bağırsak) kanseri, erkeklerde ise bu sıralama; akciğer kanseri, prostat kanseri ve kolon kanseridir. Dikkat çekilmesi gereken nokta ise iki cinsiyette de akciğer ve kolon kanserinin ilk 3’te olmasıdır.
Covid endişesi nedeniyle kanser taramalarınızı ihmal etmeyin
Artık ülkemizde birçok kanser türü için tarama programları yaygın olarak uygulanmaktadır. Örneğin, kolon kanseri için erken tanı anlamında tarama programları mevcuttur, kolonoskopi ve dışkı testiyle yapılmaktadır. En önemlisi akciğer kanseri için de artık bir tarama programı bulunmaktadır. Özellikle çok yoğun sigara kullanan ve 55 yaşın üzerindeki hastalarda yılda 1 defa çekilen düşük dozlu bir akciğer tomografisi akciğer kanserinde erken teşhis konmasını sağlayabilmektedir. Özellikle meme kanserinde erken tanı anlamında çok büyük kazanımlar elde edildi. Covid enfeksiyonunun hayatımıza girmesiyle maalesef tarama programlarında aksama oldu. Birçok hasta ve hasta adayı kişiler taramalarını ihmal etti. Hatta bu sebeple son dönemlerde özellikle meme kanserinde geç teşhislere daha sık rastlamaya başladık. Bu nedenle erken tanı için tarama çok önemlidir diyebiliriz. Bunlara ek olarak, tarama programlarından meme kanserinde mutlaka 40 yaşın üzerinde yılda 1 defa mamografi ve ultrasonografi erken tanı için kullanılmaktadır. Rahim ağzı kanseri Türkiye için önemli bir problem, rahim ağzı kanseri için de mutlaka yılda bir jinekolojik muayene ve sürüntü testi erken tanı için çok önemli ve kolay bir adımdır. Bununla birlikte rahim ağzı kanseri de artık önlenebilir kanserler arasına girmiştir. Rahim ağzı kanseri aşısı erken yaşlarda yapıldığında hayat boyu rahim ağzı kanserinden korumaktadır. Bu nedenle rahim ağzı kanseri aşısı önerilmektedir. Bunlara ek olarak prostat kanseri için prostat spesifik antijen adı verilen basit bir kan testi de 50 yaşın üzerindeki erkeklere önerilmektedir. Cilt kanseri azımsanmayacak derecede ciddi bir problemdir. Cilt kanseri için de riskli sayılabilecek benleri olan kişilere mutlaka bir dermatoloji kontrolü önerilmektedir.
Hibya Haber Ajansı