BM İnsan Hakları Konseyi 49. Toplantısı’nda bazı batılı ülkeler, gerçekleri göz ardı ederek, Çin’in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’nde insan hakları ihlalleri yaşandığını iddia ederek, Çin’i karalamaya çalıştı. Xinjiang yerel hükümetinin kısa süre önce Beijing’de video konferans yoluyla düzenlediği basın toplantısında, Xinjiang’da yaşayan çeşitli etnik gruplara mensup üyeler, bölge halkının insan haklarının etkin şekilde korunduğuna dair deneyimlerini kamuoyuyla paylaştı. Bu gerçekler karşısında ABD’nin asılsız iddiaları ve karalamaları çürütüldü.
Bölge halkının demokratik hakları korundu
“13. Çin Ulusal Halk Meclisi (ÇUHM) temsilcisi seçilmemden büyük gurur duydum. ” Basın toplantısında ÇUHM temsilcisi ve Turfan Ormancılık ve Meyvecilik Teknolojileri Yaygınlaştırma Hizmet Merkezi Direktör Yardımcısı Hoernisa Kadir, demokratik hakların kullanılmasına ilişkin deneyimlerini paylaştı. Hoernisa Kadir, ÇUHM temsilcisi seçildiği 2018 yılından bu yana Turfan’da ekolojik korumanın güçlendirilmesi, İpek Yolu Kuruyemiş Lojistik ve Dağıtım Merkezi’nin kurulması gibi çok sayıda önerge sundu. Bu önergelere zamanında yanıt verildi, ilgili çalışmaların yürütülmesine güçlü destek sağlandı. Günümüzde Hoernisa Kadir ve meslektaşlarının ortak çabaları sayesinde, Turfan’da üzüm yetiştiriciliğinin modernizasyon seviyesi yükseltildi. Üzüm yetiştiriciliği, yerel köylülerin gelirini artıran önemli bir sektör haline geldi.
Xinjiang yerel hükümeti basın sözcüsü Xu Guixiang basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Xinjiang’da öteden beri halk merkezli gelişim düşüncesinde ısrar edildi, tüm süreçte halk demokrasisi yerine getirildi. ” diye konuştu. Basın sözcüsü Xu Guixiang, Xinjiang’da yaşayan farklı etnik grupların demokratik haklarını kullanmada eşit statüye sahip olduklarına dikkat çekti. Örneğin, 13. ÇUHM’ne katılan 61 Xinjiang temsilcisinden 38’i, azınlık etnik gruplara mensup. ÇUHM Daimi Komitesi üyeleri arasında da Xinjiang’daki azınlık etnik gruplara mensup üyeler bulunuyor. Öte yandan, Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı 13. Ulusal Komitesi’ne katılan 34 Xinjiang üyesinden 18’i ise azınlık etnik gruplardan geldi. Tüm bunlar, Xinjiang’da yaşayan farklı etnik grupların demokratik haklardan etkin şekilde faydalandıklarının boş bir laf değil, somut gerçek olduğunu kanıtlıyor.
Yoksullukla mücadelede dev başarılar
“Yerel çobanlar ve köylüler, Deliyabuy köyünde yaşanan dev değişimlere tanık oldular. Onların yaşamı her geçen gün daha da güzelleşiyor. ” Xinjiang’ın güneyindeki Yutian ilçesine (Keriye) bağlı Deliyabuy nahiyesinin başkanı Rozivangül Mutalip, basın toplantısında yerel köylülerin hükümetin yoğun desteğiyle güzel yaşamla kucaklaştıklarını anlattı. Nitekim, bir zamanlar doğal ve tarihi nedenlerden dolayı Xinjiang, Çin’in yoksullukla mücadelesinin başlıca bölgelerinden biriydi. Özellikle Xinjiang’ın güney kesiminin bu konudaki görevi hayli zorluydu. Deliyabuy, Taklamakan çölünün göbeğinde yer alıyor, yerel halk çetin doğa şartları altında zor geçiniyordu ve gelir seviyeleri düşüktü. Bu durumu değiştirmek için yerel hükümet harekete geçti. 2018 yılından bu yana, hükümetin yoğun desteğiyle bin 400 köylü ve çoban, güvenli ve konforlu yerleşim merkezlerine taşındı. Su, elektrik ve internet bağlantısı gibi donanımlara sahip yeni evlerde yaşamaya başladılar. Rozivangül Mutalip, basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Hükümetin desteğiyle yerel halk yetiştiricilik kooperatif şirketi kurdu, çöl turizmi geliştirildi, halkın yaşamı günden güne güzelleşiyor.” diye konuştu.
Xinjiang yerel hükümeti basın sözcüsü Xu Guixiang, yaşam hakkı ve gelişim hakkının en temel insan hakları olduğuna dikkat çekerek, 2020 yılının sonu itibariyle Xinjiang’da yoksulluk sorununun kökünden kaldırıldığını ve 3 milyondan fazla yoksul insanın refaha kavuştuğunu belirtti. Sözcü Xu, günümüzde Xinjiang’da gelişimi güçlendirme ve istihdamı pekiştirme konularında bir dizi tedbir alındığına işaret ederek, böylece halkın yeniden yoksulluğa düşmesinin etkin şekilde önlenildiğini belirtti.
Çocukların eğitim hakkı yeterince korundu
“Geçen 20 yıl içinde ben sadece bir işi başarıyla yerine getirdim. O da standart Çince’yi yaygınlaştırarak yerel çocukların hayallerine kavuşmasını sağlamamdır.” Xinjiang’ın Wushi ilçesine (Uçturfan) bağlı İmamu kasabasındaki bir ilkokulun müdürü Kurban Niyaz basın toplantısında, bölgedeki çocukların eğitim hakkından yeterince faydalandıklarını anlattı. Yerel hükümetin yardımıyla Kurban Niyaz bir ilkokul açtı ve yerel halktan yoğun destek gördü. İlkokulun açılmasıyla birlikte, yerel çocuklar kaliteli eğitim gördüler, üniversitede okudular ve topluma yararlı birer insan oldular.
Xinjiang yerel hükümeti basın sözcüsü Xu Guixiang basın toplantısında yaptığı konuşmada, son yıllarda Xinjiang’da eğitime yönelik harcamaların sürekli artırıldığına işaret ederek, eğitim konusunda kentsel-kırsal bütünleşmesini hızlandırdıklarını ve böylece her çocuğun eğitim hakkından eşit şekilde faydalanmasını sağladıklarını vurguladı.
Edinilen bilgilere göre, 9 yıllık zorunlu eğitim Xinjiang’ın genelini kapsarken, Xinjiang’ın güneyinde yer alan Hotan, Kaşgar, Aksu ve Kızılsu Kırgız Özerk İli’nde 15 yıllık zorunlu eğitim uygulanıyor. Xinjiang’da yeni kurulan veya yenilenen kreş sayısı 4 bin 408’i buldu. Buna paralel olarak, Xinjiang’ın ücra bölgelerinde yaşayan çocukların eğitim sıkıntısını çözmek için yoğun çaba harcandı.
Beijing’de düzenlenen basın toplantısına davet edilen konuklar, bu deneyimlerinin yanı sıra, terörle mücadele ve aşırı dincilikten arındırılma, kültürün korunması ve devam ettirilmesi, kadınların haklarının korunması ve yerel halkın emek hakkının korunması gibi konulardaki deneyimlerini de anlattılar.
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’nin yayımlanmasının 70.inci yıldönümü konulu seminere gönderdiği mesajda, halkın mutlu yaşamının en büyük insan hakkı olduğunu vurguladı. Geride kalan uzun süre içinde Çin hükümeti, halk merkezli insan hakları düşüncesini etkin şekilde yerine getirdi, halkın ekonomi, siyaset, toplum, kültür ve çevre gibi alanlardaki haklarını etkin şekilde korudu. Xinjiang’da insan hakları alanında kaydedilen başarılar bu konudaki sağlam delillerdir. Gerçekler karşısında bazı batılı ülkelerin Çin’e karşı asılsız suçlamaları ve karalamaları, boşa çıkacaktır.
Hibya Haber Ajansı