Demokratik Suriye Güçleri'nin Kobanê'nin güney hattında DAİŞ çetelerinin işgali altında bulunan alanlara dönük 23 Aralık günü başlattığı hamle 3'üncü gününe girdi. Onlarca köyün özgürleştirildiği hamlede stratejik öneme sahip olan Teşrin Barajı'na ulaşılmasına sadece bir kaç kilometre kaldı. QSD güçlerinin daha öncede DAIŞ çeteleri ve diğer güçlere karşı verdikleri mücadelede, mayın uzmanların yer alması hareket alanlarını artırmış. DAİŞ çetelerinin hamlenin başladığı Sirînê bölgesinden Teşrin Barajı'na yakın yoğun mayınlama yapmasına rağmen, mayın uzmanları tarafından kontrolü bir şekilde ilerleme devam etti.

Cephede özgürlük isteyen herkes var

12 Ekim'de kuruluşu ilan edilen Demokratik Suriye Güçleri'nin (QSD) Hesekê'nin güney kırsalına dönük başlattığı ilk hamleden sonra ikinci hamle olarak Kobanê'nin güney bölgesinin seçilmesi bu bölgede DAİŞ işgali altında yaşamak zorunda halkın yoğun talebi üzerine olurken, hamlenin stratejik anlamı da çok önemli. Öyle ki hamlenin asıl hedefi olan Teşrîn Barajı'nın kontrol altına alınmasıyla, DAİŞ'in merkez üssü olan Rakka ile Rojava kantonlarının arasında duran Cerablus arasındaki trafik kesilecek. QSD'nin 30 Ekim'de başlayıp 13 Kasım'da son bulan ilk hamlesinde olduğu gibi bu hamlede de Arap, Türkmen, Süryani ve Kürt halkı insanlık düşmanı DAİŞ'e karşı ortak bir mücadele yürütüyor. Bu halkların yanı sıra Birleşik Özgürlük Güçleri'ne bağlı Şehit Bedrettin Taburu'nda yer alan Türkiye devrimci hareketlerinden savaşçılar da cephelerde savaşıyor. Yıllarca ulus devlet anlayışlarının birbirine kırdırmaya çalıştığı halklar, QSD çatısı altında kendi özgürlükleriyle birlikte Ortadoğu halklarının da geleceği için mücadele ediyor.

Halkların özgürlüğü için

QSD için en önemli hamle belki de Arap, Kürt ve Süryani güçleri birleştirip aynı mevzide özgür demokratik bir yarın için savaştırması. "Arap, Süryani ve Kürtler yan yana olmaz, birlikte savaşamazlar" anlayışı sadece güçleri değil halkları birbirine kırdırtmak için çaba harcayanları da boşa çıkartıyor. Özgürleştirilen köylerin çoğunun Arap olması bu gerçekliği ortaya koyuyor.

Kim Teşrin Barajı'na QSD bayrağını dikecek…

QSD içindeki birimler arasında Teşrin Barajı'na "Ben QSD bayrağını dikeceğim" yarışı ve Türk Cumhurbaşkanı ve Başbakanı'nın "Fırat'ın ötesi kırmızıçizgimizdir" sözlerine atıfta bulunarak "Barajın üstüne bayrağı diktikten sonra o kırmızıçizgiyi de geçince bazılarının yüzünü görmek isteriz" sohbeti, savaşçıların coşku ve moralini daha da katlıyor.

Savaşa halayla giden bir gerçeklik

Hamle cephesini dolaşırken, en dikkat çeken ayrıntı şüphesiz QSD güçlerine bağlı savaşçıların moral düzeyi. Öyle ki her mevzide, bir köyün özgürleştirilmesinin ardından ya da bir saldırı kolunun kırılmasının ardından halay tutulup, özgürlük türküleri eşliğinde dakikalarca savaşçılar halaya duruyor. Savaş cephelerinde sadece halay çekenler değil, kimi kareler savaşın yaşamla ne kadar iç içe geçmiş bir hal aldığını gösteriyor. Geri cephelerden birinde nöbet tutan YPG/YPJ'li savaşçılar, buldukları bir elektrik kablosu ile ip atlayıp içindeki çocukça masumluğu da yansıtmaktan geri durmuyor.

Halkın yardımına koşanlar, hemen yiyeceklerini paylaşıyor

İki yıla yakın süredir DAİŞ çetelerinin işgali altında yaşayan halkların umudu olan savaşçılar, özgürleştirdikleri köylerde halk tarafında da büyük bir sevinçle karşılanıyor. Özgürleşen köylerde savaşçıların etrafını saran çocuklar, savaşçıların kumanyalarından paylaştığı bisküvi ve meyveleri alırken çekinmek yerine onlar da sevinçleri savaşçılarla paylaşıyor. DAİŞ döneminde evlerinden bile çıkamayan kadınlar, halen bir tedirginliği yaşıyor olsa bile gülümsemeden geri durmuyor. 

Öz yönetim direnişi unutulmuyor

Mevzilerde Türkiye'den geldiğimizi öğrenen savaşçılarının tümünün yönelttiği ilk soru; "Küzey Kürdistan'da durum ne?" sorusu oluyor. Her savaşçı insanlık düşmanı DAİŞ'e karşı mücadele ettiği bu mevzilerde, Kuzey Kürdistan'da öz yönetim ilanlarının yapıldığı kentlere dönük katliam saldırılarını ve son gelişmeleri de yakından takip ediyor. Kimi mevzilerdeki savaşçıların kameraları görürken attığı "Bijî berxwadana Bakurê" sloganlarının bize hatırlattığı ise bundan tam bir yıl önce bu coğrafyayı ikiye bölen tellerin öte yanındaki yükselen "Biji berxwedana Kobanê" sloganını hatırlatıyor. O zaman Kobanê'yi yalnız bırakmayanları bir yıl sonra Kobanê yalnız bırakmıyor ve direnişe buradan ses veriyor.

Özgürlük haykırmanın yaşı yok

Köy köy ilerleyen ve bugün Terşin Barajı'nı kontrol altına alan savaşçıların içerisinde ak saçlı savaşçılar gibi sakalları yeni çıkmaya başlayan genç savaşçılar da yer alıyor. Kimi mevzide 60'lı yaşlardaki savaşçının yanında çocuğu yaşında olan savaşçı arkadaşıyla yan yana DAİŞ'e karşı savaşıyor. Gece saatlerinde eksinin altına düşen soğuktan korunmak için mevzi mevzi yakılan ateşler, gündüz saatlerinde de yanmaya devam ediyor. Çatışmaların durduğu kısa süreli molanın verildiği anda çantadan çıkartılan karaya bürünmüş çaydanlık (reşo) hemen yanan ateşin üstüne konuluyor ve bir süre sonra kaçak bir çay eşliğinde direniş sohbetleri uzayıp gidiyor. Ve kim bilir belki bu akşam ki direniş ateşi Teşrîn Barajı'nın yanı başında yakılacak ve cephelerdeki "halay birlikleri" bir kez daha burada özgürlük halayına duracak.diha