Kürdistan kentlerinde devlet güçlerinin katliam saldırılarına karşı kazılan hendekleri ve halkın özyönetim iradesinin hayat bulduğu merkezlere dönük saldırılarını değerlendiren Bitlis'in tanınan din âlimlerinden 67 yaşındaki Mele Ehsed Ergül, Kürt halkına dönük zulüm ve işkencenin hiçbir dinde yeri olmadığına dikkat çekerek, AKP'lileri kastederek, "Bunlar Allah'ın ayetlerini yerine getirmiyor. Bunlar sadece Kürt halkına değil Allah'a karşı da savaşıyorlar" dedi.

 

'Kureyşilerin zulmü Kürdistan'da yaşananlar kadar şiddetli değildi'

 

Kureyşilerin zulmünden korunmak amacıyla Hz. Muhammed döneminde Medine'nin etrafına kazılan hendekleri hatırlatan Ergül, "Kureyşilerin ordusu çok güçlüydü. O vakit Hz. Muhammed, şehrin yanında bulunan bir dağa çıkarak, etrafında hendekler kazdı. Düşman o zaman onların etrafını kuşattı ama yenemedi. Kureyşiler çekilince onlar da Medine'ye geçti. Kürdistan'da da devlet saldırıları ve katliamlarına karşı hendekler kazılmıştır. Kureyşilerin zulmü ve şiddeti, bugün Kürdistan'daki devlet zulmü kadar bile değildi. Mazlum olan Kürt halkı, zulmedenlerin zulmünden korunmak için hendekler kazdı" dedi.

 

'Hendekle direnmek ilahi bir haktır'

 

O dönem Hz. Muhammed'in hendekten başka çaresi olmadığı gibi bugün de Kürtlerin devlete karşı hendek kazmaktan başka çaresinin kalmadığını vurgulayan Ergül, "Kürtlerin, ne tankı ne uçağı ne de helikopteri var. Düşmanına karşı hendek kazarak direniyor. Bu, ilahi bir haktır. Bu halk haklarını istiyor. Türklerin nasıl bir hakkı varsa Kürtlerin de hakkı vardır. Kürt halkına, 'Sen benim sistemime ve dinime göre yaşayacaksın' diyorlar. Kürt halkı, bu putperest ve katil sisteme karşı direniyor ve İslamiyet'e göre de direnmelidir" dedi.

 

'Hiçbir halk bu kadar zulüm görmemiştir'

 

40 yıldır hakkını almak isteyen Kürt halkına karşı devletin tüm araçlarıyla birlikte şiddet ve baskı uyguladığını kaydeden Ergül, "İslam hukuku olmasa bile dünyada insan hakları hukuku var. İnsan bir insana bu zulmü yapmaz. Hem öldürüyor hem de cenazemizi rezil ediyorlar. Çocuğumu öldürmüşsün ve onu defnettiğim mezarlığı bombalıyorsun. Tankın ve topunla camileri yakıyorsun ondan sonra da çocuklarımızın üstüne atıyorsun. Dünyada hiçbir din ve halk bunların Kürtlere yaptığını başka halklara yapmamıştır. Hiçbir halk bu kadar zulüm görmemiştir" dedi.

 

'Sadece Kürt halkına değil Allah'a karşı da savaşıyorlar'

 

Kürdistan'daki saldırıları "ahlaksız ve ilkesiz" olarak tanımlayan Ergül, şöyle devam etti: "Ülkeler arasında savaş vardı, ama insaniydi. Bugün devletin Kürtlere yaptığı zulüm ve işkence hiçbir savaşta yaşanmamıştır. Savaşlarda cenazesi olan taraflar, gelir insan gibi cenazelerini savaş alanından alırlardı. Bunlar ne insan gibi ne de İslam gibi hareket ediyorlar. Eğer bunların Müslüman olduğunu düşünenler varsa, onları Kur'an'ı Kerim'e davet ediyorum. Bunlar Allah'ın ayetlerini yerine getirmiyor. Bunlar sadece Kürt halkına değil Allah'a karşı da savaşıyorlar. Bunlara destek veren İslami cemaatler ve oy verenler, bunların zulmüne ve işkencesine ortaktır. Sen bunların zulmünü kabul ediyorsun ondan sonra camiye gidip namaz kılıyorsun. Böyle yaparak, Allah'ı kandırmaya mı çalışıyorsunuz?"

 

'Allaha iman edenler cami yapar etmeyenler de yıkar'

 

AKP Hükümeti'nin emriyle camilerin yakıldığını ve cenazelerin haftalarca yerde bırakıldığına dikkat çeken Ergül, "İslamiyet'te böyle bir şey yoktur. Allah'a iman edenler camileri yapar. Etmeyenler ise camileri yıkar. Tüm mezarlıklarımızda cami vardı. Hangi dinde cami ve ölülerin bombalanması vardır. Bunlar ne demokrasiye ne de dine inanıyorlar. Bunları kabul etmeyenler, gelsinler Kuran-ı Kerim'in başına tartışalım. Bunların ekmeği bile yenilmez. Bunlar, halkı kandırmak için camilerin kapılarını açık bırakıyorlar" diye konuştu.

 

'Özyönetim haktır'

 

Kürt halkına yapılan zulmü görmeyenlerin zulüm edenlerin suç ortağı olduğunu vurgulayan Ergül, "Kürt halkına yapılan zulmü görmeyenler, zalimlerin suç ortağıdır. İslam demek Kuran'a inanmaktır. Devletin sistemini savunan Diyanet, ona hizmet ediyor. Allah'a hizmet etmiyor" dedi.  Kürt halkının özyönetim talep etmesinin bir hak olduğunu vurgulayan Ergül, "Toprağımda, düşmanın zulmünü nereye kadar kabul edeceğiz. Ben de haklarıma sahip çıkacağım. Hakkımı savunacağım. Biz ne kadar kardeşiz diyoruz, onlar bize düşman gibi yaklaşıyor ve zulüm ediyor. Peki, nereye kadar bunu kabul edeceğiz. O zaman ben de kendime bir çare bulacağım. Ölümse ölüm, kalımsa kalım. Bu halkın hakkıdır ve haklarını savunuyor" şeklinde konuştu. (diha)