Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yüzü aşkın insanın hayatına mal olan sokağa çıkma yasağını daha ne kadar sürdürmeyi düşündüklerini sordu.

 

Başbakan Davutoğlu’na yöneltilen önergede, 16 Ağustos’ta başlatılan sokağa çıkma yasağının, 7 kentin 17 ilçesinde 56 kez yürürlüğe konulduğu bilgisi verildi.

 

Toplamda 259 günü bulan sokağa çıkma yasağının Cizre, Silopi ve Sur’da devam ettiği hatırlatıldı.

 

Önergede, yasakla birlikte seyahat özgürlüğü ve kişi güvenliğinin ortadan kaldırıldığına vurgu yapıldı.

 

Şimdiye kadar yüzü aşkın sivil yurttaşın yaşamını yitirdiği belirtilen önergede, neredeyse tamamına güvenlik görevlilerinin yol açtığı ölüm ve yaralanmalara ilişkin bir soruşturma yapılıp yapılmayacağı da soruldu.

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

 

            Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Ahmet DAVUTOĞLU tarafından Anayasanın 96'ıncı İçtüzüğün 99'uncu maddesi gereğince yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim.

                                         

                                                                                       İbrahim AYHAN 

                                                                                            HDP Şanlıurfa Milletvekili

            Türkiye’de son aylarda sıkça başvurulan sokağa çıkma yasakları ile askeri güvenlik bölgeleri ilanı kararları, seyahat özgürlüğünü ve kişi güvenliğini ortadan kaldırmakta, başta yaşama hakkı ve sağlığa erişim hakkı olmak üzere eğitim, konut dokunulmazlığı gibi çok sayıda hak ve özgürlükleri de kısıtlamaktadır.

            İlk olarak 16 Ağustos’ta Varto’da uygulamaya konan “sokağa çıkma yasakları” adı altındaki ablukalar, 31.12.2015 tarihi itibari ile Cizre, Silopi ve Sur ve olmak üzere 3 ilçede devam etmektedir. Bugüne kadar 7 kentin 20 ilçesinde onlarca mahalleyi kapsayacak şekilde 56 kez ilan edilen sokağa çıkma yasakları toplamda 259 günü bulmuş durumdadır. Yasakların resmi olarak kaldırıldığı ilçelerde ablukanın fiili olarak devam ettiği de bilinmektedir.

            İlan edilen bu sokağa çıkma yasaklarında, partimizin tespit ettiği verilere göre 30.12.2015 tarihi itibari ile 133 yurttaşımız katledilmiştir. "Terörle Mücadele" adı altında yürütülen bu sokağa çıkma yasakları ile 3 aylık bebekten tutalım 80 yaşındaki dedeye kadar; hamile kadınlardan tutalım 85 yaşındaki neneye kadar, yine onlarca çocuk katledilmiştir.

            Bu bağlamda;

1          16 Ağustos’ta Varto’da uygulamaya konan ve günümüze kadar devam eden sokağa    çıkma yasaklarında kaç yurttaşımız yaşamını yitirmiştir? Kaç yurttaşımız            yaralanmıştır?

2.         Yaşamını yitiren ve yaralanan yurttaşlarımız ile ilgili olarak herhangi bir adli tahkikat      başlatılmış mıdır? Başlatıldıysa hangi aşamadadır? Hangi ölüm ve yaralanmalar ile        ilgilidir?

3.         Tanık ifadelerinden yola çıkarak, neredeyse tamamı güvenlik güçleri tarafından             gerçekleştirildiği anlaşılan ölüm ve yaralanmalarla ilgili olarak güvenlik güçleri    hakkında açılmış herhangi bir adli ve idari soruşturma var mıdır? Varsa kaç kişi ve kaç        vaka hakkında açılmıştır? Bu soruşturmalarda kaç tanık dinlenmiştir?

 

4.         Gerekli, yeterli ve etkili soruşturmalar başlatılmadıysa, bu ölüm ve yaralanmaları           onayladığınız anlamına gelmemekte midir?

5.         Miray İnce bebeğin ölümü ile ilgili başlatılmış herhangi bir soruşturma ve kovuşturma    mevcut mudur?

6.         Devletin resmi kurumu olan Anadolu Ajansı, Miray İnce bebeğin ölümü ile ilgili            olaydan 18 saat sonra, bebeğin akrabalarının ve çevrede bulunanların aksi yöndeki      tanıklıklarına rağmen, "teröristler 3 aylık bebek ile dedesini öldürdü" haberi "Terörle           Mücadele Eylem Planı" nız çerçevesinde mi yapılmıştır?

7.         Yaşanan çatışmalar ve sivil ölümlerle ilgili olarak, kimi hükümet yetkilileriniz ve   bir      çok yandaş medya kuruluşu tarafından dile getirilen "...... bölücü terör örgütü mensubu        etkisiz hale getirildi",  "iki ateş arasında kalarak yaşamlarını yitirdiler" gibi ifadeler    hangi somut, resmi verilere dayanmaktadır? Bu ifade ve yayınlar bir algı yaratma ve      sivil katliamlarda sorumlulukları örtme çabası değil midir?

8.         Sokağa çıkma yasaklarının sona erdirilmesi ile ilgili öngördüğünüz bir süre var mıdır?