HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanlığı tarafından düzenlenen basın açıklamasında, Peygamberler Şehri Şanlıurfa'dan Peygamberler Şehri Kudüs'te, siyonist işgalcilere direnen Filistinlilere destek mesajı verildi.
Her yıl Ramazan ayında uyguladığı şiddetin dozunu arttıran işgalci çetenin, Filistinli Müslümanlara yönelik saldırılarına tepki olarak HÜDA PAR tarafından birçok ilde kitlesel basın açıklamaları düzenlendi.

Basın açıklamalarında Filistin direnişine destek verilirken işgalci siyonist rejim telin edildi.

Açıklamalarda İslam ülkelerinin liderlerine de çağrıda bulunularak işgalci rejimle sürdürülen ilişkilerin sonlandırılması istendi.

HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanlığı tarafından siyonist işgalcilerin saldırılarını kınamak amacıyla teravih namazının ardından Balıklıgöl Yerleşkesi'nde basın açıklaması okundu.

Basın açıklamasının sonunda HÜDA PAR Eyyübiye İlçe Başkanı Mehmet Emin Baytar tarafından Filistin'de mücadele veren Müslümanlar içindua edildi.
"Şanlıurfa Peygamberler şehridir, Kudüs'te Peygamberler şehridir"

Basın açıklamasının öncesinde toplanan kalabalığa seslenen HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanı Emin Özaslan, "İşgalci terör çetesi israil, her Ramazan ayında kendisine sıradan bir ahlak edinmiş gibi Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya saldırıyor. İslam Ümmeti olarak bizde dünyanın dört bir tarafında hep beraber sesimizi yükselterek Kudüs'e ses verelim. Oradaki kardeşlerimize destek mesajı gönderelim. Şanlıurfa Peygamberler şehridir, Kudüs de Peygamberler şehridir. Şanlıurfa ve Kudüs, kardeş şehirlerdir. Peygamberler şehri olan Şanlıurfa'dan, Peygamberler Şehri olan Kudüs'teki kardeşlerimize seslerimizi ulaştıracağız. Türkiye'nin ve dünyanın dört bir tarafında bugün basın açıklamaları yapılıyor ve destek mitingleri düzenleniyor. Filistin'deki kardeşlerimiz, seslerimizi duyuyorlar. Ulusal basın ajanslarında çıkan haberlere baktıkları zaman bu onlar için en büyük destek oluyor. Bugün hem sesimizi yükselteceğiz hem de onlar için dua edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Basın açıklamasını HÜDA PAR Şanlıurfa Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Yıldırım okudu.

Basın açıklaması tam metni

"Siyonist işgal rejimi her Ramazan ayında Filistin genelinde ve Mescid-i Aksa'ya yönelik vahşi saldırılarını artırmaktadır. Bir gelenek haline getirdiği bu saldırılarla Müslümanların tepkisini ölçerken, bayrama da buruk bir şekilde girmelerini hedeflemektedir.

Mübarek Ramazan ayının ortasına geldiğimiz bu günlerde de siyonistler,  Mescid-i Aksa’nın kudsiyet ve mahremiyetini çiğneyerek sabah namazında Aksa'ya her taraftan saldırıya geçtiler. Gerçek ve plastik mermilerin yanında gaz bombaları ile Mescitte namaz kılan cemaat ve murabıtlara saldırmış, bu saldırılarda yüzlerce Müslüman yaralanırken yüzlercesi de kaçırılarak esir edilmiştir.

Bu vahşi ve barbar saldırılar kabul edilemez. Bu saldırıları kınıyor ve lanetliyoruz.

Aksa'nın izzeti için bedenlerini siper ederek şehadet şerbetini içen şehitlerimizin şehadetini tebrik ediyor, yaralılara acil şifalar, esir edilenlerin de bir an önce özgürlüğüne kavuşmalarını niyaz ediyoruz.

Kudüs'te, Aksa'da ve bütün Filistin topraklarında siyonist işgale karşı direnen kardeş ve bacılarımızı buradan selamlıyoruz. Mekân olarak yanınızda olamasak da ruhumuz ve kalbimizle yanınızdayız. Davanız bizim davamız, acınız bizim acımız, sevinciniz bizim sevincimizdir…
Muhterem Kardeş ve bacılarım…

Siyonist işgal devam ettiği müddetçe bu saldırılar ve acılar devam edecek, şehitler verilecek, yaralılar olacak, Filistinli kardeşlerimiz muhacir olacak, Ümmet rahat yüzü görmeyecektir. Bu saldırı ve işgali bitirmeni yolu, iki devletli çözüm, işgal rejimiyle ilişkileri normalleştirme safsataları değildir. Bunun böyle olmadığına tarih şahittir.

Siyonist rejimle kurulacak her tür ilişki Kudüs davasını yalnız bırakacak ve zayıflatacak, Aksa'ya yönelik saldırıları artıracak, işgal ve talanın genişlemesiyle sonuçlanacaktır. Bunu hiçbir Müslüman kabul etmemelidir.

Bu işgal ve saldırıları bitirmenin tek yolu, Kudüs ve Filistin topraklarında siyonist işgali tamamen kaldırmaktır. Bu da Filistin halkının şerefli ve izzetli direnişine ses olmak, bütün imkânlar seferber edilerek destek olmak, her zaman ve zeminde yanlarında olmakla olur.

Filistin halkının kendi vatanlarını, Kudüs'ün şeref ve izzetini savunmak için yapmış olduğu mücadele meşru ve kutsaldır. Bu mücadele asla bir terör eylemi değildir. Terörist, Filistin halkını katleden, topraklarını işgal eden Aksa'nın mahremiyetini ayaklar altına alan siyonist işgal rejimdir. 

Bu işgal ve katliam durdurulmalıdır. Tarih ve günümüz şahittir ki bu işgal çetesi kınama, açıklama ve protestolardan değil, sadece güçten anlar.

Siyonistleri azgınlaştıran, pervasızlaştıran işlediği cürümlerin yanına kâr kalmasıdır. İşledikleri cürümler cezasız kalırsa bundan sonra daha büyük katliamlara girişecek, Allah muhafaza, bir sabah Aksa’nın tamamen işgal edildiği haberiyle uyanacağız. Buna asla izin verilmemelidir.
Aziz Müslümanlar!

Allah Aziz’dir. İslam azizdir, Kudüs ve Aksa azizdir. Zulme, işgal ve talana teslim olmayıp direnenler azizdir ve aziz olmaya devam edecekler.

Kudüs ve Aksa, sadece saldırıya uğradığı zaman gündemimize girmemeli, daima gündemimizin birinci maddesi olmalı, işgalden kurtuluşu için kısa, orta ve uzun vadeli işleyen ve kendisini güncelleyen somut planlarımız olmalıdır.

İşgal rejimini zulüm ve işgalinde pervasızlaştıran Müslümanların birlik olamamalarıdır. İki milyarlık İslam Ümmeti’nin gözü önünde bu katliamların yapılması kabul edilemez. İzzetli ve şerefli Müslümanlar, gençlerimiz, kadınlarımız, âlim ve yöneticilerimiz bu zilleti kabul etmemeli. Aksa’nın izzeti ve özgürlüğü için birleşmeli ve ayağa kalkmalıdır.
Müslüman ülkelerin yöneticileri ve hassaten Türkiye, bu saldırıları sona erdirip tekrarlanmaması için somut adımlar atmalıdır. Verilen söz ve vaatler ne olursa olsun, Kudüs davasına sırt çevirip siyonist rejimle ilişki kurulmamalıdır. Filistin’de ‘normalleşme’ Siyonist işgalin bitmesidir. Filistin’de ‘normalleşme’ işgalcilerin geldikleri yere geri dönmesidir. Dünyanın, siyonistleri devlet olarak tanımaktan vazgeçmesidir. Siyonistleri tanımanın ne Türkiye’ye ne Filistin halkına ne de ümmete bir faydası olmayacaktır. Aksine dünyevi ve uhrevi vebali büyüktür. Allah indinde kimse bunun hesabını veremez.

HÜDA PAR olarak her daim Kudüs davasının yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Bütün üyelerimizle Filistin’de yaşanan gelişmeleri yakından izliyor ve takip ediyoruz. Gelişmelere göre tavırlarımızı belirleyecek, bu işgal ve talana karşı hep birlikte karşı duracağız.

Allah bizleri Özgür Kudüs için mücadele edenlerden eylesin.  En kısa zamanda Aksa’da hep birlikte namaz kılmayı nasip eylesin…" denildi.