Sürdürülebilirlik danışmanlığı alanında 11 yılı geride bırakan Escarus, Net Sıfır Emisyon taahhütlerinin gerçekleştiği bir gelecek için verimlilik alanında atılması gereken somut adımlara işaret etti. Escarus Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak: “Net Sıfır Emisyon hedefinin başarılması için şirketlerin öncelikle azaltabildikleri kadar emisyonu azaltmalarıkalan emisyonları da kendilerine tahsis edilen karbon tahsisatları ve alacakları karbon kredileri ile nötrlemeleri öngörülüyor. Önemi belirginleşen azaltılabilir emisyonlar için özellikle kaynak ve enerji verimliliğine yönelik yatırımlar büyük önem kazandı. Bu da bizlere hem üreticinin hem de gezegenin kazandığı bir fırsat penceresi sunuyor.”

Enerji verimliliği, tüm dünyanın gündeminde yer alan önemli bir konu başlığı olmayı sürdürüyor. Üretim toplumuna ve şirketlere pek çok avantajlar sağlayan kaynak ve enerji verimliliği, dünyanın geleceğine katkı sağlıyor. Sürdürülebilir bir dünyanın gerekliliğine ve atılabilecek somut adımlara dikkat çeken Escarus (TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı A.Ş.) Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak: “Kurumların ve toplumların en sıcak gündem maddesi haline gelen sürdürülebilirliğin kritik başarı faktörlerinin başında verimlilik kavramı yer alıyor. Verimliliğin her alanda ölçülmesi ve bir performans göstergesi olarak değerlendirilmesi için öncelikle bu konunun içselleştirilmesi ve refleks haline gelmesi gerekiyor. Bu da ancak bütüncül bir yaklaşımla mümkün. Doğal kaynaklara erişimin her geçen gün daha da zorlaştığı, teknolojik gelişmelerin hız kazandığı ve rekabet kurallarının yeniden tanımlandığı bu yeni çağda başta kaynak ve enerji olmak üzere tüm boyutlarda, verimliliğin daimî bir çaba haline getirilmesi büyük önem taşıyor” dedi.

“Emisyonların azaltılması, kaynak ve enerji verimliliği yatırımlarıyla mümkün”

Dr. Kavak sözlerine şöyle devam etti: “Paris Anlaşması’na taraf olan ülkelerin, anlaşma gereği, küresel ortalama sıcaklık artışını sanayileşme öncesi döneme göre 2 derecenin altında tutma, ayrıca bu artışı 1,5 derece ile sınırlama yönünde taahhütleri mevcut. Anlaşma doğrultusunda ülkelerin, iklim eylemlerine kendi faaliyetleri kapsamında katkıda bulunmak amacıyla azaltım, teknoloji, uyum gibi konularda taahhütlerini içeren Ulusal Katkı Beyanlarını açıklamaları bekleniyor. Birçok ülke kritik eşik olan 2050 yılını esas alarak Net Sıfır Emisyon taahhüdünde bulundu. Bu hedefe ulaşmak iddialı bir taahhüt. Süreçleri gereği yüksek miktarda sera gazı salımı gerçekleştiren bazı sektörlerde bu emisyonların tamamen sıfırlanması ise pek olası görünmüyor. 

Şirketlerin öncelikle azaltabildikleri kadar emisyonu azaltmalarıkalan emisyonları da kendilerine tahsis edilen karbon tahsisatları ve alacakları karbon kredileri ile nötrleyerek Net Sıfır hedeflerine ulaşmaları öngörülüyor. Tam bu noktada önemi belirginleşen azaltılabilir emisyonlar için özellikle kaynak ve enerji verimliliğine yönelik yatırımlar büyük önem kazandı.”

“Avrupa’da kaynak üretkenliği artıyor”

Dr. Kavak, Avrupa Çevre Ajansı’nın 2018 tarihli bir çalışmasına atıf yaparak AB’de 2000 ve 2017 yılları arasında kaynak üretkenliğinin yüzde 39 oranında iyileştiğini, yine aynı dönemde toplam malzeme kullanımının yüzde 9 oranında düştüğünü, bunlara rağmen aynı dönemde Birliğin gayri safi hasılasının yüzde 28 oranında yükseldiğini ifade etti. İsviçre, Hollanda, Birleşik Krallık, İtalya ve Fransa’da bu alanda çarpıcı gelişmeler yaşandığını, bunda sektörel reorganizasyonlar kadar metalik olmayan madenlerin kullanım düzeyindeki değişimin de etkili olduğunu söyleyen Kavak, aynı dönem itibarıyla Türkiye’deki gelişimin çok mütevazı bir seyir izlediğine dikkat çekti.  

“2040’a kadar dünyada sera gazı emisyonları ciddi ölçüde azalacak”

Verimlilik denildiğinde ilk akla gelen unsurlardan birinin enerji verimliliği olduğunu söyleyen Dr. Kavak, Uluslararası Enerji Ajansı’nın Verimli Dünya Senaryosundan örnekler vererek mevcut teknoloji ile tüm enerji verimliliği önlemleri uygulanırsa, 2040'a kadar dünyada enerjiye ilişkin sera gazı emisyonlarında ciddi bir azaltım yapılabileceğini vurguladı. Bu projeksiyona göre, enerji verimliliği sayesinde, enerji kaynaklı yıllık emisyonlarda 2017 seviyelerine kıyasla yüzde 12’lik, başka bir deyişle 3,5 Gt CO2e azalma sağlanabilir. Bu rakam ise Paris Anlaşması’na uyum için gereken azaltımın yüzde 40'ından fazlasına tekabül ediyor.

“Verimlilik yatırımları ile pek çok sektörde maliyetler azaltılabilir”

Dr. Kavak sözlerini söyle tamamladı: “Verimlilik, en temelde, bir üretim tesisinde daha az hammadde kullanımı ile daha fazla nihai mamul alınması demek. Bazen de aynı miktar girdiyle aynı miktar çıktının daha az kısa sürede elde edilmesi demek. Yani verimlilik denildiğinde, hem üreticinin hem de gezegenin kazandığı bir fırsat penceresinden bahsediyoruz. Bunun için enerji verimli ekipmanlar ve geri kazanım teknolojileriyle kaynak ve enerji verimliliği sağlanması çok önemli. Yeni ve verimliliği artırılmış bilgi teknolojileri aracılığıyla, robotik süreçlerin hata payının azaltılması sağlanabilir. Yine bu süreçlerin işlem proses etme yetkinliğinin artırılması da bir diğer çözüm önerisi olarak değerlendirilebilir. Bu sayede tarımdan ulaştırmaya, madencilikten imalat sanayiine kadar pek çok sektörde maliyetler anlamlı biçimde azaltılabilir. Escarus olarak stratejik ve sistemsel bir dönüşüm gerektiren verimlilik alanında pek çok farklı sektörde sonuç odaklı projeler hayata geçiriyoruz. Bu projelerle iş ortaklarımızda beklenenin üzerinde bir dönüşüm ivmesine tanık olmak bizlere Net Sıfır Emisyonlu bir gelecek için umut veriyor.”

Hibya Haber Ajansı