Yazar Güneş Altunkaş, O Sokağa Asla Girme adlı yeni kitabıyla bilinen klasik polisiye romanı kalıplarının dışına çıkıyor. Farklı tarzıyla yeni bir anlatım dili geliştirerek, iki farklı kurgu ve türde olan romanları fantastik dram türündeki Kapının Ardındaki Ben ve polisiye dram türündeki Hokus Pokus’ u tek bir kurguda ustalıkla birleştirip yeni çıkan romanı O Sokağa Asla Girme ile okurlarıyla buluşuyor. Devam niteliğindeki bu roman, bugüne kadar merak edilen soruların cevaplarını da veriyor.

Güneş Altunkaş’ın yeni çıkan fantastik polisiye türündeki romanı O Sokağa Asla Girme’ nin tanıtım lansmanı muhteşem boğaz manzarası eşliğinde CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul’da yapıldı. Katılımın oldukça yüksek olduğu davette iş ve sanat dünyasından Haluk Levent, Selim Bayraktar, Emel Karaköse, Çetin Altay, Varol Yaşaroğlu, Birol Yalçın, Barış Zavaroğlu, Zehra-Barış Öney, Yunus Karslıoğlu, Emre Gönül  gibi birçok isim yer aldı.

Gecede açılış konuşmasını yapan yazar, toplumsal refleksin önemine değinip, her insanın hem karanlık hem de aydınlık yüzü olduğunu ve sevginin şifalandırıcı haliyle onulmaz sanılan yaraların bile iyileşebileceğini vurguladı ve kitabunı şöyle anlattı; Ben yazdığım her hikayede insana ait olumsuz bir duyguyu kendime başlık alıp arkama bile bakmadan öylece yola çıkarım. Bu romanımdaki olumsuz duygu ise "Önyargı". Ne yazık ki insanoğlunu her defasında en çok tuzağına düşüren belki de tek duygu da denilebilir. Bu hikayem de ön yargılarına yenik düşen insanlar var. Geri dönüşü olmayan pişmanlıklar var. Korkularına yenik düşüp canileşen ruhlar var. Geçmişinin faturasını masumlara kesmeye çalışanların hazin sonu var ama finalinde kötülerin cezasını sonuna kadar çektiği, hata yapanlara şans verildiği, iyilerin kazandığı adaletli bir dünya var.

Altunkaş, bu kitabında da geleneği bozmayıp yazar olarak elde edeceği geliri diğer romanlarında da yaptığı gibi yaşam hikayeleri zorlu olan ihtiyaç sahibi çocukların eğitimleri için burs olarak veriyor. İlk kitabının çıktığı günden beri her kitabının gelecek nesillere bırakacağı en büyük mirası olduğunu söyleyen yazar, bu seriyi tamamlayacak dördüncü final kitabının da hazır olduğunu belirtti.

Sahi sevgiyle sevgisizlik arasındaki mesafede kaç uçurum boyu hayatlar yaşanıyordu?

O Sokağa Asla Girme’ yi okurken kendinizi akıl almaz bir hikayenin içinde bulacaksınız. Bir insanın şahit olmaması gereken olaylara tanıklık edecek, terk edilmiş karanlık bir sokakta işlenen cinayetin katil zanlısını aramaktan vazgeçemeyeceksiniz.

Bir insanın kaç yüzü, bilmediği kaç geçmişi, kaç farklı hayatı olabilirdi? Suç, düşünceden eyleme yansıdığı hangi anda kaç yaşamın dengesini altüst eder ve bir zanlı hangi gerekçeyle masum ilan edilirdi? Gökyüzüne savrulan hayaller ile yeryüzünde sevgi dilenenleri karşı karşıya getiren şey, belki de büyük bir sırdı.

Hibya Haber Ajansı