Fed ve tahvil faizleri… Bugün sermaye hareketlerinin yönü ve doğrultusu konusunda belirleyici olacak bir unsur olan Fed’e dair beklentiler beklenen bandın dışına marjinal aralıklara doğru giderken, buna en büyük yansımayı ABD tahvil faizlerinin gösterdiği görülmektedir. ABD’de uzun vadeli enflasyon beklentileri artış eğilimindeyken, cari TÜFE enflasyonu rakamlarının gösterdiği belirsizlik borçlanma maliyetlerinin de tepkisel olarak artmasındaki temel belirleyicidir. Söz konusu duruma yol açan enflasyon, para politikası, büyüme, ekonomideki talep dengesi, istihdam göstergelerine dair etkilenen projeksiyonlar genel finansal piyasa döngüsünde de oynaklığa ve risk algısına neden oluyor.
Getiri eğrisi, enflasyon beklentileri, resesyon… Hızlanan enflasyon ortamında finansal piyasalar da Merkez bankalarından daha hızlı bir parasal normalleşme bekler oldu. Bu beklentiler tahvil piyasalarındaki durumu da etkilerken ilerleyen dönem finansal koşulların en önemli göstergesi olarak atfebileceğimiz piyasa faizleri tarafında hem vadeler bazında, hem de genel getiri eğrisi bazında hareketler öne çıkmakta. Faizlerin genel seyri gelecek dönem enflasyon beklentileri ve finansal koşulların sıkılaşması taahhütlerini temsil ederken, getiri eğrisinin konumlanması ise resesyon tehditlerinin yansıması olarak bir görüntü ortaya koydu. Değişik tenorlardaki hareketlere bakıldığında ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin %3,36 seviyesinde, 2 yıllıkların %3,32 seviyesinde olduğu gözlemlenmektedir. 2 ve 10 yıllık tahvil faizleri arasındaki farkın neredeyse sıfırlanması yatay düzlemde bir getiri eğrisi demektir.
Yatay eğimdeki bir getiri eğrisi küresel resesyon tehditleriyle ilişkilendirilecek bir göstergedir. Bu resesyon tehlikelerini artıracak faktörlere bakacak olursak; bilanço küçülten bir Fed, Çin’deki karantinalar ve yavaşlayan Asya bölgesel büyümesi, Ukrayna’daki savaşın ekonomik yansımaları ve Avrupa resesyonunu tetikleyici etkileri öne çıkarılabilir. Bu sorunlar aynı zamanda dünya genelindeki mal ve girdi arzı koşulları ile tedarik zinciri sorunlarını da kötüleştireceğinden enflasyon olgusuna da katkıda bulunan bir etki yapmaktadır.
ABD 2-10 yıllık tahvil faizleri karşılaştırması ve tarihsel olarak spread gelişimleri… Kaynak: Bloomberg, CME Fedwatch
Sonuç? Tahvil faizlerinin genel konumlanmasında faizlerde artış, enflasyon beklentilerindeki yükseklik ve resesyon tehditlerinin beraber fiyatlanması durumu söz konusudur. Fed’in sıkılaştırma politikasını eskiden öngörülene kıyasla daha hızlı bir ivmeyle ilerleteceği düşünüldüğünde, özellikle projekte edilen enflasyon ve faiz seviyelerinin artması tahvil faizlerinin de yükselmesine ve buna bağlı olarak hisse senedi, dolar gibi varlık gruplarının da bu yükselen faizlerden etkilenmesine neden olacaktır. Piyasanın belirlediği borçlanma maliyetlerinin artması şirket finansalları açısından olumsuz, faizlerin genel seyrinin yukarı olması ise dolar açısından pozitif. Tahvil faizlerindeki öngörülen artışların bu konjonktür çerçevesindeki varlık fiyatlaması ve finansal piyasa hareketlerini etkilemesi muhtemeldir.
Kaynak
Hibya Haber Ajansı