Rojava'ya yönelik saldırıları konusunda dünya kamuoyu tarafından uyarılan AKP hükümeti, 17 Şubat tarihinde Ankara Devlet Mahallesi'nde askeri servis araçlarının geçişi sırasında yapılan saldırıya ilişkin tavrını sürdürüyor. İlk günden olayı YPG ile ilişkilendirmeye çalışan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet sözcüleri, "bombacı" diye ilan ettikleri ve Amudeli olduğunu belirtikleri Neccar ailesinin olayı yalanması rağmen bu iddiaları sürdürüyor. Sadece olay Necar ailesi ve YPG tarafından yalanmadı, dün akşam Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) eylemi üstlendi ve eylemi yapan üyelerinin kimlik bilgilerini açıkladı. Buna rağmen, hem hükümet yetkilileri hem de yandaş medya ilk günkü tutumunu sürdürmeye devam ediyor.
Savcılık bilgi ile değil akıl yürütmeyle yalanlıyor!
Bugün kimi haber sitelerinde soruşturmayı yapan ve "neredeyse sonuca ulaştığını" açıklayan Cumhuriyet Savcılığı'na dayandırılan haberlerde, savcılığın eylemin TAK tarafından yapıldığı bilgisini yalanladığı ileri sürüldü. Ancak haberde, savcılığın bilgi vermek ve olayın gerçek failinin kim olduğunu açıklamak yerine, "Tamamen hedef saptırma stratejisi. Neden 3 gün sonra üstleniyorlar? Çünkü, PYD uluslararası arenada sıkıştı. Terör örgütü, bu sıkışıklığı aşmak için bu stratejiyi geliştirdi" şeklinde akıl yürütmelerle cevap veriyor.
Birçok basın kuruluşu olayı YPG'ye yıkma girişimlerini bugün de sürdürdü. Necar'ın YPG'li olduğunu ve PKK'liler ile ortaklık kurduğunu ileri süren haberler, başta Milliyet, Hürriyet, Taraf olmak üzere pek çok yandaş medyada yer aldı. Bu koroya, T24 gibi sitelerde dahil oldu. Ayrıca pek çok medya organı TAK'ın eylemi üstlenmesini "TAK'ın yalanı tutmadı" başlıklarıyla servis etmeye başladı. Ancak bütün bu yalanlamalara rağmen herhangi bir DNA testi yapılmamış olması da dikkat çekiyor. diha)