Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının “Koruyucu ailelik” uygulamasıyla Mira’ya yuva olan Sezgin çifti huzurlu bir hayata adım attı.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, ''Koruyucu ailelik'' uygulaması kapsamında 6 aylıkken Mira’ya yuva veren Dilek-Mehmet Sezgin çifti, hayata onunla yeniden başlamanın huzur ve mutluluğunu yaşıyor.

Kırıkkale’de yaşayan Sezgin çifti, kızlarıyla yeniden kurdukları hayatlarını keyif içinde geçiriyor. Biyolojik anne baba olmanın önem taşımadığını dile getiren çift, kendilerini “kalbiyolojik aile” olarak nitelendiriyor.

Mira’ya 6 aylıkken koruyucu aile olan Sezgin çifti, kendi deyimleriyle şu anda 6 yaşında olan kızlarıyla birlikte büyüyor. 

Mira’ya sevgisini duygu dolu sözlerle anlatan koruyucu baba Mehmet Sezgin koruyucu aileliğin hayatlarını nasıl değiştirdiğini şöyle anlattı:

''Kızımızın olmasını çok istiyordum. Bir kız çocuğu babası olmak beni heyecanlandırıyordu. Nasip oldu Mira ile tanıştık. Yurtlarda ya da şu anda sevgi evlerinde kalan bir çocuğa yuva olalım, hayatına dokunalım istedik. Fakat Mira bizim hayatımıza dokundu. Mira hayatımızın dönüm noktası. Koruyucu aile olarak Mira hayatımıza girdiğinde biz kilometreyi sıfırladık, yeniden genç olduk. Onunla birlikte büyüyoruz.''

Kızlarının ailelerine katılmasıyla mutluluklarının arttığını söyleyen anne Dilek Sezgin de ''Bir çocuk sahibi olmak hakikaten çok güzel bir duygu. Bir kere kızımla yaşamak keyifli. Biz çok huzurlu ve mutlu bir aileyiz. Kızımla beraber bu biraz daha pekişti. İyi ki var kızımız, hoş geldi hayatımıza.'' şeklinde konuştu.

Sezgin, özellikle kız çocuk istediklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

''Biyolojik olarak çocuk sahibi olamıyoruz diye bunu hiç sorun etmedik. Biz ‘kalbiyolojik’ anne-babayız. Kalpten anne-baba olduk. Bu öyle bir bağ ki can bağı. Her şeyin kan bağı olmadığını kızımız bize ispatladı. Biz kendimizi koruyucu aileden ziyade sadece anne-baba olarak gördük. Eşimin de dediği gibi kendimizi, yaşımızı, ruhumuzu her şeyimizi yeniledik kızımızla beraber. Koruyucu aile olmak isteyenler lütfen acele edin. Toplumu, kötü insanları, kötü yorumları ne olur esas almayın. Kendinizi düşünün, size katacaklarını düşünün. Bir insanla beraber büyümenin, onunla beraber yaşamanın keyfini yaşayın.''

Hibya Haber Ajansı