Çocuk Alerji, Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve Besin Alerjisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Akçay, et alerjisinin yaşam kalitesini bozan bir sağlık problemi olduğu ve hayati tehlikeler barındırdığına dair açıklamalarda bulundu.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Akçay, et allerjisiyle ilgili şu açıklamalarda bulundu:
Kırmızı et alerjisi bir tür sağlık sorunudur
Akçay, "Aslında süt alerjisi bulunan her 5 çocuktan birinde kırmızı et tüketimi sonrasında et alerjisi görülebilir. Et tüketildikten yaklaşık 30 dakika sonra görülebilen alerjinin vücuttaki yansıması kızarıklık, kaşıntı, nefes almada zorluk, karın ağrısı gibi reaksiyonlar şeklinde ortaya çıkabilmektedir." dedi.
Kurban Bayramı’nda çok dikkatli olmak gerektiğini vurgulayan Akçay, şöyle devam etti:
"Kırmızı et tüketildikten sonra ishal veya karın krampları gibi bulgular genelde tüketilen etin bozulmuş olmasına ya da hijyenik olmamasıyla bağdaştırılır. Tekrarlanarak tüketilen besinlerde tüketilen miktara bağlı olmaksızın semptomlar görülüyorsa bu durum hastanın mutlaka et alerjisi odağından değerlendirilmesi gerektiğine işarettir. Bu grup hayati tehlike taşıyan alerji grubundandır.
Kırmızı et grubuna alerjisi olan kişinin diğer et gruplarına da alerjisi gelişebilmektedir. Her grup hayvansal protein için bu durum geçerlidir. Beyaz ve kırmızı et tüketildikten sonra alerjik semptomlar oluşuyorsa, kesinlikle bir alerji uzmanından randevu alınması ve hastanın durumunun değerlendirilmesinde fayda vardır. Et alerjisi hayati tehlike taşıyan bir reaksiyondur. Eser miktarda tüketilse dahi alerjik reaksiyonlar meydana gelebilmektedir. Bu sebeple öncelikli olarak et tüketmemeleri oldukça önem taşır. Et alerjisi teşhisi bulunan kişiler için oto enjektörler reçete etmekteyiz. Bireylerin bu şekilde bir şüpheleri varsa ve daha evvelinde et tüketimi sonrasında kızarıklık, kaşıntı, ishal, nefes almada güçlük, karın ağrısı benzeri reaksiyonlar oluştuysa, Kurban Bayramı’nda et tüketmemeleri faydalı olacaktır."
Spesifik olarak kene ısırmasına maruz kalan kişilerde kene tükürüğü içerisindeki maddelere karşı reaksiyonlar görüldüğü ve bu maddelerin kırmızı et içerisinde yer alan birtakım moleküllere benzer yapıda olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ahmet Akçay şu ifadelere yer verdi:
"Alerjiye karşı hassasiyeti bulunan kişilerde alerji gelişimi sonrasında kırmızı et tüketimiyle alakalı problemler meydana gelebilmektedir. Bu sebeple kene tükürüğü ve kırmızı et arasındaki çapraz reaksiyon oluşumu bahsedilen kırmızı et ve kene ısırması arasındaki alerjik durumu tetiklenmektedir. Bu tip bir alerjiye sahip olanlarda çapraz reaksiyona bağlı olarak bazı ilaç alerjileri de sıklıkla görülebilir.
Kırmızı et alerjisi reaksiyonları gözlemlenen hastalarda kan ve deri testleri yapılmalıdır. Hatta kesin teşhis için uygun görüldüğünde doktor gözetimi altında kırmızı et ile yükleme testi uygulanabilir. Kesin olarak kırmızı et alerjisi teşhisi konulmuş hastaların et yememeleri gerekmektedir. Etin pişmesi her daim alerjik özelliğini kaybettiği anlamına gelmez ve bu durumda kırmızı etten tamamen uzak durulması gerekir. Ciddi anlamda et alerjisi olan hastaların ise ev dışında herhangi bir yerde yemek yediklerinde de oldukça dikkatli olmaları gerekir. Bunun yanı sıra Kurban Bayramı’nda kurban etinden yapılan kavurma, kızartma benzeri yemeklerin hazmı oldukça zor olur. Yağlı beslenmenin sindirimi zorlaştırıcı etkisiyle beraber mide boşaltımını geciktirip reflü, gastrit gibi sağlık sorunlarını doğurur."
Et alerjisi önlenebilir
Prof. Dr. Ahmet Akçay, halkın besin kaynaklı gıda alerjileri ve anafilaksiden kaçınma ile ilgili genel konularda bilinçlendirilmesinin oldukça önemli olduğunu vurguladı.
Hibya Haber Ajansı