Çin Medya Grubu, dünya gündemini değerlendirdi. Yapılan açıklamada şöyle denildi:

"Her zaman açık sözlü olan eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton, bu kez de doğruyu söyleyerek ABD'nin başına büyük dert açtı.

Trump yönetiminde ulusal güvenlik danışmanı olan Bolton, 12 Temmuz’da ABD medyasına verdiği röportajda "Diğer ülkelerdeki darbelerin planlanmasına yardım ettiğini" itiraf etti. Bolton, hangi darbeleri yaptığını belirtmese de 2019'da Venezuela'daki darbe girişiminden bahsetti.

Bolton'un gerçeği söylemesi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri tarafından baskı gören ülkeler ve bölgeler olmak üzere uluslararası kamuoyunun tepkisine yol açtı.

Eski Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales sosyal medyada Bolton'un açıklamalarının ABD'nin "demokrasinin en büyük düşmanı" olduğunu gösterdiğini yazdı.

ABD'nin uzun zamandır diğer ülkelerde darbeler planlamak için "dünyanın jandarması" olarak hareket ettiği bir sır değil. Ancak Bolton'un eski bir üst düzey ABD yönetimi yetkilisi olarak küstahça bu gerçeği kabulü olağandışı.

Bolton'un "açık sözcü" olduğunu düşünüp geçemeyiz; bu itiraf, Amerikalı politikacıların iliklerine işlemiş hegemonik düşüncenin doğal bir tezahürüdür.

2008'de Al Jazeera ile yaptığı röportajda Bolton, yabancı bir ülkede darbe planlamanın "Amerikan çıkarlarını ilerletmek için gerekli bir araç" olduğunu söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri'nin diğer ülkelerin içişlerine karışma konusunda uzun bir geçmişi var. Örneğin, Ocak 1893 gibi erken bir tarihte, Birleşik Devletler Hawaii Krallığı'ndaki Amerikalı göçmenlere bir darbe başlattı ve Kraliçe Liliuokalani rejimini devirmek için askeri destek gönderdi. Amerika Birleşik Devletleri 1898'de Hawaii'yi ilhak etti ve 1959'da Hawaii'yi 50. eyaleti yaptı. Darbeden bir asır sonra, 1993'te ABD hükümeti, Hawaii Kraliçesi'ni yasadışı bir şekilde deviren darbe için resmen özür diledi. 

Amerika Birleşik Devletleri daha fazla denizaşırı bölgeyi ilhak ettikçe, diğer ülkelerin, özellikle de "arka bahçeler" olarak görülenlerin iç işlerine sık sık müdahale etmeye başladı. Eksik istatistiklere göre, 20. yüzyılın başından beri Amerika Birleşik Devletleri Latin Amerika'da onlarca başarılı veya başarısız darbe planladı. Cato Enstitüsü Nisan ayında, ABD tarafından eğitilmiş askeri subayların son iki yılda Batı Afrika'da Burkina Faso (2022), Gine (2021) ve Mali’de (2020 ve 2021) en az dört darbe düzenlediğini yazdı.

Askeri araçlara ek olarak, ABD hükümeti "renkli devrim" kartını oynamakta da iyidir. CIA ve diğer bazı ajanslar, Amerikan değerlerini hedef ülke ve bölgelere ihraç etmek, sızmak, sabote etmek ve sözde "demokratik hareketleri" kışkırtmak için fonlama yöntemlerini kullanıyor.

İran'ın demokratik olarak seçilmiş lideri Mohammad Mossadegh'i 1953'te devirmeyi planlamaktan, 1961'de Fidel Castro liderliğindeki Küba hükümetini devirmek için planlar yapmaya kadar her şeyin arkasında CIA var.

Gölge CIA olarak bilinen ajanslar, Gürcistan'ın "Gül Devrimi", Ukrayna'nın "Turuncu Devrimi" ve "Arap Baharı" gibi bir dizi olaydan ayrı düşünülemez.

Amerika Birleşik Devletleri dünyadaki kargaşanın kaynağıysa, Bolton tipinde siyasetçiler savaşları yaratan ve dış dünyaya ihraç eden operatörlerdir. Elleri başka ülke insanlarının kanına bulanmış bu Amerikalı politikacılar, BM kurumları tarafından soruşturulmalı, yargılanmalı ve hukuka göre cezalandırılmalıdır! Kendi ilan ettikleri sözde "tecrübeleri" inkar edilemez bir kanıttır!"

Kaynak Çin Uluslararası Radyosu
Hibya Haber Ajansı