DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’nun lisanssız elektrik üretimine ilişkin düzenlemesini eleştirerek, yönetmeliğe ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Şahin, yenilenebilir enerji yatırımlarına tüm kanalların açılması gerektiğini savunarak, dar gelirli aileler için temel ihtiyaca yönelik düşük fiyat tarifesinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Ayrıca DEVA iktidarında elektriğin maliyetini düşüreceklerini iddia eden Şahin şunları söyledi:

“Yatırımcıyı yatırım yapmaktan uzaklaştırabilir”

EPDK tarafından yapılan uygulama ve açıklamaların, Türkiye’yi seçmiş ve bundan sonra da seçmeyi düşünen yatırımcıda güvensizliğe yol açacağını belirten Şahin, “Değişiklik geriye dönük uygulamalar içeriyor ve EPDK Başkanı’nın yatırımcılara yönelik suçlayıcı açıklamaları hatalı düzenlemeye dair savunmacı psikolojiyi ele veriyor. Maalesef yatırımcıyı yatırımdan uzaklaştırabilir.” ifadesinde bulundu.

“EPDK, sanayicileri itham edip adeta cezalandırıyor”

EPDK’nın 2019’dan sonra yatırım yapan sanayicileri adeta cezalandırma yoluna gittiğine değinen Şahin, “Üstelik açıklamada sanayicilere yönelik suçlayıcı bir dil ve üslup kullanıldı. İktidar yenilenebilir enerji yatırımlarını teşvik mevzuatında da oyun devam ederken kural değişikliği yaptı. Geriye doğru işleyen bu düzenleme, paydaşlarla yeterli istişare yapılmadan, sonuçları düşünülmeden, alternatif yolları konuşulmadan, ‘Ben yaptım oldu’ zihniyetiyle gerçekleştirildi.” şeklinde konuştu.

“Temerrüde düşürme sonucunu doğuracak”

Avşar, “Düzenleme, yatırımını tamamlamış girişimcilerin üretimine fiilen el koyma, gelirlerini hukuksuz şekilde tırpanlama ve bankalar nezdinde onları temerrüde düşürme sonuçlarını doğuracaktır.” dedi.

“Siyasi kaygılar ve çıkarlar piyasa etkinliğini engelliyor”

Mevcut yönetim siyasi kaygılar ve çıkarlarla rekabetçi bir piyasa oluşumunu engellediğine değinen Avşar, “Enerji piyasası mekanizma ve kurallarının bugüne kadar belirli düzeyde oluşturulduğunu memnuniyetle görüyoruz. Ancak işlerliği arzu ettiğimiz noktada bir türlü sağlanamıyor. Açıkça ifade edelim ki ülke ekonomisi için adeta bir kara deliğe dönüşmüş enerji piyasasını işler hale getirmek de inşallah bizlere nasip olacak. Bunu geride bırakacağız. Çözümlerimiz hazır.” ifadesini kullandı.

“Düzenlemedeki geriye doğru unsurlar derhal kaldırılmalı”

Düzenlemenin Mayıs 2019’tan itibaren bağlantı anlaşması yapmış projelerden başlatılmasının doğru olmadığını vurgulayan Şahin şöyle devam etti:

“Eğer bir düzenleme yapılacaksa Eylül 2022’den itibaren yapılacak çağrı mektupları başvurularıyla uygulamanın başlatılması gerekiyor. Yönetmelikte geriye dönük yapılan düzenlemenin hukuki öngörülebilirlikten uzak olması ve öncesinde var olan yönetmeliğe uygun davranmış yatırımcıyı mağdur etmesi nedeniyle derhal kaldırılması gerekmektedir.”

“EPDK yönetmeliği anlaşılabilir şekilde yeniden yazmalı”

Yönetmeliğin ilk yayınlandığı 2010 yılından itibaren karmaşık ve anlaşılmaz hale geldiğini aktaran Avşar, “Her değişiklikten sonra EPDK’nın ek açıklama yapmaya ihtiyaç duyması bu durumu açıkça ortaya koyuyor. EPDK, Lisanssız Üretim Yönetmeliğini basitleştirilerek yeniden yazmalı. Uygulamayı tüm sektör paydaşları için anlaşılır hale getirmeli.” diye ekledi.

“Yenilenebilir enerji yatırımlarına tüm kanallar açılmalı”

Devletin, EPDK’nın her şeye müdahalesinin rahatsızlık yarattığını ifade eden Avşar, “Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları YEKA mevzuatı, yenilenebilir enerji yatırımları için yeterli kanal değildir. Bakanlık ve EPDK acilen lisans yönetmeliğini canlandırmalı ve ikili anlaşmalara müsaade etmek yoluyla sektörün önünden çekilmeli. Yenilenebilir enerji yatırımlarına tüm kanallar açılmalıdır.” dedi.

“Bakanlık iletim ve dağıtım altyapısındaki darboğaza el atsın”

Yenilenebilir enerji yatırımlarının önündeki en büyük teknik engelin ülkedeki iletişim ve dağıtım altyapısı olduğuna değinen Avşar, ”Bakanlık, TEİAŞ’ın ve dağıtım şirketlerinin altyapı yatırımlarını destekleyecek ve hızlandıracak mekanizmaları geliştirmelidir.” ifadesini kullandı.

“Dar Gelirliye Düşük Fiyat Tarifesi kaçınılmaz”

DEVA Partisi’nin yatırımcı dostu ve tekelci olmayan ancak rekabetçi çalışan piyasayı öne çıkaran bir yaklaşımdan yana olduğunu belirten Avşar, “Bunun yanı sıra dar gelirli ailelerin temel ihtiyaçlarını gözeten Düşük Fiyat Tarifesi uygulanmasının kaçınılmaz olduğunu önemle vurguluyoruz. Bu tarifenin sosyal devletin gereği olarak hayat pahalılığı altında ezilen aileler için temel ihtiyaçlarla ilişkilendirilmiş sınırlar dahilinde uygulanması gerektiğini vurguluyoruz.” şeklinde konuştu.

“Üretim kapısı açılırsa yatırımcı doğrudan enerji satabilecek”

Avşar, “Gerek güneş enerji santralleri gerek rüzgâr enerji santralleri gerek jeotermal enerji santralleri yatırımı yapmak isteyen yatırımcılar, Yenilenebilir Enerji Kaynak Ayrımı YEKA dışında alternatif yollar bekliyor. Eğer üretim kapısı açılırsa, birçok yatırımcı lisanslı üretim yoluyla tüketicilere doğrudan enerji satabilecek.” dedi.

“Yatırımcı, devletin yokuş yapmasını arzu etmiyor”

Sektörün kamudan taleplerini sıralayan Avşar, “Devletin yatırıma yokuş yapmasını arzu etmiyorlar. Yolu kapatmayın. Ayrıca teşvik de vermeyin. RES’leri, GES'leri, JES’leri biz kurarız. Birebir tüketiciyi buluruz, aracısız satarız diyorlar.” diye konuştu.

“Elektriğin maliyetini düşüreceğiz”

DEVA Partisi olarak iktidara geldiklerinde yenilenebilir kaynaklardan enerji üretimini bu yatırımcılarla birlikte geliştireceklerine değinen Avşar, “Çok net taahhüt ediyoruz. Elektriğin maliyetini düşüreceğiz. Türkiye’nin geleceğini kendi imkânlarımızla, yenilenebilir enerji kaynaklarından azami istifade ederek aydınlatacağız.” ifadesini kullandı.

Hibya Haber Ajansı