DAİŞ vahşetinin estirdiği terör nedeniyle Halep'ten Kobanê'ye, oradan da Urfa'ya göç etmek zorunda kalan Bozan Ailesi'nin, 26 aylık olan çocukları Mihemed'in beynindeki ödem ve böbreklerindeki fasulye büyüklüğündeki taşlar nedeniyle günden güne eriyor. 2 yaşındaki çocuğu Mihemed'in gözlerinin önünde ölüme doğru yol aldığını kaydeden anne Selwa Temo, "Daha önce biri 9 aylık diğer ikisi 11 aylık olan 3 erkek çocuğumu aynı hastalıktan kaybettim. Çocuklarımın iyileşmesi için gitmediğimiz doktor kalmadı. Suriye'de gitmediğimiz yer kalmadı. Fakat hiç biri çocuğumun hastalığına çare bulamadı" diye konuştu. Doktorların şimdi de çocuğu için "Kurtuluşu yok, ölecek" dediğini aktaran anne Temo, "Gözlerimin önünde erimeleri dayanılmaz bir şey. Dram içinde dram, acı içinde acı yaşıyoruz. Bizi gören, duyan yok. Bu küçücük çocuk göz göre elimizde ölüyor. Kendi imkanlarımız da yok ki iyi bir yere götürüp tedavi ettirelim. İnsanların bu çocuk için bize yardım etmesini istiyoruz. Çocuklarımın peş peşe ve adı konulmayan bu hastalıktan ölmesini kaldıramıyorum. Üzüntüden bende hastalandım. Şimdi beynimde leke var. Belimde fıtık ameliyatı geçirdim ama yanlış ameliyatın kurbanı oldum ve daha da kötü oldum. Çocuğuma baktığım zaman içim yanıyor " dedi.

 

'Kardeşim ölürse ben de ölürüm'

Küçük Mihemed yardım bekliyor!

Küçük Mihemedin ablası 9 yaşındaki Navîn Bozan ise, kardeşinin ölmesini istemediğini belirterek, şöyle konuştu: "Eğer o ölürse bende ölürüm. Daha önce üç erkek kardeşimi kaybettik. Yeter artık! Mihemed'te ölmesin. Kimsemiz yok. Babam işsiz, ilaç alamıyor. Annem ise hasta kardeşime bakamıyor. Ben bu küçük yaşımla hem Mihemed'e hem ise anama bakmaya çalışıyorum. Kardeşimin böbreğin çok büyük taşlar var. Her gün ağlıyor. Uyuyamıyor. Benimde psikolojim bozulmuş. Kardeşim ile annemin tedavisi Avrupa'ya kaçak yollarla gitmeye çalıştık ama olmadı. Ölümden döndük. Denizin ortasında botumuz su kaçırdı. Mucizevi bir şekilde kurtulduk. Avrupa'ya keyfi gitmeyecektik, kardeşim ve annem iyileşsin diye kendimizi hırçın sulara vurduk. Tüm hayırseverlere sesleniyorum! Herkes elinden gelenini yapsın kardeşim ve annem bu işkenceden kurtulsun!"

 

(diha)