Temel prensipler. Riskten korunmayı anlamanın en iyi yolu, onu bir tür sigorta olarak düşünmektir. İnsanlar riskten korunmaya karar verdiklerinde, kendilerini olumsuz bir olayın mali durumları üzerindeki etkisine karşı sigortalıyorlar. Bu, tüm olumsuz olayların olmasını engellemez. Bununla birlikte, olumsuz bir olay meydana gelirse ve uygun şekilde hedge edilirseniz, olayın etkisi azalır.
Uygulamada, riskten korunma hemen hemen her yerde gerçekleşir. Örneğin, ev sigortası satın alırsanız, kendinizi yangınlara, hırsızlıklara veya diğer öngörülemeyen felaketlere karşı korumuş olursunuz.
Portföy yöneticileri, bireysel yatırımcılar ve şirketler, çeşitli risklere maruz kalmalarını azaltmak için riskten korunma tekniklerini kullanır. Ancak finansal piyasalarda riskten korunma, bir sigorta şirketine teminat için her yıl bir ücret ödemek kadar basit değildir.
Yatırım riskine karşı korunma, herhangi bir olumsuz fiyat hareketi riskini dengelemek için finansal araçların veya piyasa stratejilerinin stratejik olarak kullanılması anlamına gelir. Başka bir deyişle, yatırımcılar bir yatırımı diğerinde trade yaparak korurlar.
Teknik olarak, hedge etmek, negatif korelasyonlu menkul kıymetlerde denkleştirme işlemleri yapmanızı gerektirir. Tabii ki, yine de bu tür bir sigorta için şu veya bu şekilde ödeme yapmanız gerekiyor.
Örneğin, XYZ şirketinin hisselerinde long iseniz, yatırımınızı büyük aşağı yönlü hareketlerden korumak için bir satım opsiyonu satın alabilirsiniz. Ancak, bir opsiyon satın almak için primini ödemeniz gerekir.
Bu nedenle riskte bir azalma, her zaman potansiyel karlarda bir azalma anlamına gelir. Dolayısıyla, riskten korunma, çoğunlukla, potansiyel bir kaybı azaltmayı amaçlayan (ve potansiyel bir kazancı maksimize etmeyen) bir tekniktir. Riskten korunma yaptığınız yatırım para kazanıyorsa, genellikle potansiyel kârınızı da azaltmış olursunuz. Ancak, yatırım para kaybederse ve korunma işleminiz başarılı olursa, kaybınızı azaltmış olursunuz.
Piyasalarda. Riskten korunma teknikleri genellikle türevler olarak bilinen finansal araçların kullanımını içerir. En yaygın türevlerden ikisi opsiyonlar ve vadeli işlemlerdir. Türev ürünlerle, bir yatırımdaki kaybın bir türevdeki kazançla dengelendiği trade stratejileri geliştirebilirsiniz.
Cory's Tequila Corporation'ın hisselerine sahip olduğunuzu varsayalım (ticker: CTC). Şirkete uzun vadede inansanız da, tekila endüstrisindeki kısa vadeli bazı kayıplardan endişe ediyorsunuz. Kendinizi CTC'deki düşüşten korumak için, şirketten size CTC'yi belirli bir fiyattan (strike fiyatı olarak da adlandırılır) satma hakkı veren bir satım opsiyonu satın alabilirsiniz. Bu strateji married put olarak bilinir. Hisse senedi fiyatınız kullanım fiyatının altına düşerse, bu kayıplar satım opsiyonundaki kazançlarla dengelenecektir.
Başka bir klasik riskten korunma örneği, belirli bir emtiaya bağlı olan bir şirketi içerir. Cory'nin Tequila Şirketi'nin agav (tekila yapmak için kullanılan bitki) fiyatındaki dalgalanmadan endişe ettiğini varsayalım. Agavın fiyatı fırlasaydı şirketin başı büyük dertte olurdu çünkü bu onların karlarını ciddi şekilde etkilerdi.
Agave fiyatlarının belirsizliğine karşı korunmak için, CTC bir vadeli işlem sözleşmesi (veya daha az düzenlenmiş akrabası olan forward sözleşme) yapabilir. Bir vadeli işlem sözleşmesi, şirketin gelecekte belirli bir tarihte belirli bir fiyattan agav satın almasına izin veren bir tür korunma aracıdır. Artık CTC, agavın dalgalanan fiyatı hakkında endişelenmeden bütçe yapabilir.
Agave, vadeli işlem sözleşmesinde belirtilen fiyatın üzerine fırlarsa, bu riskten korunma stratejisi işe yaramış olacaktır çünkü CTC daha düşük fiyatı ödeyerek tasarruf edecektir. Ancak, fiyat düşerse, CTC yine de sözleşmedeki bedeli ödemekle yükümlüdür. Ve bu nedenle, bu riske karşı korunmamaları daha iyi olurdu.
Pek çok farklı türde opsiyon ve vadeli işlem sözleşmesi olduğundan, bir yatırımcı hisse senetleri, emtialar, faiz oranları veya para birimleri dahil olmak üzere neredeyse her şeye karşı koruma sağlayabilir.
Dalgalanan bir piyasada örnek. Klasik bir riskten korunma örneği, bir buğday çiftçisini ve buğday vadeli işlem piyasasını içerir. Çiftçi ilkbaharda tohumlarını eker ve sonbaharda hasatını satar. Aradan geçen aylarda çiftçi, buğdayın sonbaharda şimdi olduğundan daha düşük olacağı fiyat riskine maruz kalır. Çiftçi hasadından mümkün olduğu kadar çok para kazanmak isterken, buğdayın fiyatı üzerinde spekülasyon yapmak istemiyor. Bu nedenle, buğdayını ektiğinde, kile başına 40 dolardan altı aylık bir vadeli işlem sözleşmesi de satabilir. Bu, ileriye dönük bir hedge olarak bilinir.
Altı ay geçtiğini ve çiftçinin buğdayını geçerli piyasa fiyatından hasat etmeye ve satmaya hazır olduğunu varsayalım. Piyasa fiyatı gerçekten de kile başına sadece 32 dolara düştü. Buğdayı o fiyata satar. Aynı zamanda, kısa vadeli işlem sözleşmesini 32$'a geri alır ve bu da net 8$'lık bir kar getirir. Bu nedenle buğdayını 32 $ + 8 $ riskten korunma karı = 40 $ olarak satıyor. Ürününü ektiğinde esasen 40 dolarlık fiyatı kilitledi.
Şimdi, buğdayın fiyatının kile başına 44 dolara yükseldiğini varsayalım. Çiftçi buğdayını bu piyasa fiyatından satar ve ayrıca kısa vadeli işlemlerini 4$'lık bir kayıpla geri alır. Net geliri bu nedenle 44 - 4 $ = 40 dolar. Çiftçi, kayıplarını sınırladığı gibi kazançlarını da sınırlandırdı.
Sonuç? Risk, yatırımın temel ama aynı zamanda tehlikeli bir unsurudur. Ne tür bir yatırımcı olmayı amaçladığına bakılmaksızın, temel riskten korunma stratejileri bilgisine sahip olmak, yatırımcıların ve şirketlerin kendilerini korumak için nasıl çalıştıkları konusunda daha iyi bir farkındalığa yol açacaktır.
Türevlerin karmaşık kullanımlarını uygulamaya başlamaya karar vermiş olsanız da olmasanız da, riskten korunmanın nasıl çalıştığını öğrenmek, piyasa anlayışınızı geliştirmenize yardımcı olacak ve bu da her zaman daha iyi bir yatırımcı olmanıza yardımcı olacaktır.
Kaynak:Tera Yatırım-Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı
