Arnavutköy Eğitim, Kültür ve Sosyal Yaşam Merkezi’nin açılışı; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Merkezde açılan kütüphanenin adının “Cemil Meriç” olmasının kendileri için değerli olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Bu da bizim, hak edene değer verdiğimizi gösterir. Onun siyasi görüşüne değil, onun bizim edebiyatımıza, düşün tarihimize yaptığı katkı açısından hiçbir ayrım yapmadığımızı gösterir. Bu insanlar bizim tarihimizin, bizim kültürümüzün, bizim edebiyatımızın bir parçasıdır. Dolayısıyla ayrımcılığı yapmak, birilerini ‘Bizden’, öbürünü ‘Bizden değildir’ diye ayırmak, artık bu olmayacak. Değeri ölçüsünde, herkesi değerli bileceğiz. Bu ölçüde kucaklayacağız. Kimisi sanat alanında, kimisi kültür alanında, kimisi resim alanında, kimisi tarihi alanda, kimisi siyasette; herkes bir şekliyle bir alanda başarı gösterdiyse o ölçüde kendilerine, o kriterde kendilerine hep saygı göstereceğiz” ifadelerini kullandı.
AK Partili bazı ilçe belediye başkanlarının İBB’nin davetlerine katılmaması konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Ayrımcılık, bu ülkeden artık silinmeli. Sayın Başkanım; siz üstünüze düşen görevi yapıyorsunuz ve yapmaya da devam edin. Bizim kültürümüzün, bizim inancımızın, bizim felsefemizin ne olduğunu, onlar da artık öğrenmeli. Biz, Yunus'un felsefesinden geliyoruz. Ahi Evran’ın felsefesinden geliyoruz. Mevlana'nın felsefesinden geliyoruz. Horasan erenlerinin felsefesinden geliyoruz. Biz ayrımcılık yapmayız, kimseye kin tutmayız. Ayrımcılık yapmak, kin tutmak bize yakışmaz. O nedenle A partisine oy vermiş, B partisine oy vermiş; bu ayrı bir şey. Siyaset ayrı, ama insanlık ayrıdır. Belediye başkanı arkadaşlarıma söyledim: Bize oy versin, vermesin; fakir mahallelerden başlayarak hizmet götüreceksiniz. Arnavutköy de bunlardan birisi. Bir anlamda İstanbul’un varoşu olarak tanımlanır. İstanbul ayrı, Arnavutköy ayrı. Ama İstanbul'un yarattığı bütün değerlerden Arnavutköylülerin de faydalanması lazım. Çocuğu belki denize, plaja götürecek parası yok, ama artık gelecek, burada yüzme öğrenecek. Burada kütüphaneye gidecek. Burada teknolojiyi öğrenecek. Burada kültürünü geliştirecek. Burada arkadaşlarıyla beraber olacak. Birlikte oynamanın, dayanışmanın ne kadar değerli olduğunu öğrenecek. Anne evladını güven içinde getirecek, buradaki kreşe bırakacak. Çalışmak istiyorsa daha rahat çalışacak. Veya bir düğüne gidecek veya bir taziyeye gidecek. ‘Çocuğumu nereye bırakayım’ diye düşündüğünde, gelecek Arnavutköy'de bu Sosyal Yaşam Merkezi’ne bırakacak. Biz, onlardan sadece bir şey istiyoruz: Evladını oraya bıraktığında ve huzur içinde bir taziyeye, bir düğüne gittiğinde veya herhangi bir gezmeye gittiğinde en azından dönüp, ‘Bu tesisi yapan, Arnavutköy'e kazandıranlardan Allah razı olsun’ diye dua etmelerini, sadece bunu isterim. Başka bir şey değil.”
İmamoğlu’na, “Sayın Başkan, çok güzel bir şey yaptınız” sözleriyle seslenen Kılıçdaroğlu, “Arnavutköy'e bir kültür merkezi, bir spor merkezi, bir yaşam merkezi, bir kreş açıyorsunuz. Burası, Arnavutköy'ün tarihinde önemli bir yatırımdır; onu ifade edeyim. Şunun için söylüyorum: Evet, İstanbul Büyükşehir'in bir kreşi bile yoktu; siz 80,90 kreş yapıyorsunuz. Yapmaya da devam edeceksiniz. Özellikle gecekondu bölgelerinden başlayarak söyledim. Sizler de yapıyorsunuz. Son derece mutluyum. Vatandaş mutlu olduğu sürece, verdiğiniz hizmetlerin vatandaş tarafından takdir edildiğini göreceksiniz. Bir şey daha ifade edeyim: Dünyada 10 büyük metro inşaatını aynı anda yapan tek belediye var; İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Büyük hizmetler veriyor. Bu hizmetlerin anlatılması lazım. Günlük, klasik, politik çekişmeler; bunlar olur. Ama idealimiz, hedefimiz; bizim bütün büyükşehir belediye başkanlarının bulundukları beldelerde, kendi beldelerine hizmet edecekler. Vatandaşla kucaklaşacaklar. Dertlerini dinleyecekler. Sizin yaptıklarınızı, Millet İttifakı’nın iktidarında inşallah bizler yapacağız. Nasıl yapılacak, dünyaya göstereceğiz. Onlara da göstereceğiz. Fakirin fukaranın hakkını nasıl korunurmuş? Onlara da göstereceğiz. Beşli çetelerden gasp ettikleri mallar nasıl alınırmış? Onu da hem Türkiye hem dünyaya göstereceğiz. Birileri kul hakkı yiyecek, fakirin fukaranın hakkını yiyecek; ‘Bay Kemal’ onu seyredecek. Yemezler. Seyretmeyiz. Her şeyi adalet çerçevesinde yapacağız. Çünkü devletin dini adalettir. Adaletten sapmayacağız. Hepimizin yolu aydınlık olsun” ifadelerini kullandı.
“Her gün, her hafta ‘150 Günde 150 Proje’nin heyecanını yaşıyoruz” diyen İmamoğlu da “Üç yıl önce ‘İnsana saygı, kente özen’ diyerek yola çıktık. ‘16 milyon İstanbulluya saygı duyacağız, onlarla beraber düşüneceğiz. Binlerce yıllık tarihi olan İstanbul'umuza da en üst seviyede özen göstereceğiz’ dedik. Kelimelere döküldüğünde bir basit ifade diye düşünülebilir, ama hiç öyle değil. Sözde kalmıyorsa, hayata geçiyorsa, insanın İstanbul'daki o yaşamı en güzel şekilde hissettiğini, kalitesini artırdığınızı ortaya koyuyorsanız, inanın bu tariflediğimiz motto aslında çok önemli şeyler ifade ediyor. Çeyrek asır boyunca İstanbul'da elbette bazı hizmetler yapıldı. Ancak, özellikle son dönemlerinde hepimiz görüyor ve yaşıyoruz ki, içine girdiğimizde daha da yüksek tespitlerle ortaya çıkan bir ihmali ve ne yazık ki insanını odağına almayan bir süreci en üst seviyede tespit ediyoruz. Çünkü İstanbul'da insana saygı gösteren ve 16 milyon insanla bir arada düşünme karakterini ortaya koyan bir anlayış yoktu. Bu kente özen gösterme anlamında bir kabiliyeti ortaya koymadıkları gibi böyle bir hassasiyetleri de olmadığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Bu kapsamlı merkezde; eğitim, kültür, spor, sanat, yaşam, çocuk, kadın, yetişkin her şeye hizmet eden olağanüstü bir alanı hizmete kavuşturuyoruz” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Arnavutköy, zaten bu anlamda çok ihmal edilmiş bölgelerimizden bir tanesi aslında. Arnavutköy'de, ne yazık ki dar gelirli vatandaşlarımızın İstanbul'a dair hizmetlere erişemediği bir alan var edildi. Belki çok yüksek oy almış olabilirler buradan. Veya yıllardır ilçesini, beldesini geçmiş dönemde de yönetmiş olabilirler Büyükşehir Belediyesi’yle beraber. Ama aynı zamanda ifade edelim ki; aslında Arnavutköy, İstanbul'un belki de en çok mağdur edilmiş bölgelerinden bir tanesi. Bunun altını çizelim. Belki bizim en az oy aldığımız ilçelerden birisi olabilir burası. Ama biz, işte tam da bu alanlara daha fazla özeni, onlara daha fazla sevgimizi, aslında bizim neyi ifade ettiğimizi gösterme konusunda özenli çabamızı daha üst seviyede gösterme konusunda da gayretimizi ortaya koyduk. En güçlü şekilde koymaya da devam edeceğiz. Çünkü, temsil ettiğimiz siyasi anlayışımız da öyle, insani anlayışımız da öyle. Genel Başkanımızın ta başından beri bize öngördüğü ve söylediği birkaç şey var. Bir tanesi; en mağdur olan, en yoksul, en ihtiyaçlı kesimi ihmal etmeyeceksiniz. İkincisi; size oy vermeyen vatandaşlarımıza daha çok gidip, sorunlarını dinleyip, onlara çözüm üreteceksiniz. Onun için biz Arnavutköy'deyiz. Güçlü eserlerimizle, karakterli, insanına yakın, insanının sorununu çözen projelerimizle varız, var olmaya da devam edeceğiz. Bu sözü yerine getirmeye kararlıyız.”
Merkezin inşasına kendi yönetim dönemlerinden önce başlandığını hatırlatan İmamoğlu, “Önceki yönetim, burada böyle bir merkez açabilirdi; doğru. Ama içinde kreş olmayacaktı. Dar gelirli yurttaşlarımızın çocukları okul öncesi eğitim alabilsin, bu şehrin çocukları eşit koşullara sahip olabilsin diye, Büyükşehir Belediyesi tarihinde ilk kez kreş açmaya başladık. Bu sene içerisinde 70’i, 80’i bulmaya gayret ediyoruz” dedi. İmamoğlu, kendileri açmamış olsaydı, merkez içinde “olmayacak” hizmetleri şöyle sıraladı: Bölgesel İstihdam Ofisi, Cemil Meriç Kütüphanesi, Enstitü İstanbul İSMEK, Gereksinimi Olan Bireyler Eğitim Merkezi (ÖZGEM), Halk Sağlığı Merkezi, İstanbul Aile Danışmanlık ve Eğitim Merkezi (İSADEM), Kısa Mola Merkezi, Sosyal Hizmet Merkezi ve Arnavutköy Boğazköy Sosyal Tesisi.
Merkezi, “Her köşesinde, parkından, peyzajından, içindeki alanlara girip dolaştığınızda, insana saygıyı, kente özeni görebileceğiniz olağanüstü bir yaşam merkezi” sözleriyle tanımlayan İmamoğlu, “Arnavutköylü hemşerilerimizi buranın imkanlarından sonuna kadar yararlanmaya, bizlerden de daha fazlasını talep etmeye çağırıyorum. Ben kütüphaneye gidiyorum, çocuklarımıza, ‘Çocuklar burası kimin’ diyorum. Bir kısmı, ‘Senin’ diyor. Yok diyorum, ‘Sizin, benim değil; hepimizin ve daha öncesiyle buraya gelen çocuklarımızın.’ Dolayısıyla sahibi gibi davranın. Yani burayı koruyun, kollayın, daha fazlasını isteyin, geliştirin. Burası sizin, halkımızın. Her yapılan hizmet sizin” ifadelerini kullandı.
“150 Günde 150 Proje” hedefiyle yola çıktıklarını aktaran İmamoğlu, “Yıl sonuna kadar bunu tamamlayacağız. Ama benim arkadaşlarım, bana sürpriz yapacaklar, inşallah bu sayı 200’ü geçecek. Bazen günde bir, bazen günde iki proje açıyoruz. Pek çok yeni projenin temelini atıyoruz. Bu aziz şehrin her ilçesinde, her mahallesinde insanlarımızın hayatını kolaylaştıracak, kalıcı eserleri hayata geçiriyoruz. 10 tane metro hattından yaşam vadilerine, parklardan, altyapı projelerine, ulaşım projelerine, eğitim merkezlerine, kütüphanelere, yurtlara, kreşlere, spor tesislerine, sağlık merkezlerine varıncaya kadar, İstanbul'da halkımızın yaşam kalitesini yükseltiyoruz. İstanbul'da hizmeti adil, eşit bir biçime kavuşturuyoruz. Ve her gittiğimiz yere -gelip gelmemek kendi tercihleri- mutlaka, özenli bir biçimde, o ilçenin belediye başkanını davet ediyoruz. Çünkü, halkımızın oyuyla seçilmiş belediye başkanına, en üst seviyede halkımız adına saygı gösteriyoruz. Gelip gelmemek kendi takdirleri. Onu bilemem. Niçin gelmediklerini halkımıza anlatsınlar, bize değil. Ama biz, özenli bir şekilde onları davet ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki, bir sonraki seçimde biz Arnavutköy'de, Cumhuriyet Halk Partili bir belediye başkanını da davet edebiliriz. Biz, kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi bir başkasına da asla ve asla yapmayız. İnsanlarımızın yaşam kalitesini arttırmaya devam edeceğiz Genel Başkanım. İstanbul'da herkesi eşit hale getirmeye, özenli gayrete devam edeceğiz. Bütün bunları, vatandaşlarımızın desteği ve enerji sayesinde yapabiliyoruz. Elbette siz değerli Genel Başkanımızın ve bütün yol arkadaşlarımızın da bize desteğiyle ve bizimle beraber bu süreci alkışlamasıyla, daha güçlü bir şekilde yapmaya devam edeceğiz. Bu duygularla Arnavutköy'deki bu güzel yaşam merkezimizin, başta Arnavutköylülere ve sonra bütün İstanbullu hemşehrilerime hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum” diye konuştu.
Konuşmaların ardından kesilen kurdeleyle, merkez, Arnavutköylülerin hizmetine girdi. Arnavutköy Yunus Emre Mahallesi’nde inşa edilen kültür merkezi ile bölge yeni bir çehreye kavuştu. Bölgenin sosyal hayatını canlandıracak kültür merkezi, oditoryum ve çok amaçlı salona sahip. Merkez, içerdiği birçok fonksiyon ile sadece Boğazköy Mahallesi için değil, Arnavutköy ilçesi için de birçok hizmetin verildiği bir merkez olacak. Merkezde; Bölgesel İstihdam Ofisi, Cemil Meriç Kütüphanesi, Enstitü İstanbul İSMEK, Gereksinimi Olan Bireyler Eğitim Merkezi (ÖZGEM), Halk Sağlığı Merkezi, İstanbul Aile Danışmanlık ve Eğitim Merkezi (İSADEM), Kısa Mola Merkezi, Sosyal Hizmet Merkezi, Arnavutköy Boğazköy Sosyal Tesisi, Spor Salonu ve “Yuvamız İstanbul” kreşi hizmet verecek. Merkezde ayrıca 100 araçlık otopark da yer alıyor.
Hibya Haber Ajansı