Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu (MTDF), ‘‘halkımız silahın ve her türlü şiddetin barışı susturmasına izin vermemeli, cesaretle tavır koymalı, dur demeli’’ şeklinde yaşam sever duygularla önemli barış çağrısı yaptı.
Federasyon Genel Başkanı Mehmet Şerif Öter, son günlerde bölgede şiddetlenen çatışmalar nedeniyle artan can kayıplarına tepki göstererek, Federasyonun (MTDF) çağrı metnini okudu.
“61 STK bileşeninden oluşan Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu olarak derin kaygılarla, Türkiye’deki bütün sivil toplum örgütlerine ve kamuoyuna seslenmek istiyoruz: Geleceği kurtarmak adına bizi insanlığımızdan soyutlayan ölüm severliğe kayıtsız kalmamalıyız. Bunun için yüksek insani duygularla sivil toplum ve halk sesini yükseltmeli, ölümlere artık dur demelidir çağrısını yapıyoruz.
Bölgemizde ve ülkemizde artan şiddet nedeniyle yaşanan ölümlere karşı sesimizi yükseltmeli ve artık yeter demeliyiz. Şehit olanlar, hayatlarını yitiren Sivil,asker, polis, memur, korucu, PKK’li hepsi bizim insanımızdır. Bütün ölümler, yürekleri dağlamakta, anneleri ağlatmaktadır. İnsan onurunu gözeten kazanımları ve değerleri yok etmektedir.
Bu kavga, Kürt’ün Türk ile kavgası değil. Bu savaş, Türk’ün Kürt ile savası değil. Dünyada Türkler ve Kürtler kadar kardeşlik bağlarıyla güçlenmiş, kardeş olmuş başka bir halk yoktur. Türk’ler ve Kürt’ler iç içe geçmiş, akraba olmuş, kız alıp vermişlerdir.
Kürt halkı şiddetle şiddete karşıdır. Kürt halkı hendek, barikat, yıkım istememektedir. Kürt’ler çözüm sürecindeki huzur ve barış ortamını arzulamaktadır.
Seçmenler HDP’ye, Haziran 2015 seçiminde % 13 oy oranı gibi tahminlerin çok ötesinde 80 milletvekili ile destek sunarak zaten savaştan yana olmadığını, siyasal yöntemleri tercih ettiğini göstermiştir. Halkın barışa motive edildiği, silahlı ayaklanmayı aklından geçirmediği seçim sonrası dönemde patlak veren hendek savaşlarında, halk büyük hüsrana uğramış, perişan olmuştur. 1 Kasım erken seçiminde HDP 59 milletvekiline düşmüştür.
Hendeklerin neden olduğu çatışma ve savaş, bölgede sosyal ve ekonomik hayatı durma noktasına getirmiştir. Şiddet arttıkça çözüm kanalları tıkanmakta, demokrasi ve özgürlük isteyen sesler kısılmaktadır. Demokratik arayışlar darbe yemektedir.
Mardin, farklı dinleri, farklı dilleri, farklı kültürleri asırlardır bünyesinde barındıran, karşılıklı kabullenmenin, toplumsal kardeşliğin şehridir. Halkımızın huzurunu, barışını, kardeşliğini gözeten, önemseyen, ön planda tutan, farklı alanlarda faaliyet gösteren, Türk,Kürt, Arap, Süryani, farklı etnik yapılardan, gönüllülük ilkesiyle bir araya gelmiş 61 STK ve 10 bini aşkın üyeden oluşan Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu olarak PKK yöneticilerine sesleniyoruz. Sivil toplum örgütleri başta, barışsever bütün dinamiklerin demokratik zeminde meydanlara çıkıp, diyalog yollarının, çözüm kanallarının yeniden açılması için hükümet üzerinde demokratik baskı oluşturabilmenin yegâne yolu şehirlerdeki her türlü şiddet, silahlı eylem, barikat, hendeklere son verilmesidir. Çözüm, barış, kardeşlik adına bunu talep ediyoruz" dedi.