Siirt AKP'li yılları sorguluyor!
Doğal güzellikleri, kültür zenginlikleri ve yer altı kaynak potansiyeline rağmen adeta fakirliğe mahkum edilmiş Siirt'in bu makus talihini değiştirip değiştirmeyeceği merak ediliyor. Çünkü Siirt, Türkiye'nin son 13 yılına hükmeden AKP'nin önünü açan bir kenttir. Yani şuan cumhurbaşkanı olan Erdoğan'ı milletvekili seçip onun başbakan olmasının yolunu açmıştır Siirt. Aynı zamanda Siirtlilerin eniştesi de olan Erdoğan Siirt için 'ikinci memleketim' ifadesini kullanmıştır. Tabii 13 yıldan sonra Siirtliler, AKP'ye verdikleri kredi limitinin çoktan dolduğunu söylüyorlar. Çünkü hem başbakan çıkaracaksın hem o başbakan enişteniz olacak ve sizin sorunlarınız çözülmemiş olacak. Sanırım bunu her akıllı ve onurlu
yurttaş kabul etmez.
Bu sebepledir ki Siirt'te dolaştığınızda (Ki her şekilde yol Güres caddesine çıkar. O yüzden diğer adı Meburiyet caddesidir) insanlara "Siirt başbakan çıkardı. Cumhurbaşkanı enişteniz olur. Hatta yıllarca AKP genel başkanı yardımcısı Yasin Aktay idi" dediğinizde önce size imalı imalı gülerler sonra küfretmeseler ucuz kurtulmuş sayabilirsiniz kendinizi. Çünkü Siirt'te yollar problemli, fabrika temelli istihdam çok çok az, uyuşturucu ve fuhuş gibi alışkanlıklar yayılıyor, esnaf çeşitli nedenlerden dolayı kazanamıyor. Ki Siirt şu an sosyo-ekonomik gelişim endeksine göre son sıralarda yer alıyor. Dolayısıyla Siirtliler bile 13 yıl nasıl sabrettiklerine kendileri hayret ediyor.
Yanlıştan dönüşün tatlısı
AKP ile geçen 13 yılı sorgulayan Siirt'te bugün seçim havası yok. Bunu sorduğumuz Siirtliler "Sonuç belli zaten. Ne havası olacak?" diye cevap veriyorlar. Gezdiğimiz HDP seçim büroları hınca hınç dolu. Diğer partiler sinek avlıyor. AKP'nin varlığı da hissedilmiyor. AKP milletvekili Yasin Aktay da konuştukça batıyor zaten. Yakın zamanda "Kendine Kürt demek ayıp" ve Erdoğan'a yönelik sarf ettiği salavatlı türkü halkta ciddi tepkiler alıyor. Ki çeşitli rant-ekonomik nedenlerle AKP içinde yer almalarına rağmen HDP'ye desteklerini açıklayan onlarca kişi var. Ben de 13 yıl AKP'ye üst perdeden destek sunan biriyle konuştum. Baya yetkiliymiş AKP içinde. Şimdilik kendini saklama ihtiyacı hissediyor. Ama tatlı ikram ederken "Bu tatlının anlamını bilir misin? Botanlı olmayanlar bilmez. Bu ikram ettiğim tatlı bir savaştan ya da yanlıştan dönüp halkına kavuşmayı ifade eder." sözleri çok hoşuma gitmişti.
'Bu sefer HDP olsun'
Siirt'te Kürtlerin AKP'den kopuşu çok ciddi ve hızlı bir şekilde olurken Siirtli Arapların da bu dönem HDP'ye yöneleceğine dair izlenim edindik. İlk defa yanında tıraş olduğum Arap berber "Ağabey, hep AKP dedik. Bu sefer HDP olsun. Ne olacak? Demirtaş'ı çok seviyoruz" diyor. Tabii Arapların bazı korkuları ve tereddütleri var. Sanırım HDP'nin onlara vereceği güvenle bu da aşılacaktır. AKP'nin hemen hemen tamamı Araplardan oluşan yerel gazetelerde de ciddi bir şekilde eleştirildiğini görüyoruz. Ben de Arap gazetecilerin AKP'yi kendilerine has bir üslupla nasıl eleştirdiğini anlamak için elime geçen farklı tarihli gazetelerden bazı haberleri sizinle paylaşmak istiyorum.
'Enişte, inişte'
Basın camiasının değerli bir emektarı Cumhur Kılıççıoğlu tarafından 53 yıldır çıkarılan Mücadele gazetesiyle başlayalım. Mücadele gazetesinin 13 Nisan tarihli sayısı "Siirt'te HDP ile AK Parti 3 Milletvekilliği Benim Diyor. Biri Seçmene, biri baraja güveniyor" manşetiyle yayınlanmış. Burada HDP'nin halka dayanması ve AKP'nin adaletsiz darbe ürünü %10 barajına güvenmesi çok net açıklanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 4 Mayıs'ta Siirt'te yaptığı ve çok az katılımın olduğu mitingi de izleyen 11 Mayıs sayılı Mücadele, mitingle ilgili izlenimleri aktarırken "Enişte, İnişte" manşetiyle yayınlandı. Gazetenin sahibi ve başyazarı Kılıççıoğlu, Erdoğan'ın geçen yıllarda geldiğinde halkın içinde olduğunu ama bugün yalnızlaştığını belirtiyor. Daha önce Güres caddesinde Erdoğan'la görüştüğü bir fotoğrafı paylaşan Kılıççıoğlu altına "Recep Tayyip Erdoğan eskiden Güres caddesinde 'Cumhur'la buluşurdu" yazarken Erdoğan'ın son gelişinde halktan uzaklaştığını göstermek için bariyerlerin ardından Erdoğan'a baktığı fotoğrafı paylaşıp altına "Şimdi bariyerler arkasından ancak göz göze gelebiliyor" yazmış.
Siirt'e yol yok.
28 Nisan sayılı Siirt Birlik gazetesi de açıklamalara yer vermeden yayınladığı iki fotoğrafla yollar yapmakla övünen AKP'yi eleştiriyor. Fotoğraflardan ilkinde yer alan gayet modern yol, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Batman'da köyüne giden bir yol var. Bu fotoğrafın üzerine "Bu yol, Bakan çıkaran ilin köyüne gider" yazılmış. İkinci fotoğraf yer alan yol ise Siirt-Kezer havaalanı yoluna ait. Bu fotoğrafın üstüne ise "Bu yol, Başbakan çıkaran ile gider" yazılırken iki fotoğrafın üzerine de büyük puntolarla "İki resim arasındaki farkı görebiliyor musunuz?!" şeklinde not düşülmüş. Gerçekten Siirt-Şırnak ve Siirt-Batman yolu bir türlü bitirilememiş. Siirtliler rahat bir şekilde kendi ilçelerine gidemiyor. Zaten Siirt'i diğer illere bağlayacak transit yolların olmaması ticareti de etkiliyor. Siirt'in Eruh ve Pervari ilçelerinde harika bir doğa var ama yollardan dolayı insanlar buralara ulaşamıyor.
'Siirt, olduğu yerde sayıyor'
Siirt gazetesinin 30 Nisan sayısında Ahmet Arıtürk de Erdoğan ile Mehmet Şimşek karşılaştırılıp "Kendi vezirin kadar olamadın ya!!!" başlıklı yazısında Erdoğan'ı eleştiriyor. Siirtlilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslerini duyurmaları mümkün olsaydı neler diyeceğini Arıtürk "Bir Gercüşlü İngiliz Mehmet'in köyünün yoluna bak, bir de, seni oylarıyla başbakanlık makamına taşıyan Siirt'in havaalanının yoluna! Kendi vezirin kadar olamadın ya! Artık daha ne diyelim!!!" sözleriyle ifade ediyor. Arıtürk Siirt gazetesinin 5 Mayıs sayılı sayısındaki "Erdoğan Cumhurbaşkanı oldu, Siirt, olduğu yerde sayıyor!!!" başlıklı yazısında geçen şu ifadeler de Siirtlilerin AKP ve Erdoğan'ı nasıl eleştirdiklerini gözler önüne seriyor: "Siirt'in hiç de öyle başbakan çıkarmış bir havası yok! Başbakan çıkarmış diğer illerle kıyasladığımızda, Siirt'in ne kadar geri kaldığı ortada! Başbakan değil, bakan çıkaran iller dahi, hizmet yönünden Siirt'i 3'e, 5'e katlıyorlar! İşin açıkçası 2003 yenileme seçimlerinde kendi kendimize havaya girdik. (Eniştemiz) diyerek Erdoğan'ı bağrımıza bastık! (Yiğit düştüğü yerden kalkar) diyerek, yüzde 85 oy verdik. Ama velâkin umduğumuzu bulamadık!"
HDP 3 vekil çıkarabilir
Tam da bu konuda son bir haber. 23 Mayıs sayılı Siirt'te Son Söz gazetesinde geçen bir haberde Siirt Gökçebağ beldesi AKP teşkilatının istifa edip HDP'ye katılacağı yazıyor. Gökçebağ AKP Belde başkanı Bedri Çiçek, AKP'nin mevcut Siirt milletvekillerinin hiçbir sorunlarını çözmediğinden yakınıyor. "Hizmet adına hiçbir talebimiz karşılanmadı" diyen Çiçek "Beldemizin hiçbir ihtiyacını karşılamadıkları için belediye encümenimiz Necmettin Aydın, Salih Balık, Veysi Şahin ve 255 üyemizle istifa edip, HDP'ye geçeceğiz." şeklinde konuşuyor.
Siirt'te HDP bünyesinde kadınların, gençlerin ve il yönetiminin çok ciddi çalışmaları var. HDP'nin estirdiği bu havanın farklı kesimleri çekeceği muhakkak. Öyle ki günden güne HDP'nin 3 milletvekilini de almasının objektif koşulları oluşuyor.
Yüksekova Haber
