HAY-DER Genel Başkanı Nevzat laleli, sosyal hayatımızın büyük bir çöküşe doğru gittiğini belirterek, “Karma eğitime derhal son verilmeli, zina yeniden suç sayılmalı ve mutlaka cezalandırılmalıdır” dedi.

Hedefleri, “Mutlu insan, Sağlam aile, Güçlü toplum” olan derneğimiz, tek bir kızımızın bile kaçırılarak hayatının karartılmasını, ailesinin perişan edilmesini istemez” demiştir.

“Gün geçmiyor ki masum kızlarımızın, bir anda kayboldu haberini almamış olalım. Sosyal medya da bu kızlarımızın fotoğraflarıyla çalkalanıyor. Bunların çoğununda tesettürlü ve çarşaflı olmaları dikkat çekiyor.

Nereye gidiyor bu kızlarımız? Başlarına neler geliyor? Kızları kaybolan ailelerin çektiği acılardan kimsenin haberi oluyor mu? O kızımız bir ömür, kendi evine ve kendi ailesine neden geri dönemiyor, dönmüyor? Bu kızların ölüsü veya dirisi neden bulunamıyor?

KIZLARIMIZ SEKS KÖLESİ Mİ OLUYOR

Bu kızları kimler ne maksatla kaçırıyor? Şu anda Türkiye de ki bütün Genel evlerde 4000 vesikalı kadının çalıştığı söyleniyor. Gizli çalıştırılanlarla birlikte bu sayı belki de 10.000’lerin üzerinde…

Bundan 15 – 20 sene kadar önce Demirel’in Başbakanlığı döneminde, Türkiye de vergi rekortmenleri sıralamasında, iki yıl üst üste Matild Manukyan isimli bir Genel ev Patroniçesi ilk sırayı almış ve devlet kendisine ödül vermişti. Ülkemizde meşhur sanayici ve bankacılarından Koç ve Sabancı guruplarını sollayarak Vergi rekortmeni olabilen bu kadın, her halde sadece İstanbul’un değil bütün Türkiye’nin Genelevi, Gazinosu ve Pavyonunun kadın ve konsomatris ihtiyacını sağlıyor olmalıydı.

Sonra bu kadının öldüğünü yazdı gazeteler. Ama onun izinden giden oğlunun da şimdi aynı işi yapmakta olduğunu duyuyoruz. Ve maalesef bu dönemde Genelev sayısında bir azalma olmadığı gibi şehirlerimizde birçok evin bu maksatla tutulduğunu ve üzerlerinde telefon numaraları bulunan her gün yüzlerce çıplak kadın resimlerini taşıyan kartların yaya yollarına atıldığını görüyoruz.

Unutulmamalıdır ki “Bir ülkede Genelevler, Randevüevleri ve Garsonyerler açık olduğu sürece o evlere, ülkenin bütün kadın ve kızları sermaye olmaya namzettir. Çünkü bunlar sermayelerini o toplumdan alırlar” diyen Hekimoğlu İsmail’in kulakları çınlasın.

Laleli devamla; “TC Devleti, vatandaşının can, mal, ırz, akıl ve nesil güvenliğini mutlaka sağlamak zorundadır.”

Ülkemizde, 28.Şubat dayatması kız okullarımızın kapatılarak karma eğitimin başlatılması, bu eğitimin o gün bugün devam etmesi, kanunun değiştirilerek zinanın suç olmaktan çıkartılması ve televizyon dizilerinde çarpık aile hayatını konu edinmesi, ülkemizde aile hayatını büyük ölçüde yıkmış ve maalesef bu ülkemiz de zinanın boyutlarını artırmıştır.

HAY-DER olarak “zina fiilinin tekrar suç sayılmasını, bu fiili yapanlara ve/veya yaptıranlara ceza verilmesini ve hatta idam cezasını istiyoruz” demiştir.

Yoksa bu kız kaçırmalar artarak devam edecek, senin kızın, benim kızım bu batakhanelere düşürülerek, onların ve ailelerinin acılarına bakmadan, üzerinden büyük paralar kazanılacaktır.”