Devlet, Akaryakıt (Benzin, Motorin), Doğal Gaz, Elektrik gibi temel mallara ve Vergilere (ÖTV) zam yaptığı sürece enflasyon yükselir, düşmez. AK Parti iktidara geldiği günden beri de ekonomide hiç durmadan yaptığı zamdır. Bu arada uygulanan hatalı politikalar da gıda maddelerinin fiyatında artışa sebep olmaktadır. 2015 yılının yaz ve sonbahar aylarından itibaren mercimek, kuru fasulye, patates, pirinç gibi temel gıda maddelerine zam geldiği gibi, et ve et mamulleri ile süt ve süt ürünleri dâhil tüm gıda maddelerine de zam geldi. Bu arada aslında yaz aylarında ucuz olması gereken meyve ve sebzeye de zam geldi. Bu zamlar dolayısı ile TÜFE beklentilerden yüksek oldu.
1 Kasım 2015’deki Genel Milletvekili seçimi sonrasında temel tüketim mallarına yapılan zamlarda enflasyonun yükselişini sürdürmesine sebep oldu. Demek oluyor ki, AK Parti’nin hatalı politikaları yüzünden bir yandan temel malların fiyatları yükseliyor, diğer taraftan üretim yetersizliği yüzünden gıda maddelerinin fiyatları yükseliyor. Vatandaş da AK Parti hükümetlerinin bu icraatlarının hatalarının faturasını ödüyor. Ancak gerek Hükümet ve gerekse AK Parti yetkilileri kendi yaptıkları zamları ve temel mallardaki fiyat artışlarını hiç gündeme getirmemekte, suni gündemler oluşturarak toplumu meşgul etmektedirler.
AKP İKTİDARI NE YAPMALIDIR
AK Parti iktidarı, bu konuda sadece DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti dönemindeki enflasyonun çok daha yüksek olduğunu söylemekte ve yaptığı icraatlarını savunmaktadırlar. Biz de diyoruz ki, “kötü örnek emsal teşkil etmez” O dönemde de enflasyon yüksekti, ekonomi yönetimi kötüydü. Bu sözünüz doğru ama siz yüksek enflasyonu düşürmek, ekonomiyi düzelterek vatandaşımızı refaha kavuşturmak için iktidara talip oldunuz. 15 yıldır bu konuda ne yaptınız? 2010 yılında % 6.40 olan enflasyonu 2011’de tekrar % 10.45’e, çift haneli rakamlara yükselttiniz.
2006 yılından beri “Orta Vadeli Program” yapılmaktadır. OVP’da Temel Ekonomik Büyüklükler arasında yer alan TÜFE maalesef sürekli revize edilmektedir (isteğe göre düzeltilmektedir). Mesela 2014 yılı Ekim ayında yapılan OVP’da 2015 yılı enflasyonu % 5,0 olarak belirlenmişti. 2015’de hazırlanan OVP’da 2015 yılı enflasyonu % 6,1’e revize edildi. Merkez Bankası Başkanı Sayın Başçı tarafından sene içinde % 6,1’de revize edildi ve % 7,9 olarak açıklandı. Yılsonunda TÜFE % 8,81 olarak gerçekleşti.
Aynı yıl Dünya piyasalarındaki ham petrolün varil fiyatında büyük bir ucuzlama oldu. Bu ucuzlamanın da etkisi ile yıllık enflasyon % 8,81 olarak gerçekleşti. Petroldeki ucuzlama olmasa enflasyon % 8,81’den daha yüksek olabilirdi. Hükümet ekonomiyi kontrol altına almak için OVP’da hedef açıklıyor, ama açıkladığı hedefi gerçekleştiremiyor. Niçin? Gerçekleştiremeyişinin nedeni; hedefler belirlenirken ülke gerçekleri dikkate alınmıyor, bir takım temenniler esas alınarak hedefler belirleniyor. Temenniler gerçekleşmeyince bu sefer revizyona gidiliyor.
EKONOMİDE YAPILACAK OLANLAR
Enflasyonu etkileyen iki önemli faktör vardır. Bunlardan birincisi maliyetler ikincisi ise arz-talep dengesizliğidir. Her iki faktör de halk tarafından değil, hükümetler tarafından kontrol ve idare edilir. Hükümetler beceriksiz olunca enflasyon yükselir.
Bu ekonomik uygulamalarla enflasyon düşürülemez. Faiz oranlarını düşürmeden, üretim maliyetlerini azaltmadan, mal ve hizmet üretimini artırmadan enflasyon düşürülemez.
İktidarlar, ekonomide reel ekonomi ve üretim ekonomisine geçmeden enflasyonunun düşürülmesi mümkün değildir. Diğer taraftan finans ekonomisi mutlaka terk edilmeli, paradan para kazanma dönemi sona erdirilmelidir. Üretim yapılarak para kazanma dönemi başlatılmalıdır. Kredi kaynakları, verecekleri kredilerin en az % 60’ını düşük faizle ve yatırıma vermelerinin şartı getirilmelidir. Üretim arttırılarak enflasyon düşürülebildiği gibi bu çalışmalar ihracatımızın artmasını ve ithalatımızın düşmesini sağlayacaktır. Böylece dış ticaret açığımız kapanmaya başlayacak ve ülkeye refahın gelmesi sağlanmış olacaktır.
Kaynak: Prof. Dr. Latif Öztek ve TUİK