Kelimelere ün, mısralara güç kazandıran şair, Sedat Şanver… Şiirleri dokuma tezgâhından ustaca işlenmiş şiir işçiliğinin hünerini görürsünüz okuduğunuz her mısra da... Şiirlerini okudukça musikinin içte ve dıştaki etkisini hissedersiniz. Özgün imgelerle, teşbih sanatını besleyip güçlendiren bir yeteneğe sahip olması başarının kanıtıdır.
Şair Sedat Şanver; hem Urfalı, hem omuz omuza bir siyasi mücadelenin safında birlikte olduğumuz bir babanın oğlu. Onu bugüne kadar tanımamışsam benim gibi tanımayan her edebiyatsever için büyük bir eksiklik... Çünkü bu şairi tanımak, onun şiiri ile içselleşmek, “Kürdilihicazkâr” bir makam da kendini bulmaktır. Bazen edebiyat dünyasından uzak olduğumu düşünüyorum. Ne kadar araştırıyor, ne kadar yeni şairleri takip etme fırsatı bulmaya çalışıyorsam da yine eksik kalan bir yanım varmış demek.
Çok genç yaşta Urfa’dan ayrılmasına rağmen köküyle, damarları ile halen buradan beslendiği her mısraın bu kadar seçici olmasının nedeni bu olsa gerek.. Onun kaleminden nasıl mahrum kalmışsam, o da benden habersiz... O kadar şair ve yazar çevremiz olmasına rağmen İzmir deki dostların dahi bahsetmemesi üzüntü verici... Yine bir vesile ile tanışmamız geç kalmışlık sayılmaz.
İsterseniz kısaca bu Urfalı ve yetenekli şairi tanıyalım. Edebiyat eleştirileriyle başladığı yazıyı şiirle sürdürmüş. İlk ve ortaöğrenimini Urfa'da, yüksek öğrenimini İzmir'de (Dokuz Eylül Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü) tamamlamış. Özellikle politika ve sanatla ilgili çalışmalara önem vermesi onun bu gün geldiği noktada ki başarısını gösterir.
Yayınlanan eserlerini isim isim, tarihleri ile birlikte vermek onun yetenek ve başarısının ispatıdır. On iki eylülün acısını böğrüne saplanmış bir hançer olarak gören şair çektikleri yanında yazdıkları az bile gelir. “Dilin İsyanı (1985, 1990, 2012) Aşiret ve Otomobil (1990, 2012) Haremdeki Kadınlar (1994, 2012) Gezgin ve Katil (2004, 2014) Kendine Akan Su (2009, 2014) Devletin Piç Yatakhanesi (2011, 2014) Cümle Kapısı (2014) İskelet Anahtarı (2016) Muhacir Kelimeler Haritası (2016)” Ben bu kitapların hiçbirisini okuma şansını bulmamıştım. Ancak “Kelimeler Kibar ve Telaş (Toplu Şiirler)i” elime geçmesi beni fazlasıyla mutlu etti. Hafızama emzirerek okumayı sürdürüyorum.
Bu toplu şiirlerinden örnek yazmak mümkün değil. Her okuyucunun kendine göre bulabileceği, sevebileceği, okuyabileceği şiirler vardır. Ben istisnasız sevdim şiirini... Sizler de onun bu toplu şiirler kitabını mutlaka temin edip okumalısınız. Temin yeri için şu meyli ve adresi öneriyorum. yazikulturu@hotmail.com Atatürk mah. 927 sk. No 4/1 Bornova / İZMİR
Sedat Şanver, şiir yolculuğuna başladığı günden itibaren, her kitaba verdiği isim, içindeki olumlamayı içerir. Tek başına edebiyat değil, yaşamın, insan ve toplumun, şehirlerin şairi olması şiirindeki başarısıdır. Şiirde onu kelime bulma başarısı, yeri geldiğinde halk dilini kullanması, işitsel öğelerin, ayrıca uyak, redif, asonans gibi olguların güzelliğini bulabilirsiniz.
Sedat Şanver'in dili, kelimelerle mısra kurma yeteneğini toplumsal yaşam içindeki etkisini ortaya koyma becerisidir. Şiire kendi farklılığını katmış olması benim şiirine dikkat kesilmeme neden oldu. Ben onun şiirine Türk şiiri diyemem. Türkçe yazılmış diye Türk şiiri olamaz. Çünkü o şiirler onun yüreğinden güç bulmuş, beyninde çevrisi yapılmış ve Türkçe yazılmış şiirlerdir. Sesler içinde kendi sesini toplumla buluşturmayı ancak bu şekilde başarmıştır, hepimiz gibi… Sesini duyurabilmenin yaygın kanıtı, farkındalığının ortaya koymaya sebeptir.
Birçok şair de görüldüğü gibi o da peotikasını toplumsal yaşam, özgürlük düşüncesi, hayatın realitesi üzerine kurmuş. Memleket duygusu, devletin yanlışı, devletin bazı kesimler için baskı ve zulüm, bazıları içinse velinimet olduğunu ifadesidir. İnsanlığın muzdarip olduğu sıkıntıları, insanlığın erdemi üzerine kurgulamış şiirlerle kendini ifade etmesi çoğulcu demokrasi verdiği değerdir.
“Kelimeler kibir ve telaş” toplu şiirleri başucu kitabım olacak. Ama şu iki şiiri anmadan geçmeyeceğim; Ferit Uzun, uzun sohbetlerimiz olan bir insandı. Bu mısralarla ancak bu şekilde yad edilebilinir. “Efsane olan devlet” şiirinden ilk mısralar. “Aramızda bir nehir akar / kimse bilmez suların yaralı halini/ keklik olup uçarız apê/ yine de avlarsınız kendi kafesimizle... Şiiri burada kesiyorum. Mehmet Uzun’a ithaf edilen şiire gelince; Mehmet Uzun’la Ferit kadar yakın değildik. Ancak bir kitap imza gününde tanıdım onu, ancak yazdıklarını hep okuduk, ancak o bizden habersiz di…"Gurbet olan devlet" şiirinden birkaç mısraı sizlerle paylaşayım. “ Konuşan insanın yüzünden anlar insan bir dilin tadını/ masalın bir yerinde sabahın ışıdığını görüp sevinir.”
Şiir devam ediyor. Ben de okumaya devam ediyorum. Sizin de bu kitabı okumanızı öneririm. Şiir sevgisi ile barış, mutluluk ve huzur dolu günlere...