Eğer bir bataklık varsa, orada sivrisineklerin olması ve bu sineklerin yakınlarda oturanları sokması gayet normaldir. Hiç kimse bu sineklerden şikâyet etmeye hakkı olamaz. Ona, “Değerli kardeşim, bataklığı kurutmak için elinde imkan varken bunu niçin yapmadın?” derler. Bazen şunu söyleyenlere rastlanmaktadır. “Niçin bataklık olsun? İhtiyacı olan gençlerimiz için böyle yerler gereklidir(!)”

Bu söz, böyle bir olayla karşılaşmamış ve acısı kendisine ulaşmamış yani iğne henüz kendine batmamış olanlar için söylenebilir. Bunun Türkçemizde karşılığı, “bana değmeyen yılan bin yaşasın” dır. Ancak, en yakını, sevdiği bir kızı veya kız kardeşinin böyle bir bataklığa düşmesi halinde, işte o zaman bu acıyı tadar ama o zaman iş işten geçmiş olur.

Peygamberimiz ashabıyla birlikte iken yanlarına yeni Müslüman olmuş bir genç gelir. Ancak İslam’da zinanın yasak olduğunu da öğrenmiştir. Der ki;

“Ya Rasulallah. Ben İslam’ı kabul ettim. Ancak ben zina etmeden duramıyorum. Bana zinayı serbest bırakın?”

Sahabe-i Kiram bu sözleri Peygamberimize söyleyen gence hışımla baktılar. Peygamberimiz onları teskin ettikten sonra, gence dönerek;

“Senin anne var mıdır?” Delikanlı;

“Evet, var. Ya Rasulallah”

“Sen annenin bu işi yapmasını ister misin?”

“Hayır, Ya Rasulallah”

Peygamberimiz bu soruyu kız kardeşi, teyzesi ve halası için ayrı ayrı sordu. Delikanlıdan aldığı cevap hep “Onların bunu yapmasını istemem, Ya Rasulllah” şeklinde oldu. O zaman Peygamberimiz,

“Senin gideceğin her kadın da bir mümin kardeşinin yakınıdır” deyince, genç;“O halde ben de yapmayacağım, Ya Rasuallah” dedi.

Resim; Son pişmanlığın fayda vermediği bir durumu göstermektedir.

FLÖRT FELAKET GETİREBİLİR

“Bir ülkede genelevler varsa, o ülkenin bütün kadın ve kızları oraya sermaye olmaya namzettirler. Çünkü bu yerler sermayesini (çalıştırdığı kadınları) o toplumdan alırlar” demiştik. O halde, bir gün senin kızın, benim kız kardeşim, öbürünün hanımı, bir başkasının bacısı oraya düşebilir.

Önce böyle bir acıya dayanıp dayanamayacağımızı kendimizi test ederek kontrol etmeli, sonra da bataklıkları kurutmak için neler yapabiliriz diye düşünmeliyiz.

Gazinolara, pavyonlara ve genel evlere sermaye olmak üzere düşürülen kız ve kadınlarımız bakın hangi yollardan, nasıl düşürülmektedir? Bu yolları kapatmak ve evlenmenin önündeki maddi manevi engellerli kaldırmak lazımdır.

Bunlardan biri flört yapmaktır ve flört yapan kızların % 10’u gözlerini bu batakhanelerin birinde açarlar. Bir diğeri 28.Şubat.1997 Asker baskısıyla kapatılan ve karma haline getirilen okullardır. Bir diğeri TV dizileridir. Ve ana veya babasının takibinden kurtulmuş veya ana ve babası ayrılmış veya ölmüş olan kızlardır.

Flört yapan ve terk edilen kız bir de bbu bataklığa düşerse diline dolaşan kelime, “Erkek milletine güven olmaz” dır. Ama heyhat…

Çocuk yurtlarında büyüyen ve yurtta kalma yaşı dolan kızlar kapı dışarı edilmektedirler. Bu çocuk nereye gidecektir. İçerideki bazı para düşkünü ahlaksız personel bu kızın ne zaman çıkarılacağını bilir ve dışarıda beyaz kadın ticareti yapanlara haberi ulaştırır. Onlarda arabayla gelir kızı alır götürürler.

Kızı, kötü yollara satacak olanlar, genellikle kızın bakire kalmasına dikkat ederler. Çünkü bakire kızlara ödenen para, azda olsa kullanılmış kızlardan daha fazladır.

Siz ülkemizde sayıları yüz binleri bulan bu kötü yerlerde çalışan kadınların nereden ve nasıl devşirildiğini zannediyorsunuz?