Singapur’un coronavirüs konusunda dünyaya bir şeyler öğrettiğini söyleyebiliriz: tereddütsüz şeffaf yönetim, sağlam toplumsal dayanışma, kararlı mücadele politikası.

Tarihi geriye doğru sarıp baktığımızda insanlığın birçok defa salgın hastalıklarla mücadele ettiği görülür.

Zaman şeridini çok az geriye sardığımızda bile Sars, Mers ve Ebola karşımıza çıkıyor. Peki Çin’in Wuhan kentinden başlayıp dünyaya yayılan Koronavirüs (Covid–19) pandemisini özel kılan nedir?

Oysa ki resmin tamamı bize, bunun olgular silsilesinin bir parçası olduğunu gösteriyor. Buna bağlı olarak; “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” söylemleri ile küreselleşme ve kapitalizm tartışmaları da yükseliyor.

Böylesi bir salgının felsefi ve politik tartışması pek zamansız duruyor; çünkü insanlık çok hızlı hareket eden bir ortak düşmana karşı sağlık savaşı veriyor.

Bugün sadece enternasyonel bir dayanışma ideali anlamlı duruyor; bunun dışındaki her şey laf-ı güzaf olarak kalacaktır. 

Koronavirüs karşısında bazı ülkeler ciddi bir şekilde bocalıyor; kimi ciddiye alıp tedbir almadığı için, kimi süreci yönetemediği için, kimi de gerçekten hazır olmadığı için.

Buna karşın virüsün ilk ulaştığı ülkelerden olan Singapur, Coronavirüsle mücadelesinde haklı takdiri hakkediyor.

Birkaç yıl önce gezme şansı da yakaladığım Singapur, 5.7 milyonluk bir şehir devleti. Orada ilk fark edilen şeyler; temizlik, güvenlik ve kurallar oluyor daima. Singapurlu bir arkadaşım bunu, “Biz toplum olarak birbirimize karşı sorumlu olduğumuz bilinciyle yaşıyoruz.” sözüyle ifade etmişti.

Bu yaklaşım, bugün virüse karşı verilen mücadelenin de anahtarı durumunda. 

Toplumda “Takım Ruhu” var 

Başbakan Lee Hsien Loong'un ateşi ölçülürken.

Singapur, koronavirüse karşı adeta bir futbol takımı gibi mücadele ediyor. Her Singapurlu kendine bir rol biçiyor burada.

İnanılmaz bir sosyal sorumluluk ve birliktelik var.

Başbakan Lee Hsien Loong da yakın zaman önce yaptığı konuşmasında mücadelenin sağlık, ekonomi ve psikolojik olmak üzere üç boyutundan bahsettikten sonra “Birbirimize güveniyoruz. Çünkü birlikte yaşıyoruz.” mesajını verdi.

Ortada ciddi bir sorun olduğunun altını çizdikten sonra da tüm özgüveniyle “Singapur’da durum kontrol altında” dedi. Dolayısıyla Singapur’un savaşı kazandığını söylemek için çok daha erken.

Çünkü yurtdışı veya lokal kaynaklı yeni vakalar her gün saptanmaya devam ediyor. Ki vakaların çoğunun yurtdışı kaynaklı olması da şaşırtıcı değil; çünkü vizesiz 190 ülkeye gidebilme şansına sahip dünyanın ikinci güçlü pasaportu söz konusu. 

Şu an Singapur’da sosyal hayat devam ediyor. Çünkü toplumda komplocu bir ruh hali veya belirsizlik ve kuşku havası hakim değil.

Singapurlu bir arkadaşım bunu, Hükümetlerinin şeffaflık politikalarına bağlarken diğeri ise “Belki de Hükümeti’ne güvenebilen bir toplum olduğumuz için şanslıyız.” diyordu.

Financial Times’ın deneyimli Singapur muhabiri Stefanie Palma da “Singapur, Coronavirüse karşı nasıl savaştı?” sorusuna “Zamanında hazırlık, kararlılıkla test, enfekte olanların sıkı takibi ve biraz da şans etkiyi sınırlandırmaya yardım etti” yanıtını veriyor.

Singapur’da yakın zamanda sınır kontrolleri arttırılması, seyahat konusunda kısıtlamaların getirilmesi, dini hizmetlerin askıya alınması ve eğlence mekanlarının (Bar, gece kulübü vb.) kapatılması kararı alındı. Ama hükümet, ülkeyi tamamen kilitleyecek bir adım atmamakta kararlı. 

Şeffaf bilgi paylaşımı 

Singapur Sağlık Bakanlığı, koronavirüs konusunda birincil aktör durumunda.

İlk vakanın görüldüğü 23 Ocak’tan itibaren olayların gelişim çizelgesini resmi sayfada görmek mümkün.

Koronavirüs taşıyan kişilerin, hasta mahremiyetini ihlal etmeyecek şekilde yaş -cinsiyet- nerede bulaştığı – son durumu vb. bilgileri görülebilir.

Öyle sıkı bir takip sistemi var ki nerede ve ne şekilde enfekte olunduğu tespit edilmiş durumda. Yani kişilerin tüm süreçlerini (hastane, karantina, temas durumu, temas yeri vb.) biliyorlar.

Bunun yanında katı bir karantina ve izolasyon söz konusu. Yurtdışından gelen herkes istinasız 14 günlük karantinaya alınıyor. Singapur’da binalara girerken vatandaşların ateşi sıklıkla ölçülüyor. Buna Hükümet yetkililerin de özellikle uyduğu söylenebilir. (Fotoğrafta Sağlık Bakanı Gan Kim Yong)

Coronavirüsün Singapur’da görüldüğü 23 Ocak’tan beri ilk ölümler, 21 Mart’ta gerçekleşti.

Ölen iki Singapur vatandaşından biri 75, biri de 64 yaşındaydı.

Sağlık Bakanlığının 26 Mart geceyarısı güncellediği verilere göre; Singapur’da şu an toplam vaka sayısı 422, tamamen iyileşip taburcu olan hasta sayısı 172, 404 kişinin hastanede durumu stabil veya iyileşme yönünde, hastanede 18 kişinin durumu kritik ve 87 kişi de farklı hastanelerde gözetim altında tutuluyor. 

Tabii Singapur’un meseleye ciddiyetle yaklaşmasının tarihsel bir arka planı da var. Özellikle 2003 yılında Sars’ın görülmesiyle Singapur’da da onlarca ölüm yaşandı.

Bu, Singapur’un sağlık sistemini gözden geçirmesine neden oldu. Sağlık sistemi büyük bir dönüşümden geçirildi.

Şimdi ciddi bir sağlık altyapısı var. Hükümet yetkilileri veya Singapurluları dinlediğimizde, koronavirüse karşı başarıyı SARS deneyiminden çıkarılan derslere borçlu olduklarını özellikle belirtiyorlar. Dolayısıyla kriz sürecinde kolayca organize ve konsolide olma yetenekleri gelişmiş durumda.

Hükümet, kurduğu Whatsapp’la adeta toplumla anlık iletişim halinde. Uyarılar ve bilgilendirme notları hızlıca Singapurlulara ulaşıyor. Birçok kurumun girişinde sağlık durumu ve seyahat geçmişini kaydeden formlar doldurulmak zorunda. Yanlış beyanlar çok sert bir şekilde cezalandırılıyor. 

Güçlü ekonomik tedbirler 

Singapur küçük bir ülke olsa da ticaret, endüstri, turizm vb. noktalarda zengin bir ülke. Salgın gibi kritik süreçlerde kasasını dolu tutmayı başarabilen bir yönetim disiplini var. Koronavirüsün görülmesiyle ilk ekonomik paket birkaç ay önce açıklandı.

Ama son olarak iş, istihdam ve önemli ihtiyaçlar için 33 milyar dolarlık (48 milyar Singapur doları) bir ekonomik paket kabul edildi. Bu, ülke tarihinin en büyük ekonomik tedbir paketi olarak kayda geçti.

Başbakan yardımcısı Heng Swee Keat bunun nedenini şu sözlerle açıkladı: “Sağlık, ekonomi ve toplum cephelerinde savaş veriyoruz. Olağanüstü günler, olağanüstü önlemler gerektirir.” 

Koronavirüsü minimum etkiyle bertaraf etmeye çalışan Singapur, ekonomik desteğin yanında çalışma güvenliği noktasında da adım attı. Salgın nedeniyle birçok Singapurlu evinden çalışma düzenine geçti. Ama istihdam alanları da boş kalmadı. Buna yönelik de sağlık ve hijyen eğitimleri başlatıldı.

Bu süreçte Ticaret bakanlığı ve İş Dünyası Federasyonu; Dünya Sağlık Örgütü ve Singapur Sağlık Bakanlığı gözetiminde 30 sayfalık “2019 Coronavirus İçin İş Sürekliliği Planlaması Kılavuzu"nu yayınladı.

Bu kılavuzda personelin bilgilendirilmesi, maske ve eldiven kullanımı, çalışanların sağlık durumu ve seyahat geçmişleri, kriz yönetimi, Sağlık Bakanlığı bilgilerinin paylaşılması vb. konularda açıklamalar, anketler ve görseller yer alıyor. Her yerde olduğu gibi burada da virüse karşı ciddi bir sağlık takibi sistemi söz konusu. 

Singapur dünyaya ne öğretti? 

Singapur’da her ne kadar günlük yaşam devam etse de “sosyal mesafe” konusunda ciddi bir duyarlılık var. Hatta sağlık Bakanlığı ve teknoloji kurumları birlikte TraceTogether adında bir uygulama geliştirdiler.

Uygulamanın amacı sosyal mesafe ve kişilerin karşılaşma sürelerini kaydedip bu konuda uyarmak.

Uygulama tüm dünyada kullanıma açıldı. Bu nedenle Singapurlular bunu Coronavirüs mücadelesinde “Mütevazi bir katkımız” şeklinde sunuyor. Çok boyutlu mücadele, sağlık okulu öğrencilerine yansımış durumda. Onlar da koronavirüs sürecini ve korunma yöntemini çizgi-roman tarzı kroniklerle anlattıkları bir çalışmaya imza attılar. Bütün bunlar, Singapur’un koronavirüse karşı savaşı kazanmak konusundaki kararlılığı yansıtan parametrelerdir. Ama onlar da biliyor ki katetmeleri gereken daha uzun bir yol var. 

İnsanlığın sınavı şimdi başlıyor

Her şeye rağmen Singapur’un, Coronavirüs konusunda dünyaya bir şeyler öğrettiğini söyleyebiliriz: tereddütsüz şeffaf yönetim, sağlam toplumsal dayanışma, kararlı mücadele politikası.

Singapur’un başarısı da bu değerlerde aranmalı. Aksi takdirde Coronavirüs bitmedi, her gün yayılarak tehdit unsuru olmaya devam ediyor. Ama insanlık, bunu yakın zaman içinde aşmanın yolunu bulacaktır. Belki de Coronavirüs unutulup gidecektir. İnsanlığın asıl sınaması da bundan sonra başlayacaktır. 

(İG/PT) 

İbrahim Genç

Gazeteci - Yazar. Ege Üniversitesi Türkoloji lisans ve Mardin Artuklu Üniversitesi Kürdoloji yükseklisans mezunu. Çalışmaları Evrensel Kültür, Tiroj, Özgür Gündem, Evrensel, Radikal, Yüksekova Haber, Milliyet Güney ve Cumhuriyet başta olmak üzere birçok gazete ve dergilerde yayınlandı. Birçok TV ve radyoda programlara katıldı. Halen dil politikaları, Kürtçe ve Ortadoğu üzerine çalışmaktadır.