Gazeteci ve yazar Ekrem Şama adında çok sevdiğimiz bir kardeşim var. Bu kardeşim ilk etapta 50 kişinin yazıyla portelerini çıkarmış. Bunların içine Mehmet Elkatmış, Bülent Arınç gibi isimleri de almış. Bu ve benzerlerine davalarında ne kadar samimi olup olmadıklarını da eklemiş.
Bu yazılarından birini de bana ayırmış. Kendisine ve hakkımda yazdığı övgü dolu kelimelerinden dolayı teşekkür ederim. Benim için yazmış olduğu yazıyı aşağıya alıyorum ve benden dualarınızı esirgememenizi rica edeceğim.
Bu 50 kişilik porte yazılarını daha sonra kitap haline getireceğini de tahmin ederim.
Ancak bu kardeşime bir tavsiye de bulunmak isterim. Bir müddet hak dava için çalışıp da daha sonra bir takım çıkar ve menfaatleri için davasını terk edenleri kitabınıza almamanızı teklif ederim.
Bizim için asl olan “davasına sadık olanlardır”. Cenab-ı Hak da buyuruyor ki; “Sadıklarla birlikte olun” ”Allah’ın güzel isimlerinden birisi “Es Sadık”, Peygamberimizin bir ismi “Es Sadukun” Hazret-i Ebubekirin lakabı ise “Sıddık” tır.
Sadık olmayanlarla ne kitabınızın o sayfalarını ne de okuyacakların zihinlerini doldurmayın derim.
NEVZAT LALELİ PORTRELER 6.Temmuz.2021
Çekirdekten Milli Görüşçü.
1946 Konya doğumlu. Makine mühendisi. Öğrencilik yıllarında Erbakan Hocamızı tanıdı. Yani öğrenciliğinden itibaren Milli Görüşçü.
Ne yazık ki kendisi ile yüz yüze çok geç, yani 1996 yılında İslam Ülkeleri sempozyumu dolayısıyla geldiği İstanbul’da tanıştık. Ama daha önce ismini hep duyardık. Milli Nizam Partimizde Gençlik kolları Genel Başkanı olarak, Milli Gençlik Vakfı Genel Başkanı olarak, MGV “Şeref Başkanı” olarak ve AGD’de çeşitli hizmetler ifa ederken hep takip ederdik.
Ayrıca kapatılan 4 tane partimiz ve şu an Saadet Partimizde hep görevler aldı, koştu, koştu.
Erbakan Hocamız onu basın ile ilgilenmek üzere görevlendirdi. Uzun yıllar Milli Gazetemiz başta olmak üzere, gerek ulusal, gerekse mahalli basında Milli Görüş’ün tanıtımı için inanılmaz adımlar attı.
Hakkari’den Edirne’ye, Artvin’den Muğla’ya nerede mahalli bir gazete yayımlanıyorsa onun izlerini bulabilirsiniz. Ama bir özelliği vardır, nerede bir yerel gazeteyle ilgilense veya köşe yazısı yazsa o yerin parti ve gençlik teşkilatları ile temasa geçer ve yaktığı kibritin ışığının daim olmasını sağlar.
Eğitimcidir. Sayısını kendinin bile bilemediği çok sayıda eğitim seminerine katılmış, katkı sağlamış ve damgasını vurmuştur. Seçim zamanları karargaha teslim olur, kolları ve paçaları sıvayarak Türkiye ve Yurt dışında çalışmalara katılır.
Başkan olduğu zaman emrindeki genç kadroları sahaya sevk eder aktivite yapmalarını sağlardı. “MGV Şeref Başkanlığı” payesini ona Erbakan Hocamız vermiş olmalı ki, uzun yıllar taşıdı.
Bütün bu meşguliyetlerin paralelinde gençlerin doğru, bilinçli, sağlıklı ve kalıcı yuvalar kurmasını temin ve yardımcı olmak için hayata geçirdiği “Hayırda Yarışanlar Derneği” HAY-DER adındaki dernek bünyesinde uzun soluklu ve verimli çalışmalar yürütüyor. Seminerler veriyor, uzmanlarla gençleri buluşturuyor, kitaplar broşürler yayımlıyor, sosyal medyada onlara ses oluyor, bedenen de koşturuyor.
En önemli özelliği bizce şudur:
Erbakan Hocamızla tanıştığı 1968 yılından beri yani 53 yıldır rotası ve gayreti milim şaşmamış, ivmesi eksilmemiştir.
Böyle kaç tane “elif” gibi, “adam” gibi dosdoğru adam bulabilirsiniz?