Benim hatırladığım, 1970 yılından beri Milli Eğitim Şurası toplanmakta olduğudur. Hatta o yıllar öğrenci olduğum halde ESAM Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi tarafından hazırlanan bir raporu, Şuranın toplanacağı salonun kapısında şura üyelerine elden dağıttığımı hatırlıyorum.
Bu şura toplantıları, askeri darbelerden sonra ve AKP’nin hükümet oluşu olan 2002 yılından beri uzun zamandır yapılmadı. AKP Hükümetinin iktidar olasının 19 sene sonrası bu şuranın yapılıyor olmasını biraz hayretle ve biraz da tebrik ederek karşıladığımızı bildirmek isteriz. Böyle bir şuranın toplanmasını isteyen Milli Eğitim Bakanını ve üst düzey idarecilerini tebrik eder, şura da alınan kararların uygulamasını ve hayırlar getirmesini dileriz.
Hemen şunu hatırlatmak isteriz. Bu ülke insanın % 95 Müslümandır ve alınan kararların ve yapılan icraatlarının kesinlikle inançlarımıza aykırı olmasını istemez. Adam kumarbazdır, sarhoştur veya dinimizin yasak kıldığı bir eylemin içindedir. Ama o aynı zamanda inançlarını savunan, dinine ve imanına sahip çıkan bir insandır. Bunun örneklerini çokça görmüşüzdür.
O halde Milli Eğitim Şurası yöneticileri ve üyeleri hangi milletin temsilcisi olduklarını iyi bilmeli, aldıkları kararları ona göre almalı, yaptıkları icraatları ona göre yapmalıdırlar.
Bir ikinci önemli hatırlatmamız, “Biz bir şura toplayalım. Nasıl olsa karar mercii biziz. Biz istediğimiz kararları alır istediğimizi yaparız” denmekten sakınılmalıdır. Bu tavır ve davranış milleti aldatmak olur ki bu yöneticilerin çok yanlış bir hareketidir.
Arkadaş sen milleti aldatmaya kalkışırsan, kesinlikle millet aldanmaz. Senin aldığın kararlarla yaptığın icraatları karşılaştırır, kendinin nazar-ı dikkate alınmadığını hissederse o zaman millet de seni nazar-ı dikkate almaz.
NEREDE KIZ OKULLARIMIZ
HAY-DER Hayırda Yarışanlar Derneği Genel Başkanı Mühendis Nevzat Laleli, 2022 yılı başında toplanan Milli Eğitim şurası yetkililerine, eğitimde ki önemli bir büyük eksikliğe işaret ederek; bu milletin bir müktesep hakkı olan kız okullarını sorarak; “Nerede bizim kız okullarımız?” diye sordu.
Bizim 28.Şubat.1995 öncesi, kız okullarımız vardı. Kız liselerimiz, Kız meslek liselerimiz, Kız İmam Hatip okullarımız ve Özel kız okullarımız öğretim veriyordu. Benim iki kızım Ankara İmam Hatip okullarından mezun olduğu halde diğer iki kızım da Ankara kız liselerinde okudular ve mezun oldular. Şimdi her biri, birbirinde kıymetli bu çocuklarımla Allah’a şükrediyor ve öğünüyorum.
Bu okullar o günden bu yana, darbeci 28.Şubatçıların istekleri doğrultusunda karma eğitim ve öğretim yapmaktadırlar. Yani kızlar ve erkek öğrenciler birlikte oturuyor, birlikte yiyip içiyor, birlikte çalışıyor, birlikte oynuyor ve birlikte kumruluk yapıyorlar.
Caddeler, sokak araları, kafeler, piknik alanları şimdi genç kız ve erkek öğrencilerle dolup taşmakta, dersleri asan öğrenciler buralarda tavla oynayarak, nargile içerek vakit geçirmekte ve hatta baş başa sevişmektedirler.
Kız – erkek öğrenciler okullarda kendilerini derslerine vererek ve ilim ve fen alanına konsantre olacaklarına, daha öğrencilik yaşlarında aşna fişne yapacağız diyerek eğitimde başarıyı da düşürmektedirler.
AİLE VE TOPLUM YOK OLUYOR
HAY-DER Genel Başkanı Mühendisi Nevzat Laleli açıklamasının devamında;
Sloganı, “mutlu insan, sağlam aile, güçlü toplum” olan HAY-DER, bu yanlış gidişata bir dur diyecek merci aramakta ve bu merciinin toplanan bu Milli Eğitim şurası olmasını beklemektedir.
Milli Eğitim Şurasından diğer beklediğimizi diğer ise şöyle sıralayabiliriz.
Müslüman bir milletin çocukları eğitilirken onlara mutlaka zorunlu din ve ahlak dersleri verilmelidir. Çocuğunu din ve ahlak dersi verilmesini istemeyenler istisna talep etmelidir.
Sekiz yıllık zorunlu eğitim kaldırılmalı ve bu zorunlu ilk dönem eğitimi, 5 yıl ve orta dönem eğitimi 3 yıl şekline getirilmelidir. Yaş farkları çok fazla çocuklar bir arada olmamalıdır.
Çocuklarımızın kabiliyet ve yetenekleri ilkokuldan itibaren belirlenmeli ve hangi evladımızın kabiliyeti neyse o yöne yönlendirilmeli ve çocuklarımıza eğitimde zaman kazandırılmalıdır.
Aziz milletimizin sesleniyor ve onu, yeni ders yılına girerken çocuklarımızın öğrenimde ve geleceklerini kurtarmaya davet ediyorum. Yoksa ortada aile diye, toplum diye bir kalmayacak, bizler onun bunun esiri olarak hayatlarımızı devam ettirmeye çalışacağız.
İstediği yasayı çıkartabilen, Anayasayı değiştirme gücüne sahip AKP Hükümetine, “Nerede bizim 28.Şubat öncesi Kız okullarımız?” diyoruz ve onlardan bu milletin müktesep hakkı olan kız okullarımızı ısrarla istiyoruz.
Nevzat Laleli
Makine Mühendisi
HAY-DER Genel Başkanı