İngiliz reasürans ve brokerlik şirketi BMS Group Global CEO'su Nick Cook, Türkiye pazarına ve ekonomisine güvendiklerini ve burada büyüyeceklerini söyledi.
Türkiye'de faaliyete geçen uluslararası sigorta şirketi BMS Group Global CEO’su Cook, basın toplantısında Türkiye’ye yönelik projelerini anlattı.
Cook, toplantıda yaptığı konuşmada, BMS Group’un dünyanın en büyük 7. brokeri olduğunu, tüm dünyada yürüttükleri faaliyetlerle 4 milyar dolar yıllık prim üretimi gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Küresel olarak 27 lokasyonda, 700 çalışanla faaliyet gösterdiklerine, İstanbul operasyonu dışında yakın zamanda Brezilya, Meksika ve Güney Kore operasyonlarını da başlattıklarına işaret eden Cook, ''Türkiye'de geçen yılın eylül ayında faaliyete geçtik. Buraya gelmemizin sebebi olarak Türkiye'ye ve Türk ekonomisine olan güvenimizi söyleyebilirim. Bu nedenle organik ve inorganik fırsatlarla Türkiye’de büyümemize devam edeceğiz. BMS Group olarak Türk sigorta sektörünün potansiyeline ve fırsatlarına inanıyoruz. Önemli bir büyüme potansiyeli söz konusu. Yaptığımız analizlerde Türk sigorta sektörünün tüm bölgesel ve küresel olumsuzluklara karşı sağlam duran bir sektör olduğunu gözlemledik.'' diye konuştu.
BMS Group Uluslararası Başkanı Peregrine Towneley, ''Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde büyümeye, güven duyduğumuz ve inandığımız Türkiye’den başladık. İstanbul’un anahtar şehir olması ve jeopolitik konumu bizi oldukça heyecanlandırdı. Bölgesel değil, uluslararası broker olma iştahımızı Türkiye ile pekiştirdik.'' ifadesini kullandı.
BMS Türkiye CEO’su Kerim Gürkan ise kompleks risklere teknoloji tabanlı inovatif çözümler sunmak için faaliyete başladıklarını vurgulayıp, şöyle konuştu:
''Türkiye'deki kurumların risklerini, kurumlarla birlikte doğru olarak tanımlamak önemli. Bu risklerin yerel ve küresel sigorta piyasalarına aktarılması konusunda uzman bir ekip olarak faaliyete başladık. Müşterilerimize en doğru teminatları en uygun maliyetlerle sunmak için faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Başta Türkiye'deki sigorta şirketleri olmak üzere dünyanın her yerindeki sigorta ve reasürans şirketleriyle yakından çalışarak müşterilerimizin risklerini teminat altına alıyoruz. Ayrıca geliştirdiğimiz dijital poliçe yönetim platformumuzla müşterilerimizin sigorta poliçelerini ve hasar süreçlerini çok daha verimli yönetmelerini ve sigortayla ilgili kararlarını daha da merkezli almalarını sağlamayı planlıyoruz.''
Gürkan, ''Yatırım yaparken Türkiye'de poliçe fiyatlarını nasıl görüyorsunuz? Türkiye'yi dünyayla kıyasladığımızda risk maliyetini nasıl değerlendiriyorsunuz?'' şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:
''Türkiye'de risk fiyatlanması ne yazık ki risk üzerinden değil, sigorta şirketlerinin daha çok finansal ihtiyaçlarına yönelik yapılıyor. Bu da doğal olarak sizin riski fiyatlamak yerine şirketlerin o andaki nakit ihtiyaçlarını piyasadan borçlanarak yapmalarına sebep oluyor. O anda nakit ihtiyacı olan şirket poliçe fiyatlarını düşürerek şirkete daha fazla nakit girişi sağlıyor ancak o dönemki nakit ihtiyacını karşılamış oluyor. Orta ve kısa vadede bu hasar olarak döndüğü için bu bitmeyen dalga yıllar içerisinde ilerleyerek bizim fiyatlanmamızı finansal perspektifinden yapmamıza sebep oluyor. Türkiye'deki bu volatilite ve risk fiyatlamasını düşük bulduklarını yıllardır dillendiriyorlar. Bir kaygı var fiyatlama konusunda. Ancak bu pazardan da fiyatı ucuz bularak çekilmeye de cesaret edemiyorlar.''
Hibya Haber Ajansı
